Çifte Standartın Daniskası...

Türk halkı; Şırnak, Aktütün Karakoluna teröristlerin, Irak topraklarından gündüz gözü yaptıkları saldırısı sonrasında ölen 17 gencecik Türk çocuğunun yasını tutuyor.

Toplumun her kesiminden tepkiler yağarken, sözde DTP Kadın Kollarına üye bir kısım kadının İstanbul’da yaptıkları bir toplantıda, sınır ötesi operasyon yapılmamasını ve Irak topraklarındaki PKK kamplarına uçuşlar düzenleyen Türk savaş uçaklarının uçmamalarını istemesi nasıl garip bir istekse!

ABD yetkililerinin, kendi sorumluluklarında olan bir topraktan, (burası Irak toprakları oluyor) Türk sınırını geçip, gündüz gözü saldıran PKK terör örgütü mensuplarına göz yummaları ve gösterilen tepki üzerine itidal çağrısı yapmaları arasındaki fark nedir?

Bir yanda Türk vatandaşlarından toplanan vergilerin oluk, oluk aktığı, düğünlerde milyarların havalarda uçuştuğu, milyarlık takıları evlenen çifte takmak için yüzlerce metre kuyrukların oluştuğu, ancak işsizliğin hüküm sürdüğü, bunca işsizliğe rağmen, bu kadar harcama gücünün yüksek olduğu! Ülke ekonomisine katkısı olmayan Güney Doğu Anadolu!

Öbür yanda sözde Saddam’a, kitlesel silah bulundurduğu gerekçesiyle, haddini bildirmek isteyen ve 2003 yılında Irak’ı işgal edip, bir milyondan fazla Iraklının ölümüne neden olup, kargaşa ve kaostan başka hiçbir şey üretmeyen, Irak'ın tabi zenginliklerini sömüren, kendi çıkarları için Irak halkını kullanan ABD.

Sonra da çıkıp, Türkiye’ye sınır ötesi operasyon için itidal çağrısı yapmak! Bu nasıl bir çelişki?

Bu güne kadar ABD gittiği hangi yerde barış, istikrar ve Demokrasi getirmiş?

Alın size Afganistan, yıllardan beri önüne geleni sözde Taliban militanı diye öldürmekten çekinmezken, Pakistan toprakları içine kadar girip, Pakistanlı Aşiretlerin kalabalık olarak yaşadıkları bölgelere, ağır silahlarla saldırmaktan çekinmeyen ve yüzlerce Pakistan halkının ölümüne neden olan bir ülke.

Neden ABD’ye kimse itidal çağrısında bulunmuyor. Dünya Jandarmalığı bu olsa gerek!

Sözde El Kaide Terör örgütüne karşı mücadele eden ABD ve müttefikleri düzenledikleri operasyonlarda hiçbir ayrım yapıyorlar mı acaba? Onlar için her müslüman, az veya çok bir El Kaide örgütü üyesi!

Türk Halkının ve Ordunun tepkisi karşısında Türkiye’ye itidal çağrıları yapmaktan da geri kalmıyorlar.

Hangi itidal? Niye itidal? Neden itidal?

ABD’nin kuyruğundan ayrılmayıp, onun her istediğini yapanlar, hala iktidarda kalabiliyorlarsa ve ölen insanların arkasından ağıtlar yakabiliyorlarsa, bu yüzsüzlüğün daniskasıdır.

Ne zaman kararlı olunup, gereken kimselere, gerekli dersler verilecek?

Bence önce Yurt içindekilerin temizlenmesi ve hak ettikleri cezayı bulmaları sağlanmalı.

Yıllarca Terörle mücadele edip, Jandarma Genel Komutanlığı yapanların, Ordu Komutanlığı yapanların, sorgusuz sualsiz içeri atıldığı bir dönemde, İstanbul ilinde toplantı yaparak, Askerlerin terörle yaptıkları mücadeleyi baltalamak isteyen ve söz söyleyenlere ne gibi bir yaptırım uygulandı veya uygulanacak?

Terör örgütünün uzantılarının son dönemdeki söylemlerine karşı ne gibi bir yaptırım uygulandı?

Halkı azarlayarak, sözde terörle mücadele ettiklerini söyleyip, ellerinden geleni yaptıklarını belirtenler, bu güne kadar hangi somut adımları atmışlardır?

Yıllardan beri aynı yerlere yapılan saldırılar neticesinde onlarca gencecik Türk çocuğunun ölmesi karşısında ne gibi önlemler almışlardır?

Bu saldırı mekânlarının yerleri bu güne kadar niye değiştirilmemiş veya daha sağlamlaştırılmamıştır?

Genel Kurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın söylediklerinin doğruluk derecesi nedir?

Genel Kurmay İkinci Başkanının söylemlerini sorgulamak elbette haddimiz değil.

O zaman o Karakolların yerlerinin değiştirilmesi için ödenek vermeyen Maliye Bakanlığı yetkilileri kalıyor.

Oradan da bir ses çıkmayınca, Başbakan, gereken neyse yapılacak türünden, yuvarlak laflarla, Genel Kurmay’a sözde cevap veriyor.

Eğer söylendiği kadar güçlü bir ülkeysek ve ölen askerlerimiz için bir şeyler yapmak istiyorsak, o zaman Irak içlerine kadar gider, o terörist bozuntularına ve onların ağa babalarına gerdekli dersi veririz!

Terör konusunda çifte standart uygulayan ABD’ye de gerekli cevap en kısa sürede verilmelidir.

Rahmetli Ecevit’in 1974 yılındaki Kıbrıs çıkartması esnasında söylediği sözü, şu anda söyleyecek kimse yok mu?

Gölge etmesinler başka ihsan istemez!