Çevreden habersiz çevreciler

Elbette inananlığın inkişafı çalışmaya, gayrete bağlı. Özellikle belediyelerimiz, isterler ki şehirlerimiz güzel olsun. Hemşerileri rahat ettirelim. Bu yönde de gayret sarf ederler. Etmeliler de. Zira asli işleri o. Fakat. Çok kere masa başı çalışmalar; uygulama alnında masa barışına uymaz. Yerinde kimi sıkıntılar da oluşturur. Son yıllarda tüm kamu kurumları gibi belediyelerde yeşile önem verdiler. Vermeye de devam ediyorlar. Fakat maalesef çok yerde var olanlar yok edilerek yenisi sağlanmaya çalışılıyor. Eski yeşilin yetişmişliği, orada onlara bakanların dikenlerin gayreti göz önüne alınmıyor. Dozerlerle girilip dümdüz edilen yerlere devasa binalar dikiliyor. Kimi yerde basit nesneler sanat olarak değerlendirilip korunurken söz konusu ağaç olunca gözünün yaşına bakılmıyor. Nasıl olsa gerekçe hazır: Yenisi dikilecek. Daha moderni yapılacak.. Elbette dikilir. Elbette yapılır.. Ama var olanın seviyesine, yenisi ne kadar zamanda gelir..? Masa başlarında geometrik şehir planları yaparlar. Bu geometriye uymayan kâinatta ne varsa söküp atarlar. Burada su kaynağı.. Ağaç, yeşil alan var mı yok mu bakmazlar bile. Ranta ve geometriye onca güzellik ve emekler heba edilir. Etimesgut Belediyemizde ilçede ağaç dikme kampanyasını sürdürüyor ‘Dikili Bir Ağacın Olsun’ sloganıyla başlattığı ağaç dikme kampanyasına devam ediyor.. Güzel de ediyor.

Bunu da kendi web sitesinde afişe ediyor. Orada bir bölüm var ki ilgimi çekti.. “DİKMEK KADAR KORUMAK DA ÖNEMLİ"
Alanın tepe noktasına çınar ağacı diken Demirel, ‘İnşallah gün gelir bugün diktiğimiz çınar ağacının altında gölgeleniriz’ temennisinde bulundu. Demirel, ağaç dikmek kadar bakımı ve korunmasının da çok önemli olduğunu belirterek, yeşilin korunmasında vatandaşlara büyük görevler düştüğünü söyledi. Etimesgut’ta park yapımı ve ağaç dikim çalışmalarının süreceğine işaret eden Demirel, ‘Bizler gelip geçiciyiz. Geriye yaptığımız hizmetler kalacaktır’ diye konuştu.” Evet, gelip geçiciyiz. Etimesgut, Belediye Reisi, Enver Demirel, gerçekten doğru söylüyor.. Daha öncekilere, emeklerine az saygı göstermeliyiz. Zira şimdiki başkanın yeşil yaptığı alana ilerde birisi betonu boca etmemeli.. Var olanı yaşatmalı... Etimesgut belediyemiz Eryaman köyüne pazar kurmak için gayretini sürdürüyor. Eryaman’da ki Samsun 19 Mayıs Caddesi'nden pazar yerine giden sokak kağıt üzerinde planlanmış. Çift yol olacak. Fakat.. Yolun biri açılmış. Asfaltlanmış. Çevre binalara altyapı hizmeti buradan ulaştırılmış. Ancak diğer kalan yerde de eski sahiplerinden, şimdi yaşlanan İsmet ve rahmetli olan Tevfik Toprak kardeşlerin bahçesinden 9–10 ağaç hatıra kalmış. Gönül isterdi ki burayı planlayanlar onları da görsün. Çevreye uyumlu plan yapsınlar. Ne gezer “geometri” k cetvel tamda ağaçların üstünden geçmiş... Olsun. Ne zaman yapacakları nasıl olsa belli değil. Ağaçlara iki garga gelip yuva kondurmuşlar. Bir çift ağaç kakan ve sığırcılar tünemiş. Serçeleri saymak mümkün değil. Yeşili ve serinliğine de güvercinler zaman zaman misafir. Onlardan izin alarak bir ihtiyar da “şairin yeri” demiş. Çevreyi pisliklerden ve naylondan temizleyip altına oturak koymuş. Kuşlar korosundan müzik dinleyerek, yorgun beden ve kafalar dinsin diye.. Millet gülmüş, Kimi de görüp takdir etmiş... Ağaçlar altına ektiklerini asma masada insanlara ikram etmiş. Ve kurd, kuş da kainat sofrasından nasiplenmişler. Bu arada zaman zamanda edebi üretimlerde bulunmuş... Bu yıl yine… Kuşlar; yeşile bürünen ağaçlardaki yuvalarına geri dönmüşler. Garga gelip geçen yılarda yavrularını çıkarıp büyüttüğü yuvayı, neslin devamını sağlamak ve orada barınmak üzere elden geçirmiş. Başlamış yumurta yaparak kuluçka yatmaya. Ağaç kakan o hazırlık içinde.

Sığırcıklar da yuvanın bakımı ile meşgul... Siz misiniz belediyeye haber vermeden, ruhsat harcını yatırmadan yuva kuran? Belediye bu gün (13 Nisan 20010) dozeri dayayıverdi. Yuvalarla birlikte yere serilen yeşile donanmış ağaçlar, başka yere taşımak şöyle dursun toprak altına alınıverdi. … Tamam, ağam yapın. Hizmet güzel. Alkışlamak lazım. Ama planları önceden yaparak, kurdun kuşun yuvaları yıkılmasa. Ağaçlar; yeşile boyanmadan “katliama tabi tutulsa..” Haydi, onlara emek vererek ağaçları dikenlere saygıya gerek yok. Ya yaşayan, üzerine yuva kuran kurdun kuşunda mı hakkı yok? Evet, insana saygı olmalı. Yetmez birlikte yaşanılınca güzel olan kurt kuşa da saygı gerekir. Belki o zaman insan oluruz. Aksi halde “güç bende” diye mazlumların yuvalarını yıkarız. İnsanlığımız unutup sadizmimizin esiri olur gideriz. Bu gün yapılanları, kimimiz unutacağız. Kimimiz de ‘hizmet geliyor’ diye sevinip alkışlayacağız. Elbette kör karıncanın hesabını tutan yüce yaratan ‘ne buyurur? … Bilmeyiz. Fakat .. Kendine has sesler çıkararak olanlara anlam veremeyen o güzelim ağaç kakan.. Yuvası yıkılarak perişanlık içinde canhıraş bağırtılarla dozerleri takip eden kargalar, insandan uzun yaşadığına göre kendine yapılan bu muameleyi unutacağını hiç sanmıyorum. Ve diyorum ki “geometrik “plancılar, koca kışı ne yaptılar? Ah zaman. Her işin yer ve zamanı önemli.. Hiç değilse yeşil uyanmadan, kuşlar yuvalarına dönmeden ‘yapacaklarını’ yapsalar...

http://www.etimesgut.bel.tr/index.php?Page=Haberler&DuyuruNo=307