Can sıkıntınızın kıymetini bilin

Can sıkıntısı kötü bir şey…

Ama ünlü düşünür Albert Camus öyle düşünmüyor.

Ona göre;

- Can sıkıntısı olmasaydı, hiçbir şey yaratılamazdı…

Bir başka düşünür de;

- İnsan beyninin potansiyel gücünün dinamosu can sıkıntısıdır, diyor.

Bir başka düşünür, yani bir başka canı sıkılan kişi, işte böyle söylüyor.

Yani, can sıkıntısının enerjisini özene bezene düşünceye, oradan da yaratıcılığa dönüştüren bir başka bilge kişi…

Bir diğer düşünür ise soruna bir başka gözlükle bakıyor:

- Can sıkıntısı, kişinin gerçeğin farkındalığına ulaşması anlamına gelir…

Ve devam ediyor:

- Eğer gerçeği, size toplum tarafından enjekte edilen düz ve kalın kalıpların dışına çıkarak görmeye cesaret edebiliyorsanız, can sıkıntısı çıkacağınız bilinç yolculuğunda size eşlik etme işlevini sürdürecektir.

Çünkü evrenin [ve dolayısıyla yaşamın] gerçeği ile yüz yüze gelme cesareti size engin bir bilinç ortamı sunacaktır.

Ama bu ortamın bir de giriş [içinde barınma] bedeli vardır…

Bu bedel yalnızlıktır, can sıkıntısıdır ve en önemlisi, zeminsizliktir…

Toplumsal değerlerin göreceliği ve niteliği ile ilgili varacağınız gerçek, ayağınızı basmakta olduğunuz zemini ortadan kaldıracaktır.

Siyasal düşüncelerinizin, moral dünyanızın tüm “ön-kabulleri” sözünü ettiğimiz zeminsizlikten payını alacak ve sizi yoğun bir bilinçlenme düzeyine... Ama aynı zamanda da oldukça kaygan bir “yeni” zemine doğru taşıyacaktır.

Siz bu ortamda kendi zemininizi kendiniz yaratma sorumluğu ile göğüs göğse gelecek insan olmanın var/oluşsal sıkıntısı ile baş başa kalacaksınız.

Evet, işte Albert Camus’nun anlatmaya çalıştığı “yaratı ortamı” budur…

Yaratıcılık ancak bu yaratı ortamında oluşur.

İşte sözünü ettiğimiz nitelikli can sıkıntısı, bu yaratma sürecidir; bu yaratma sorumluluğu içindeki sancı ortamıdır.

Evet... Yeteri kadar canınızı sıkabildim mi, bilemiyorum?

Eğer canınız gerçekten sıkılmaya başladıysa, lütfen devam edin.

Ve can sıkıntınızı ortadan kaldıracak saçma sapan işlere girişmeyin, kişilerle görüşmeyin... Hele hele asla televizyonunuz düğmesine basmayın.

Yukarıdaki satırların arasına sinmiş olan farkındalığı ve bu farkındalığın yarattığı sorumluluk duygusuna yaklaştığınız ölçüde sıkılacak canınız… Devam edin!

Ve “can sıkıntısı, insan beyninin potansiyel gücünün dinamosudur,” sözü hala sallanıyorsa beyninizin içinde, demek ki, hala çalışıyor dinamonuz…

Ve demek ki, beyninizin potansiyel gücünün egemeni sizsiniz…

Ne mutlu!

www.soruyusormak@gmail.com

www.akceder.com