Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '12

 
Kategori
Futbol
 

Chelsea, Bayern'i de tuzağa düşürdü

Chelsea, Bayern'i de tuzağa düşürdü
 

Avrupa Şampiyonlar ligi  yarı finali oynanmadan önce, kalan takımlara baktığınızda  Real Madrid ve Barcelona’nın  Chelsea ve Bayern’e eleneceklerine ihtimal oranı herhalde yüzde sıfırdı  ve  Chelsea, şampiyonluk şansı eğer veriliyorsa son takım olmalıydı.

Ama oldu. Chelsea hem de rakibi Bayern Münih’in evinde kazandı ve tarihinde ilk defa bu kupayı  alma başarısnıı gösterdi. Böylece takımın sahibi  Rus milyarder Abramovich, yatırımları ile 50 yıl sonra bu kulübe önce Premier lig,  sonra da  bir Şampiyonlar ligi  şampiyonluğu  kazandırmanın mutluluğunu yaşadı.

Maçtan önce,  saha ve seyirci avantajı Bayern’de olduğundan, sanırım herkesin favorisi de Bayern’di.  Peki ne oldu da  bir devrede  rakibi hiç korner  dahi kullanamamışken tam 13 korner kullanacak kadar baskılı oynayan Bayern  nasıl kaybetti?.

Hangisini saymalı?. Bayern o kadar çok hata yaptı ki,  bu takımın Real Madrid’i elemesi, finale gelmesi bir mucize olmuş sanki.  Bayernsadece fizik gücüne dayalı tipik bir Alman futbolu oynuyor, yıldız oyuncuları az ve etkisiz. Şampiyonlar liginde 10 gol atmış Gomez  sanki acemi bir forvet. Saldırdıkça saldırıyorlar, top devamlı ayaklarında ama gol pozisyonu bulamıyorlar.  

Maçı izlerken Chelsea nın  sinir bozan defans anlayışnın, yenilen bir golle  dağılacağına hiç bir zaman ihtimal vermedim. Hatırlayın. Barcelona karşısında İspanya’da, 1-0 mağlup duruma düştükten sonra bir de daha ilk devrede John Terry oyundan atılmış ama onlar 10 kişiyle üstelik rakip sahada Barcelona gibi bir devi saf  dışı bırakmıştı.

Bayern nasıl tipik bir Alman  futbolu oynuyorsa,  Chelsea’nın  soğukkanlı, tepkisiz  İtalyan hocası Roberto Di Matteo da Chalsea’ye  tam tamına kontratağa dayalı, defans  ağırlıklı bir oyun oynatıyor ve dünyanın devlerini bu oyun tarzı ile bir bir tuzağa düşürüyor..

Büyük maçları büyük oyuncular kazanır derler.  Sonuna kadar haklı, kim dediyse bunu.

83. dakikada gol atıp 10 dakika dayanamıyor, penaltı kazanıyor, atamıyor, penlatılarda öne geçiyor, yine kazanmıyor diye düşünmemek lazım.  O şansların hiçbirini kullanamadı, taraftarını çıldırttı belki Bayern ama  o takımda ne bir Drogba var, ne Lampard ve de kalesinde bir Cech.  

Bir Robbin var. Hollanda’lı. Hani çocukluğumuzda arsada oynarken, sırf topu kendi getirdi diye fasulyeden oyuna dahil olmuş.  Kornerleri o kullanıyor, kale önünde her topa dağlara, taşlara vurup, ğozisyon kaybettiriyor, yetmiyor penaltıyı da atmaya kalkıyor ve  Cech’ de yemiyor, zaten kurtmak için fazla da bir gayret sarfetmiyor.   Bir Ribery’nin penaltı yaptırırken sakatlanması şansızlık sadece, sakatlanmasa o atacak penaltıyı belki ama onun da  şarjı bitmiş,  yürümeye mecali kalmamıştı artık.

Dikkatinizi çekt mi?. Maç penaltılara gidince Chelsea seyircisi nasıl da sevindi ve nasıl da çıkardı o bayrakları showa başladı?. Nasıl da emindiler kazanacaklarından?

Çünkü biliyorlardı ki  kalede Cech vardı. Bir Cach’e baktım penaltılarda, bir de Alman kaleciye. Biri rakibi hataya zorlarken, diğeri zıp zıp zıplayıp duruyordu. Cech tuttu,  Drogba attı.  Bayern  tam 3 kez  avantajlı durumunu koruyamazken,  İngiliz takımı,  Münih’ten, çok zor bir maçtan,  Avrupa’nın en büyük kupasını kazanmanın  sevinci ile ayrılıyordu.

Bu maçtan herkes için alınacak çok ders var.

Futbolda başarılı olmanız için mutlaka bir oyun stratejinizin  ve  skora etkisi olacak  oyuncunuzun olması şart.  Kendine veya skora fazla güvenememek, maçın, hakem son düdüğü çalmadan bitmeyeceğini  de öğrenmek gerekir.

Sanırım, Ronaldo’da, Metsi’de,  Bayern’li oyuncular da ve hatta  inanılmaz Chelsea mağlubiyeti nedeniyle görevini bırakan Guardiola bile  Chelsea ile oynadıkları maçlardan epey ders çıkarmışlardır.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..