Cinsel ahlak ve çelişkileri

Ahlak; insan yaşamının kabul edilir ve saygın olmasını çerçeveleyen kavramken, yaşamın her bir alanı için farklı tanımlarla açıklanabilmektedir. Cinsellikte yaşamın temelini oluştururken dinsel, hukuksal, toplumsal ahlaki tanımı farklı hatta çelişkilidir. 

Bireyin hormanlarının gelişimini tamamlamasıyla oluşan cinsel güdü insanın yaşadığı toplumlara göre çok farlı kabuller görmekte ve ahlaki prensiplerle çerçevelenmektedir.

Biyolojik ergenliği tamamlayan kişinin bunu ne yapacağını kimse açıkça anlatmadığı gibi hatta yok sayılabilmektedir.

Dinsel çerçevede ergenliğini tamamlamış kişiyle kaç yaşında olursa olsun cinsel fonksiyonunu yaşayabilen kişinin yaşadıkları toplumun kurallarının uygunluğuna göre birlikte olabiliyor. Düşünün günümüzde 'çocuk gelinler' olarak tanımlanan küçük yaştaki gelinlerle yaşlı adamların evliliğinin uygun görülmesi mümkün mü? ama din kılıfına sokulan feodal gelenklerle gelişmemiş toplumlarda çokça yaşanmaktadır. 

Yine medeni hukuka göre 18 yaşını aşmış kişi (hukuksal anlamda) kendi tercihlerinde özgürdür ve yaş farkına bakılmaksızın nikahları kıyılabilmektedir.

İster dinsel, hukuksal olsun yaş farkı olan birliktelikler yaşanan toplumlarlarda uygun (münasip) görülüp görülmemesi dinin ve hukukun mantığının önüne geçebilmekte, geçmektedir.

Cinsel ahlakın; dinsel, hukuksal ve toplumsal tanımlarının farklı olması mantık kargaşası yaratırken; devletlerin bu üç farklı ahlak mantığını neden bire indirgemediğini anlamak mümkün müdür? Yani; din kurulları, hukuk kurulları ve psiko-sosyal kurullar oluşturulup ortak bir tanım yapılamaz mı? yapılabilir ama sanırım bunu gözleyen düşünen yoktur. 

Hele hele ergelikten (15 yaştan) evliliğe (şimdiki durumuyla 30 yaşa) kadar kişinin hormonlarını ne yapacağı kimseyi ilgilendirmiyor?

OYSA toplumun psiko-sosyal sağlığının cinsel yaşama bağlı olduğunu inkar etmek mümkün mü?