Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Felsefe
 

Çırpınırdı Karadeniz...

Çırpınırdı Karadeniz...
 

Tek yol... Devrim... Araba olsa bile...


18 milyon dolar… En Amerikanından…

Ne eder?

28 trilyon…

İyi para değil mi?

Peki… Bundan 10 tane lazım bize desek…

280 trilyon…

Bu parayı verip bir şey alacaksınız…

Sizde olmayan bir şeyi…

Petrol?

Hımmmm… Olabilir, sizin ülkenizden petrol çıkmayabilir…

Ama bu sorunun yanıtı petrol değil…

İpuçlarıyla devam…

Devrim arabaları filmini kaçırdım… Çok da üzüldüm buna. İzlemeyi çok istiyordum çünkü ben bu konuya, bu konuyu öğrendiğim 13 yaşımdan beri üzülüyorum…

Bu vatanın çocuklarına araba dahi ürettirmediler. Bu vatanın çocuklarına hiçbir şey ürettirmediler…
Bu vatanın topraklarından petrol çıkmıyor demenize göz yumsak da, araba çıkmıyor demenize inanmadık hiç…

Bu vatanın ışığını yakın, bu vatanın suyunu verin, dört elle sarılın, bu topraklar bereketlidir… Bu topraklardan petrol de çıkar, araba da çıkar, helikopter de… Uçak da çıkar…

Ama ne yaptılar DP iktidarından bu yana bu topraklara?

Dışkıladılar… Yani sadece gübre verdiler…

O da toprağı yaktı sadece…

Bomba olup yağdı, kendi vatandaşının üstüne...

Oğlum Capanlor yapıyor be…

Evet yaparlar…

Avrupa yapıyor bea…

Evet yaparlar…

Çin de yapar… İsrail de yapar…

İran da yapar…

Hindistan’da silikon vadisi bile olur…

Kenya’dan uzaya mekik de gider…

Ama biz?

Tayyip Bey esip gürledi İsrail’e…

Yalan! Sakın inanmayın…

AKP, İsrail’e hiçbir yaptırımda bulunamaz…

AKP, İsrail vahşetine karşı ciddi bir tek adım atsın, söz veriyorum size buradan miyavlayacağım.

Ama bu kayıkçı kavgası durumundaki naylon efelenmeyi hesapsız yaparsa Tayyip Bey…

İsrail’in bize yaptırımları başlar…

İsrail bize ne yapabilir mi diyorsunuz…

Küçük bir örnekle başlayalım söze:

Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde kullanmak zorunda olduğu casus uçakları var…

Heron’lar…

İsrail üretiyor…

10 tane sipariş ettik onlardan…

Adedi 18 milyon Amerikan Dolarından…

Tam 180 milyon Dolar!

Yani 280 trilyon…

Bu uçaklar çok önemli…

Bu uçaklar PKK’nın kâbusu…

İsrail bu uçakları vermekten vaz geçtiği an ne olur biliyor musunuz?

Anadolu’da, artık nerdeyse her eve ulaşan şehit haberleri daha da artar…

Türkiye’yi bölen çizgiler daha da derinleşir…

Toplumsal patlamalar başlar yavaş yavaş…

Yani… Ne diyordu Münafık Mustafa?

‘Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden rahat yaşamanın yollarını arayan milletler önce haysiyetlerini sonra hürriyetlerini ve sonunda da istiklallerini kaybederler…’

Biz bu cümlenin hangi kelimesindeyiz acaba şu an?

Ben bir mühendisim. Bir imalata baktığımda… Mühendislik ürünlerinin maliyetlerini yaklaşık değerlerle tahmin ederim… Elime laptopu alırsam, %5 yanılgıyla, birkaç saatte size sonucu da veririm…

Tanesini 18 milyon dolardan iteledikleri bu Heronlar var ya…

İnanın bana, üretim maliyetleri 500 bin doları geçmez…

Ülen yüzde yüz kâr etsen: 1 milyon dolar

Hadi, %200 kâr et! 1, 5 milyon dolar…

Kaçtan alıyorduk tanesini biz?

18 milyon dolar!!!

Bakın… İsrail’in topraklarından neler çıkıyormuş değil mi?

Üzülmeyin…

Sabahları işe giderken, bizim İsmail ustadan ben de kol böreği yiyorum… Sıcacık… iyi geliyor kış soğuklarında…

Devrim arabalarını üretmemek, durdurmak… Bağımsızlığını derinden yaralıyormuş bu ülkenin…

Şimdi:

‘Yeter artık Yeni Cami traşı yeter… Ayağa kalkın efendiler!’ diyebilecek ciğer lazım...

Bu vatanın ODTÜ’sü var

Bu vatanın Boğaziçi Üniversitesi var

Bu vatanın İTÜ’sü var, ASELSAN’ı var, MKE’si var…

Ben, bu uçakları en fazla 500 bin dolara imal etmezsem namerdim!

Yanında promosyon da veriyorum:

Tam Bağımsızlık!

Yani İsrail’e: ‘Ne yapıyorsun kardeşim orda, çek artık elini mazlumun yakasından, ahlaksızlık yapma, Hitlerin sana yaptıklarını sen de başkalarına yapma!’ deme gücünü…

Yani ABD’ye:

‘Bak kardeşim, sen Irağın yer altı zenginliklerini sömürmek için bir işgale girişiyorsun, milyonlarca masum sivili katlederek, milyonlarca insanı da eğitimsiz, sağlıksız ve aç bırakarak kendi ülkeni zenginleştiremezsin. Hadi şöyle geldiğin gibi bir git bakalım.’ Diyebilmenin eşsiz lezzetini…

Yani, teröre giden milyarlarca dolarla vatanımı şahlandırma gücünü…

Peki… Anayasayı bir kere delmekle de bir şey olmuyordu değil mi?

Olur… Olur…

Anayasayı sen delersen, Okyanus ötesinden gelenler de Montrö’yü deler…

Karaköy rıhtımından 6. filoyu denize dökenleri asmıştınız değil mi?

Şimdi 6. filo da geçer boğazlardan...


Nükleer uçak gemileri de...

Mehteran, Has duruş! Diye haykırır ardından…

Başlar davullar, pis majörden dövülmeye:

Çırpınırdı Karadeniz… Bakıp Amerikan bayrağına!

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..