Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Çağrı...

İLGİLİSİNE VE YETKİLİSİNE ;

Okuyorum, dinliyorum ve görüyorum ki, şehit olanlar, gazi olanlar, hep gariban vatandaşın çocukları.........

Ocağına ateş düşen hep ama hep ülkemizin garban ailelerinin çocukları.......

Onun için gönül içtenlikle arzu ediyor ki ;

Artık bu insanların anaları ağlamasın..........

Babalar gününde, babaları da ..........

Şehitler olmasın.........

Gazilerde.............

Artık, ne şehit anası, ne de gazi babası olmayalım.....

Madalyonlarımız, kutularında kalsın.........

Davulla zurnayla uğurladığımız kınalı kuzular,

Gittikleri gibi, sağlıcakla, ana ocağına dönsünler........

Artık sokaklarda " ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ ...."

Denmesin.......

Artık, hergün hangi karakolumuz basıldı, kaç şehit verdik, gazilerimizin durumu nedir endişesi yaşamayalım ulusça.........

Yapılacak şey o kadar basit ki........

Dikkat edelim, dikkatimizden kaçırmayalım.......

TERÖRİST, KINALI KUZULARI GECELERİ VURUYOR.........

EVET GECELERİ..............

Gecenin o karanlığında, o puslu havaları seçerek.........

Ve ne yazık ki, yazılanlardan, konuşulanlardan anladık ki..........

Hava muhalefeti, gecenin karanlığıyla birleştiğinde, bizim için bir dezavantaj......

Kameralarımız yakalıyamıyor hainleri, helikopterlerimiz puslu havalarda yeterince etkili olamıyor........

Etkili olduğunda da, acaba, çoban mı, acaba, hayvan mı endişesi ile ürkütmek adına karanlığa atış yapıyoruz......

Ama onlar, hangi teknolojiyi kullandığını bilmediğimiz, belki ABD, belki de, İsrail yapımı silahlarıyla,

Gecenin karanlığında, 2.400 metre yükseklikteki kum torbalarından yaptığımız tepelerde Mehmetçiği hedef alıp saldırıyorlar.......

Çünkü, HEDEF BELLİ.........

Çok da savunmalı olmadığı anlaşılan kum torbalı tepe ve karakollarda kahpece vurup, kaçıyorlar........

Nereye mi?

Ya, İran'a, ya K.Irak'a.........

ÇÖZÜM MÜ?

Çok basit........

Öncelikle, tıpkı Suriye sınırında olduğu gibi, teröristlerin harekat güzergahlarına MAYIN DÖŞEYİN, MAYIN........

Aynen onların Mehmetçiğe yaptıkları gibi.........

Sonrasında, o kınalı kuzuları, SINIRLARI KORUMAK, İÇERİ SIZMALARI ÖNLEMEK ADINA, gecenin karanlığında tek başlarına 2400 metre yükseklikteki savunmasız tepelerde bırakıp hedef yapmayın.......

Hiç merak etmeyelim, sınırlarımızı ihlal edebilirler ama kimse bir karış vatan toprağını işgal edemez.........

Sızma olur mu diye de endişe etmeyelim.........

Zaten içimizde yeterince var......)))

Ha bir eksik, ha bir fazla, ne fark eder ki.........

EVET ONLARI SINIR ÖTESİNE KAÇAMAYACAKLARI ŞEKİLDE İÇERİ ÇEKMELİYİZ VE HESAPLAŞMAYI İÇERİDE YANİ TOPRAKLARIMIZDA YAPMALIYIZ.........

Yani tabiri caizse, oyunu deplasmanda değil, kendi sahamızda oynamalıyız.........

Yani, teröristi, dağda arayıp avlamak isterken avlanmak yerine, ovaya çekelim, ovada avlayalım avlamak isteyenleri.........

Çünkü düşmanla, içeride uğraşmak, onları içeride berteraf etmek daha kolay olacaktır..........

Nitekim, Diyarbakır da, son karakol baskınını yapmaya kalkışanların başına geldiği gibi, içerideki çatışmalarda onların, ne İran'a, ne de K.Irak'a kaçabilme şansları olmamıştır ve olamayacaktır da............

Ve artık içeride yapmaya kalkışacakları bir eylem sonrası kaçabilecekleri bir ortamın olmayacağını, onlar da bileceklerdir..........

EVET UYGULAMA ÇOK BASİT..........

Gündüzleyin o tepelerde Mehmetçik gözetleme görevine devam ettirilsin ama....

Karanlık bastıktan sonra, onları oradan alınız ve en yakındaki korunaklı karakollara ya da birliklere götürünüz, şafak sökerken de tekrar görev yerlerine bırakınız, gözetleme görevlerine devam etsinler...........

İkinci bir adım ise, KARAKOLLARIMIZ için atılmalı.........

Karakollarımız, bugüne kadar yapılan saldırı çeşitliliğini göz önüne alınarak, daha korunaklı hale getirilmeli........

TBMM'i ve Genel Kurmay Başkanlığı, nasıl korunuyorsa, hassas bölgelerde görev yapan Mehmetçiklerimize de lütfen daha fazla hassasiyet gösterelim, çünkü onların yaşadıkları bölgeler daha riskli...

Evet, karakollarımız, daha güvenli hale getirilmelidir.........

Oralarda boş alan çok.........

Karakollarımızı ve askerlerimizin barınaklarını, etrafı güçlendirilmiş yüksek duvarlarla çevrili alanların içerisine, o duvarlardan 300-500 metre gerekirse 1 kilometre daha içerilerde yapılandırın........

Vatandaş iş için geldiğinde, onlar, servis arabaları ile, ringlerle içeriye götürülmeli.........

Bunun için TOKİ'ye, elini daha çabuk tutması konusunda talimat verilmeli

Tabii bunlar silahlı mücadele için........

Bunun yanında elbette, o bölge insanının da yaşam düzeyi de ele alınmalı, iyileştirmeler yapılmalı, devletin yanlarında olduğu yapılacak iyileştirmelerle kendilerine hissettirilmeli, bunun yanında, devletin malına zarar verenlere, devletin görevlisine karşı gelenlere uygulanacak olan cezalar ağırlaştırılmalı ve bu sorun artık bitmese bile minimize edilmeli................

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..