- Kategori
- İnançlar
Çapraz görüşler
Rabbani’ye göre, Adem’in vücûdundan gelen Ademlerin, onun sıfat ve latif zuhurlarından olması gerekirdi. Adem’in ( a.s.) yaratılışından ayrı olarak yaratılan bir şey değildi.
Arabi, malum eserinde şöyle diyor.:
“Kâbe-i Muazzama’nın tavafı sırasında, bir topluluk zuhur etti. Onlar da Beyt’i tavaf ediyorlardı. Amma, ben onları tanıyamadım. Onlardan biri, benim tarafıma yaklaşıp baktı ve şöyle dedi:
- Ben senin ecdadın cümlesindenim.
Bunun üzerine şöyle sordum:
- Vefatın üzerinden kaç sene geçti?
– Kırk bin seneden fazla...
Onun bu cevabına hayret ederek şöyle dedim:
- Adem’in yaratılmasından yana henüz yedi bin sene bile tamam olmadı, bu nasıl olur?”
Arabi Hazretleri, bundan sonrasını şöyle dile getiriyor:
“O vakit, hatırıma geldi ki;
Allah Teala, yüz bin Adem yaratmıştır. Hâdis-i Şerifi, bu kavli teyid etmektedir... “
Arabi’nin bu kanaatine karşın, Rabbani Hazretleri’nin yorumu ise şöyle:
“Hz. Adem’in varlığından önce gelip geçen bütün ademler, Resûlallah Efendimiz’e ve ona salât ve selam olsun, vücûd olarak, hepsi misal aleminde değillerdi. O ki, şehadet âleminden vücûd buldu. Yeryüzünde hilafete nail oldu, melaikenin dahi secde ettikleri oldu. Bu yalnız, Ebul Beşer Adem idi...
Arabi’nin, üzerinden kırk bin yıl geçmiş olarak bulduğu kimse, misal aleminde, ceddinin lâtifinden bir lâtife idi...
Şeyh’in ( Arabî ) şehadet aleminde vücûdu vardı ve Beyt-i Şerif’i tavaf ediyordu. Ama o sırada, misal aleminde bulunuyordu. Çünkü, Kâbe-i Muazzama’nın, Misal aleminde bir sureti ve bir benzeri vardır ki, o alem halkının kıblesidir.”
sözleriyle görüşlerini bildirirken; delilini, Muhyiddin- i Arabi’nin gördüğü adamın, ona:
“- Ben, senin ecdadının cümlesindenim. Vefatımdan kırk bin yıl geçti. “ sözüne dayandırmaktadır...
Rabbani’ye göre, Adem’in vücûdundan gelen Ademlerin, onun sıfat ve latif zuhurlarından olması gerekirdi. Adem’in ( a.s.) yaratılışından ayrı olarak yaratılan bir şey değildi.
Yani, İmamı Rabbani Hazretleri, Adem Nebiden önce kendi aslını, hakikâtini bulmuş bir insanın varlığından bahsetmenin mümkün olamayacağını belirtir ve Arabi’nin gördüğü şeyin aslında misal aleminde olduğuna değinir...
Arabi Hazretleri de vuku bulan olayı, son zamanlarda da gündem de olan nesil kıyametlerine dayandırmaktadır. Yani Arabi gördüğü konuştuğu insanın Hz.Adem’ den önce çok kere var olan sonra nesil kıyameti ile yok olan bir ademle olduğunu ifade ederken, İmamı Rabbani Hz.leri ise “ Hz.Adem’den önce bir kişinin kendini tanıması mümkün değil diyerek “ olayın Misal aleminde zuhur ettiğini beyan etmektedir.
Ve iki güzide Veli arasında mevzu-i bahs olanın değerlendirmesini sizin yapmanızı istedim...