Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

AKP düğmeye bastı. Dokunulmazlıklar kalkıyor

AKP düğmeye bastı. Dokunulmazlıklar kalkıyor
 

Alıntı


Bu akşam Teke Tek programında Fatih Altaylı’ nın konuğu olan Hüseyin Çelik; Fatih Altaylı’ nın; sık sık millete olan güveninizden söz ediyorsunuz, peki; dokunulmazlıkları neden referanduma neden götürmüyorsunuz sorusuna karşılık, halkın dokunulmazlıklarla ilgili bir derdi, tasası yok ki, dedi.

Ben Hüseyin Çelik’ e soruyorum. Nerden biliyorsunuz halkın dokunulmazlıklarla ilgili derdi tasası olmadığını?

Tut ki; halkın böyle bir derdi, tasası yok, madem temiz toplum istiyorsunuz, madem ak olduğunuzu iddia ediyorsunuz ve kendinize bu kadar güveniyorsunuz, halkın derdi olsun olmasın, siz getirin dokunulmazlıkları referanduma refere edelim. Buzdolaplarını, kömürü, pirinci getiriyorsunuz ya... Bu buzdolabı getirmekten daha mı zor? Değil bence...

Sadece bir gecede alabileceğiniz bir karar. Asıl güç, asıl erk olarak. Yanılıyor muyum?

Üstelik de sekiz yıl önce, yapacağımız ilk iş dokunulmazlıkların kaldırılması olacak diyerek söz vermiş, iktidara gelmiş bir partinin üyeleri olarak bunu sizden bekliyoruz.

Sanırım sekiz yıllık gecikmenizin nedeni termik hatlardaki bir sorundan kaynaklanıyordu. Termik hatlar bugün bir açıklama yaptı. Açıkmış şu aralar. Sizi bekliyorlar....

Zaten suç dosyaları konusunda da dördüncü sıradaymışsınız. Birinciliği BDP, ikinciliği CHP, üçüncülüğü MHP kapmış. Öyle dediniz.

Madem arsızlıkta, hırsızlıkta, yolsuzlukta siz son sıradasınız, madem bir çekinceniniz, kaygınız, korkunuz yok, çıkarıverin şunu aradan. İlk üç çekinsin, korksun, korkacaksa…

Fatih Altaylı’ nın zırva sorularına da bakmayın siz.

Neymiş efendim. CHP dokunulmazlıkların kaldırılması için bazı girişimlerde bulunmuşmuş da, siz karşı çıkmışmışsınız da... Bulunduysa sonuçlandırsaydı efendim. Öyle değil mi? CHP işte... Ne olacak? Ne köy olur, ne kasaba CHP' den. Bakma sen onlara. Arslanlar gibi çık ortaya, söyle başbakana da, o kadar yasa gibi... bunu da geçiriverin elbirliği ile bir gecede meclisten. Değil mi ama! ...

Ben inanıyorum ve güveniyorum size. Siz isterseniz Cuma' ya kadar yetiştirir, bitirirsiniz bu işi. Ardından Cuma' ya bile yetişirsiniz andım olsun. Hem daha makbule geçer, daha hayırlı olur Cuma namazınız. Değil mi efendim?

Ya siz, siz ne diyorsunuz millet. Hüseyin Çelik' in sizinle ilgili iddiaları doğru mu? Orada burada yalandan mı öyle konuşuyorsunuz? Bizim dokunulmazlıklarla ilgi bir derdimiz, tasamız, gamımız yok mu diyorsunuz? Yoksa biz asiliz onlar vekil, bize dokunan, onlara da dokunsun mu diyorsunuz. Ne diyorsunuz?

Hadi sökülün bakalım. Dökün içinizi. Sayın Çelik toplayacakmış! Korkmayın. Öyle dedi...

Başlık mı...? Haklısınız. Başlık konusunda sizi kandırdım. Gerçekleşmesini temenni ettiğim güzel bir hayaldi sadece... Ne dersiniz? Gerçekleşir mi sizce...?

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..