CHP'de demokrasi mümkün mü?

Son günlerde CHP'de malumunuz bir kurultay havası hakim. Herkes bununla ilgili bir şeyler yazmışken, ben de kendimce söylenecek bir şeyler olduğunu düşündüm ve kısa bir yazıyla düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. Bildiğiniz gibi CHP'de Kılıçdaroğlu'nun tasfiye ettiğini düşündüğü fakat bir türlü bunu tam manasıyla başaramadığı bir grup var. Bu öyle bir grup ki '' tahttan padişahlar indirir, veziri padişah ilan eder.'' Nitekim bunu da zamanında Baykal'ın yerine Kılıçdaroğlu'nu getirerek gerçekleştirdiler. Hatırlayın, o dönemde Kılıçdaroğlu ve müzmin muhalefet Önder Sav basın mensuplarına birlik mesajları verirler ve Baykal'ın gidişini kutlarlardı. Peki ne oldu da Baykal'ın muhalifi kendi çırağıyla da ters düşmüştü. İşin özünde parti içinde sıkça kullanılan demokrasiydi. Kılıçdaroğlu'nu başa geçirirken, Sav kendi hükümdarlığını kuracağını düşünmüş, çırak ustasına kafa tutup onu dışlamıştı. Peki, Kılıçdaroğlu bu adımı parti içi demokrasi için mi yaptı? Sanmam, çünkü Kılıçdaroğlu parti içinde eski yönetimi tasfiye ederken kadrolaşma konusunda da bir o kadar hızlı davranıp bütün kadroları kendine yakın kişilerle doldurmuştu. Parti içi seçimlerde demokrasiden söz etmekse neredeyse imkansız. Kılıçdaroğlu başa geçtiği günden bugüne partide bir demir yumruk ekibi kuruldu ve sesini çıkaranın başını küçükken ezdi. Fakat parti başarısız oldukça uğraşılacak muhalefet sayısı da artmış, hatta rakip muhalefet de birlikte hareket etmeye başladı. 

Şimdi, düşünülmesi gereken şu; muhalefetin istediği olursa ne olur, Kılıçdaroğlu'nun ve ekibinin istediği olursa ne olur? Muhalefet ağır basa ve tüzük değişikliği yapılırsa Kılıçdaroğlu için başkanlıktan inmesi yakındır ve parti başkanlığı için muhtemel isim ise Baykal'dır. Kılıçdaroğlu bu çekişmeyi kazanırsa uzun zaman rahat eder ve AKP'ye karşı alacağı başarısızlıklarda, kendisine muhalefet edecek grubu da yenilgiye uğrattığı için kendini baskıdan daha kolay kurtarır. Fakat sonuç olarak kim gelirse gelsin CHP'de uzun bir zaman demokrasi olmayacaktır.