Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '10

 
Kategori
Öykü
 

Çiçek Bahçesi

Çiçek Bahçesi
 

Sesi gecenin karanlığını yırtıyordu. Bütün gücüyle bağırdığını hissettim. Koşarak pencereye çıktığımda gözüme çarpan sıra sıra dizilmiş papatya saksılarıydı. Alt kattaki komşum yeni yerleştirmiş, bahçe çok güzel görünüyordu. Ortalıkta kediden eser yoktu.

İçeri girmek üzereyken bu sefer yalvarır tarzda bir miyavlama duydum. Penceremin tam altında bana bakıyordu zavallı kedicik. Aç olabileceğini düşündüm. Buzdolabımdaki kaşar peynirini çıkartıp irice bir dilim kestim. Aşağıda beni bekliyordu, peyniri kopartarak ona atmaya başladım. Attığım her parçanın peşinden koşuyor kafasını birkaç saniye için peynirin üzerinde tutuyordu. Çok acıkmış olmalıydı, çok hızlı yiyordu. Bir süre sonra peynirleri yemediğini fark ettim. Güzelim bahçe peynir parçaları ile dolmuştu. Minik yaramaz bahçede koştururken birkaç saksıyı da devirdi. Belli ki başka bir ihtiyacı vardı. Komşum bahçenin halini görmeden ortalığı düzeltmeliydim. Peynir parçaları ile suça ortak olmuştum.

Sessizce aşağı indiğimde yaramaz kedi kocaman bir sineğin peşinden koşturuyor, oyun oynuyordu. Bahçedeki rüzgar gülünü de devirmişti. Üstelik saksılardan birisi kırılmıştı. Ortalık tam anlamıyla darmadağın görünüyordu. Komşum kapıda belirse, eminim minik kedicik kaçacaktı ve tüm suç bana kalacaktı. Beni görünce tereddütsüzce yanıma sokuldu kedicik. Bacağıma yaslanarak gözlerini kıstı ve onu sevmemi istedi. Kuyruğunu kaldırmış, miyavlaması tatlı bir hırıltıya dönüşmüştü. Elimdeki su kasesini yanına koyduktan sonra kafasını okşamaya başladım. Kedicik şimdi yerde yatıyor mutluluktan gözleri hiç açılmıyordu. Aç değildi, yanına bıraktığım suyla da ilgilenmedi. İlgiye ihtiyacı vardı ve oyun oynamak istiyordu. İkimiz de yanlış zamanda yanlış yerdeydik. Başka birisinin bahçesinde birbirimize sevgi gösteriyorduk hem de bahçeyi talan ettiğimizi fark etmeden.

Kedicik ile oynamayı bitirdikten sonra etraftaki peynir parçalarını toplamaya başladım. Saksıları düzeltirken minik kedi karanlıkta kaybolmuştu bile. Kırılan saksıyı ellemedim, diğerlerini kaldırıp dökülen kumları avucumla içine yerleştirdim. Papatyalar gerçekten çok güzel görünüyorlardı. Rüzgar gülünü kaldırdım, hemen dönmeye başladı.

Gece sporu olmuştu benim için. Eve girdiğimde elimdeki çöpleri poşete atıp banyoya yöneldim. Yaramaz kediye söylenerek ellerimi yıkadığım sırada telefonumun hatırlatma tonunu duydum. Salona vardığımda telefonumun, kuzenin doğum gününü hatırlattığını gördüm. Canım kuzenimi ilk arayan hep ben olurdum. Aradım, telefonu hemen açtı, sesi çok mutlu geliyordu. Bana geçirdiği en güzel doğum günü olduğunu ve kocasının aldığı hediyeden bahsetti. Ondan beklenmeyecek kadar güzel bir hediye almıştı karısına, çok sevindim. Kuzenim evliliğinin çiçek bahçesine döndüğünü, çok mutlu olduğunu anlatıyordu. Sevincimi paylaşan sözlerden sonra doğum gününü tebrik edip telefonu kapattım.

Canım kuzenim, umarım çiçekleri açan bahçende her zaman mutlu olursun. Umarım yaramaz kediler gelip saksılarını kırmazlar. Sessizce bahçene giren yabancılar etrafı kirletmezler, senin gibi hep tertemiz ve güzel kalır bahçen. Doğum günün kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 38
: 363
Kayıt tarihi
: 06.06.10
 
 

Yaşam Koçuyum. Aynı zamanda Satış/Pazarlama konularında danışmanlık yapıyorum. ..