CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin: Ortada Ak Parti yok...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile ÖZEL

·        2B arazilerinde oturan insanları trilyoner mi zannediyorlar?

·        Siz o akılları kendinize saklayın!

·         Barınma sorunu bizim namus borcumuz olacak. 

·         CHP’ye hakaret ettirmeyeceğiz!

CHP Beykoz, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in de katıldığı bir panele katıldı; Beykoz Güncel Haber de oradaydı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı ile özel bir röportaj gerçekleştirdi

Beykoz Güncel Haber, CHP Beykoz İlçe Başkanlığı’nın, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in de katıldığı bir panelde hazır bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin ile özel bir röportaj yaptık.

Tekin’e coşkulu sevgi seli

Bir internet haber sitesinin 3. yılı dolayısıyla düzenlediği ve Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde gerçekleşen “ Siyasette ve Yerel Yönetimlerde İletişim ve Başarı” isimli bir panele Akşam Gazetesi yazarı Gürkan Hacır ile birlikte konuşmacı olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, salona girişinden itibaren coşkulu tezahüratlar ile karşılandı.  

Panelin yapılacağı salona “ İstanbul arkanda!” ve “Durma ilerle, İstanbul seninle!” sloganlarıyla giren CHP Genel Başkan Yardımcısı ile tokalaşmak isteyen kadınlı erkekli grupların yoğun ilgisi nedeniyle, programa kısa bir gecikme ile başlandı.

Beykoz’dan katılanlar

CHP Milletvekilleri Kadir Gökmen Öğüt ve Ali Demirçalı ile Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün de katıldıkları panele, Beykoz’dan CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz ve İlçe Yönetim Kurulu üyeleri, Kadın Kolları Başkanı Esengül Yılmaz, Beykoz Belediyesi Meclis üyesi Nusret Yılmaz, 2014 yerel seçimlerinde CHP aday adayı olacağını açıklayan Gökhan Taneri Vural ile bazı partililer katıldı.

Panelden notlar…

Röportajımızın öncesinde ilkin, Gürsel Tekin’in söz konusu paneldeki konuşmalarına yer vereceğiz.

Basın emekçileri adına işçi çizmesi hediye edildi

Oldukça yoğun bir katılım altında gerçekleşen ve davetlilerin ziyaret salonuna sığmayarak, birçok kişinin ayakta takip ettikleri panelin başlangıcı öncesinde organizatör haber sitesi tarafından “ basın emekçileri adına” olmak üzere CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’e bir çift işçi çizmesi hediye edildi.

Gürsel Tekin: İktidar partisiyle değil, iktidarı da yöneten bir merkez ile mücadele ediyoruz

Reşat Şahin Öztürk’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde yaptığı konuşmasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin,  sözlerine “ Ak Parti’nin on yılını anlatmaya kalkışır isek, bu günlerimizi alır” şeklinde başladı ve “ sadece 2013 yılı Ocak ayında medyaya yansıyan olayları” katılımcılar ile paylaşacağını belirtti.

Gürsel Tekin, 2008 yılında bir gazeteye verdiği röportajında, “ önümüzdeki süreçte bir iktidar partisiyle mücadele etmiyoruz. Hatta daha da ileri giderek, iktidarı da organize eden, gündemi organize eden bir merkez ile (mücadele ediyoruz). O merkez ki, iktidarı da yönetiyor, Türkiye’deki algıları da yönetiyor. Buna hazırlıklı olmamız gerekir” dediğini hatırlatarak, “ bugün gelinen noktayı” Ocak 2013’te gerçekleşen olaylar bağlamında açıkladı. Tekin, “  Ocak 2013’te emeklilere çok komik bir zam yapıldı” diyerek, işçi emeklilerinin 869 TL olan maaşlarının 886 TL’ye yükseltildiğini belirtti ve    “ bu, çok büyük bir zam!” eleştirisinde bulundu.

Medya iş kazası cinayetlerine yer vermiyor

“ İş kazası cinayetleri”olarak nitelediği iş kazalarında “ sadece Ocak ayında Zonguldak’ta 10 ve Gaziantep’te 9 olmak üzere toplam 36 kişinin hayatını kaybettiğini” belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı,  bu tür haberlerin medyada yer alamadığını belirterek, “ Medyada bu tür haberlere yer verilmediği” serzenişinde bulundu.

Bu kadar ölüm Suriye’de yok!

Ocak ayında doğalgazdan kaynaklanan nedenlerle 17 kişinin öldüğünü kaydeden Gürsel Tekin, “ Yani, (Türkiye) normal bir ülke değil; savaşan bir ülke! Suriye’de savaş var, belki bu kadar ölüm yoktur” yorumunda bulunarak, “ Ne enteresandır; doğal gaz zehirlenmesinin tamamı yoksul aileler” dedi.

Basın özgür değil

Sözlerinin devamında basının özgür bir ortamda çalışmadığını ifade eden Genel Başkan Yardımcısı, “ özgür olmayan” basına ise şu sözler ile seslendi: “ Ceberut bir iktidar, ceberut bir Başbakan ile karşı karşıya olduğunuzu biliyoruz. Ona hak veriyoruz ama hak vermediğimiz yerler de var.”

Basında çok ciddi sorun olduğunun farkındayız

Türkiye genelinde Ocak ayında 27 kişinin intihar ettiğini de belirten Tekin, “ Batman’da kredi kartı borcu ve haciz yüzünden sadece bir hafta içerisinde 8 kişi, Samsun’da ise 4 kişi intihar etti” dedi. Sözlerinin devamında bir üniversite rektörü, astsubay ve polis intiharlarına da değinen Gürsel Tekin, genel olarak bakıldığında ise yılın sadece ilk ayında toplam 150 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, “ bir ülkede sadece bir ay içinde bu kadar insan hayatını kaybediyor ise ve bu da kamuoyuna iletilmiyor ise, burada iletişimde de, basında da çok ciddi sorun olduğunun farkındayız” açıklamasını yaptı.

CHP’ye hakaret ettirmeyeceğiz!

Konuşmasını,“ Sadece bugün 63 tane köşe yazarı CHP’yi yazmış” şeklinde sürdüren Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Gürsel Tekin, şunları söyledi: “ Acaba CHP olmasa, bu 63 tane köşe yazarı arkadaşımız neyi yazacak? Biz gazetecilerin CHP’yi yazmasından rahatsız değiliz; CHP yazılabilir, eleştirilebilir ama asla ve asla CHP’ye hakaret ettirmeyeceğiz, bunu herkes böyle bilsin.”

Kılıçdaroğlu’nun en son eleştirileceği şey…

Konya’daki Mevlana törenleri sırasında “ Başbakan’a merhaba demediği” gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için, “ Sayın Kılıçdaroğlu nezaketsiz davrandı” şeklinde konuşulduğunu da ifade eden Gürsel Tekin, “ Kılıçdaroğlu’nu en son eleştireceğiniz iş, nezakettir, nezakettir, nezakettir” dedi.

Siz o akılları kendinize saklayın!

“Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tabii ki eleştirileceğini”, ancak nezaketinin de görmezden gelinemeyeceğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı, bunu dile getirmeyen köşe yazarlarını eleştirerek,  köşelerinde CHP’ye yer veren yazarlara şu şekilde seslendi: “CHP’ye akıl veriyorlar. Siz o akılları kendinize saklayın! CHP’nin akla ihtiyacı yok!”

63 köşe yazarına: Allah’tan korkmuyor musunuz?

Bir gazetecinin,“Türkiye’ye patriot füzeleri geliyormuş, ne diyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “ asparagas, nereden çıkarıyorsunuz, yalan” dediğini hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, patriot füzelerinin konuşlandırılmasının ardından ise gazeteciler tarafından bunun dile getirilmediğini ifade ederek, şunları söyledi: “ Bu 63 tane köşe yazarı! Allah’tan korkmuyor musunuz? Bir gün de deyin ki, ‘Başbakan’ım ayıptır, sen 50 gün önce patriot füzelerinin ne işi var burada, dedin. Şimdi ise patriot füzeleri Türkiye’nin stratejik bölgelerinin tamamına kondu. Patriot füzelerine ne ihtiyacımız vardı?”

Hani ‘ one- minute!’ demiştin?

İsrail’in Suriye’yi vurduğunu hatırlatan Tekin,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da şu sözler ile seslendi: “ Sayın Başbakan! Hani sen ‘one- minute’ demiştin sayın Başbakan? Niye şimdi sesin çıkmıyor? Olumlu veya olumsuz bir şey söyleyin. Ses yok!”

Ortada Ak Parti yok

Panelde yaptığı konuşmasının devamında, ülke olarak önemli bir süreçten geçildiği hatırlatmasında da bulunan Gürsel Tekin, partili arkadaşlarına da şu şekilde hitap etti: “Önümüzdeki bu süreçte parti olarak birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ihtiyacımız var. Niçin var? Türkiye’nin geleceği için ihtiyaç var. Bundan sonra siz Ak Parti ile mücadele etmeyeceksiniz; biz Ak Parti ile mücadele etmeyeceğiz. Ortada Ak Parti yok; sizler Ak Parti devleti ile ve onu yönlendiren ‘merkez’ ile mücadele edeceksiniz.”

Kılıçdaroğlu’nun kardeşi işten çıkartıldı

Tekin, gazetecilere yönelik eleştirisini CHP Genel Başkanı Kılıçcaroğlu’nun kardeşinin işten çıkarılma süreci bağlamında da dile getirdi:“ (iktidar) o kadar fütürsüzleşti ki, sayın Genel Başkan’ımızın kardeşi bir inşaat şirketinde çalıştığı için ona tahammül edemediler. İnşaat şirketinin defterlerini istediler. Bu ülkede namusu, haysiyeti, şerefi, vicdanı olan gazetecilerin (buna) kıyamet koparması lâzımdı. Ve o şirket, ana muhalefet liderinin kardeşini işten çıkartmak zorunda kaldı. Yani, aymazlık o kadar yükselmiş ki! Valiler, kaymakamlar, bakanlar bunlar ayrı; devletin bütün kurumları vergi müdürlerine kadar indi.”

CHP’yi itibarsızlaştıramayacaksınız

“ İşte, önümüzdeki günlerde herkes ile mücadele edeceksiniz, sadece Ak Parti ile değil. Onun için CHP’den korkuyorlar; ‘ Nasıl itibarsızlaştırabiliriz? Nasıl belediyeleri basabiliriz?’ Nereyi basarsanız basın; bu konuda yapamayacağınız bir tek şey var: CHP’yi itibarsızlaştıramayacaksınız.”

TRT’ye haram olsun!

Sözlerinin devamında İngiltere medyasından örnek veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “ İngiltere’de devletin televizyonu iktidarı acımasızca eleştirir, son derece tarafsızdır; bizim TRT’miz ise Ak Parti’nin çiftliği olmuştur; bizim Anadolu Ajansı’mız Bülent Arınç’ın neredeyse memuru olmuştur. Ama unutmayın ki, TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın bütün ödemelerini sizler yapıyorsunuz. Zar zor ödediğiniz elektrik faturalarınız ile her ay TRT payı, Anadolu Ajansı payı ödüyorsunuz. Bu da onlara haram olsun!” dedi.

İzdihamlı ilginin arasında gerçekleştirdiğimiz kısa röportaj

Panelin sonunda kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirmek ya da tokalaşmak isteyenlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Gürsel Tekin’le, Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin boş salonlarından birine geçerek gerçekleştirdiğimiz röportajımızda Genel Başkan Yardımcısı’na – kendisine karşı gösterilen yoğun ilginin müsaade ettiği kadarıyla- hem Türkiye gündemine, hem de Beykoz’a ilişkin sorular yönelttik.

Gürsel Bey, ulusal basından edindiğimiz bilgiye göre, Genel Başkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu için, ‘ Atatürk’ten sonra en güçlü lider Kemal Kılıçdaroğlu’dur’ şeklinde bir açıklama yapmışsınız. Bu benzetmeyi hangi mesnetlere dayanarak yaptığınızı öğrenebilir miyiz?

Çok haklısınız. Alında bizim gazetecilik tekniğindedir; bir kısmını alırsınız, gerisini atarsınız. Bana gazeteci şunu sordu: ‘ Şu anda bir odada toplantı var; sayın Kılıçdaroğlu’nu devirme planı!’ Ben de ona dedim ki, ‘siyasi partilerde düşürme planları delege ile olur, örgütler ile olur.’Örgütün tamamı sayın Kılıçdaroğlu’nun arkasındadır. Bütün CHP tarihine baktığımızda, Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra örgütte en çok desteği olan liderdir.’

Ben bu anlamda söyledim. Bakın, dün de 81 tane İl Başkanı ‘ Genel Başkan’ın arkasındayız’ deklerasyonu yayınlayıp gönderiyor. Yani, çok alışılagelmiş bir durum değildir bu. Ben, bu cümleyi bu mânâda söyledim.

Bu panelin konusu basın ve iletişim idi; basın özgürlüğü idi. Ülkemizin basın tarihine baktığımızda, çok uzun yıllardan beri basın emekçisinin birçok hakkının elinden yavaş yavaş alındığını görüyoruz. Ülkemizde solun ortaklaşa da olsa iktidara geldiği dönemler oldu.  Hadi, ‘Geçmişi bırakalım’ diyelim! Peki CHP, bundan sonra eğer iktidara tek başına gelir ya da iktidara ortak olur ise gazetecilerin hakları konusunda neler yapacak? Örneğin bugün en basit bir örnek verecek olursak, sektörde çalıştığı halde maaşını alamayan, sigortası yapılmayan ya da farklı farklı sigortalara tabi tutulan gazeteciler var?

Sadece sigorta mı? Dünyanın her yerinde, gelişmiş, evrensel hukuk neyi gerektiriyor ise, bunun yapılması gerekiyor. Gazetecinin her şeyden önce sendikalı olması gerekiyor; iş güvencesinin olması gerekiyor. İngiltere’nin kendi devlet televizyonunda rahatlık ile iktidar eleştirilebiliyor ise, onun güvencesi nedir biliyor musunuz? Onun bir tek güvencesi var: Kendi hukuku. Kendi sendikası. Türkiye’nin öncelikli sorunu bu. Elbette sadece basın için değil; birçok çalışma kolu için geçerli olan bir şey bu. Ancak bir ülkede eğer medya özgür olacak ise, medya çalışanının öncelikli olarak güvencesi olacak. Güvencesi de sendika olacak. Yasal dayanağı iktidarın ya da patronun iki dudağı arasında olmayacak. O açıdan CHP olarak biz bugün gelişmiş ülkelerde İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da basın ile ilgili hangi kriter var ise o kriterleri Türk medyasına da getirmek istiyoruz.

Buna söz vermiş oldunuz şu anda!

Elbette!  Bir Amerikalı köşe yazarı Amerika’nın coğrafyadaki bütün bu ceberrut duruşuna rağmen kendi gazetesinde ‘ Eli kanlı Bush, elini Irak’tan çek!’ yazabiliyor ve hiç kimse de kendisine ‘sen bunu nasıl yazarsın?’ diyemiyor çünkü onun güvencesi kendi anayasasıdır. Bizim öncelikle bunu sağlamamız lâzım.

Panelde kentsel dönüşümden bahsettiniz. Beykoz da malumunuz, çok stratejik bir noktada bulunan, önemli ve birçok sorunu olan bir ilçe. Sizce, Ak Parti iktidarının gerçekleştireceği dönüşüm, nasıl bir dönüşüm olacak? CHP olsaydı, nasıl gerçekleştirirdi bu dönüşümü?

CHP’nin vaadi şu: Kentsel dönüşüm ‘yerinde’ olacak. Yerinde dönüşüm. Beykoz, özellikle 2B’nin en yoğun olduğu bir yerdir. Yüz- yüz elli yıl önce atadan, dededen kalma yeri olan bir insana, bir devlet ‘bunun bedelini bana ödeyeceksin, ben sana öyle tapu vereceğim’ diyebilir mi? Beykoz’da yüz yurttaşın 40’ının mülkiyet sorunu var. Neredeyse yarısının mülkiyet sorunu olan bir ilçe Beykoz. Beykoz’un mülkiyet sorununu ancak biz çözeriz.  İki yıl içerisine herkesin mülkiyet sorununu çözeceğiz ve hiç kimseyi de sürgüne tabii tutmayacağız. Aksi takdirde ne olur? Bakın şunu bugün iddia ediyorum: Eğer Ak Parti tekrar kazanır ise, Beykoz’un yarısı, oradaki yurttaşlar sürgüne tabii tutulur, başka yere gider.

Gürsel Bey, 2B’de en son rayiç bedel ile ilgili olarak 400 m2 olan arazilerde indirim konusu gündeme geldi ancak ortada ilân edilen fiyatlar olmaksızın fiyat tartışılıyor. Ortada fiyat yok. Ankara’dan bu durum nasıl görünüyor?

Aslında fiyatlar önceden belirlendi. 2B’den dolayı 25 milyar dolar gelecek diye kamuoyuna da yansıdı. Yok öyle bir para. Fukaranın nereden parası olacak? Kastamonulu bir köylü üç kuruş paraya tâlim ederken sana 25 milyar doları nereden ödeyecek? Bunlar Beykoz’da o 2B arazilerinde oturan insanları trilyoner mi zannediyorlar? Yurttaş namusuyla balıkçılık yapıyor, köyde çalışıyor, tarım ile uğraşıyor; üç kuruş para! Öyle bir para yok. Bir devletin en önemli görevlerinden bir tanesi, yurttaşın barınma sorununu çözmektir. Sen barınma sorununu çözeceğine, barınmasını kafasına yıkacaksın! Barınma sorununu biz çözeceğiz. Barınma sorunu bizim namus borcumuz olacak.  2B dahil olmak üzere, plansız yerler dahil olmak üzere, Milli Emlak’ın üzerindeki yerler dahil olmak üzere hepsini yerinde dönüştüreceğiz. Bu projelerimizin tamamı da hazırdır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde CHP adayı olarak isminiz geçiyor desem?

Aday hiç önemli değildir; kim olursa olsun öncelikli olarak İstanbul’un sorunlarını çözebilecek projelerin olması gerekiyor. CHP’de de bu projelerin tamamı var. Aday kim olursa olsun, her CHP’li bu işi rahatlıkla yapar.

Son olarak, Beykoz CHP’nin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Gerçekten olağanüstü bir çaba sarf ediyor arkadaşlarımız. Gençlik kolu, kadın Kolu, örgütümüz… Bu sadece Beykoz’da değil birçok ilçede var ama Beykoz’un biraz özel bir durumu var; daha hızlı çalışıyor! Kendilerini kutluyorum!

CHP Genel Bakan Yardımcısı Sayın Gürsel Tekin’e yoğun gündemi arasında Beykoz Güncel Haber okuyucularına zaman ayırdığı için ve CHP Beykoz Kadın Kolları Başkanı sayın Esengül Yılmaz’a da söz konusu röportajımıza verdiği destekten ötürü teşekkür ediyoruz.

Haber: Arzu Başlantı

www.beykozguncel.com