Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '14

 
Kategori
Deneme
 

Çağla zamanı...

Çağla zamanı...
 

çiçekler çağlaya, yürekler sevdaya....


Yerden fışkıran sular misali fışkırıyor dallardan yemyeşil, minik, parlak yapraklar. Yeniden doğuşun rengi yeşil doğada; illa da o ilk yeşil... Daldan fışkıran yaprağın toza, pise bulaşmadan önceki o baş döndüren, baştan çıkaran taptaze yeşili… 

Sabahlar ve akşamüstleri serin ama öğle vakitleri sıcak. Kalın giyip çıksan öğleyin terliyorsun; ince giyinsen sabah ve akşamüstleri üşüyorsun hafiften. İyi de kıyafet midir ki insanın üşümesini önleyen şey? Öyledir tabii ki; gereksiz romantizmin mantıksız tuzağına düşmeyelim değil mi? Şunu demeyeceğim yani “Ateşler içinde dahi olsanız; o yoksa yanınızda, o sarmıyorsa sizi sımsıkı; her yer size kutup keskinliğinde soğuktur, insanın yüreği üşürse hiçbir ateş ısıtamaz ruhunu…” Yok demeyeceğim. Saçma zaten. Gelsin de sevgili ısıtsın bakalım sizi kutupta -50 derecede korumasız dururken. Aşk mı gerçek hayat mı?

Bahar işte… Kış gitmekte naz ediyor; yaz gelmekte acele… Biri Göksel’in şarkısının sesini kısabilir mi lütfen? 

Sana bir koku getirmek isterdim. Badem çiçeklerinin kokusunu. Aynı dalı koklamak isterdim seninle birlikte. Yüzüm yüzünde aynı dalı koklayalım isterdim. Aynı bardaktan su içelim. Hatta aynı yerinden bardağın kenarının. Aynı suda yıkanalım. Aynı havluya silinelim yüzlerimizi aynı yerinden. Bütün lokantalarda, kafelerde karşı karşıya değil hep yan yana oturalım. Belki aynı mezara gömülelim bile… Aynı toprak altında yatalım. Sorulurken ahretlik sorular birbirimizi yalnız bırakmayalım. Ne de olsa günahım da sensin benim sevabım da… Bu şarkıyı niye daha önce hiç duymamıştım… “Yüzün gökyüzümde bakamıyorum, başka bir dünya yok gidemiyorum…”

Çağlalar oldu burada. Acaba sen de çağladan çok içindeki o çekirdeğin olgunlaşmamış halinin mi tadını seversin benim gibi? Sen de tuzlar mısın yerken o tazecik çağlaları? Çağlayı ısırdığında tüm baharı ısırmış gibi, hayatın o ışıklı güzelliklerinin hepsini ısırmış gibi hisseder misin benim gibi?

Derler ki; “İnsanoğlunun bir ruhu vardır” tabiri yanlıştır aslında. Çünkü “insanoğlu bir ruhtur zaten”. Sadece o ruha yolculuğunda eşlik eden bir bedeni vardır.

Ne güzel ruhunla yaşayabilmek, geçip bedenin ve eşyanın ötesine… Ne güzel hayatı en ince damarlarına kadar duyumsayarak; yaprağı, güneşi, toprağı, aşkı tüm benliğinde hissederek var olabilmek…  

Esrik yağmurlarla ıslanan dallardaki tazecik çağlalarla gelen baharın zamandır şimdi. Karanlıkların binlerce aydınlığa parçalandığı, kelebeklerin ruhlarımıza ışık taşıdığı; yarımız yaz yarımız kış; yüzümüzü sevdaya döndüğümüz… Çağla zamanıdır şimdi… 

http://www.youtube.com/watch?v=-N8BBxzjURw&feature=kp

(Göksel – Gidemiyorum) 

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..