Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '07

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuk istismarının önlenmesi

Çocuk istismarının önlenmesi
 

Çocuk İhmal ve İstismarına Multidisipliner Yaklaşım

Günümüzde Çocuk ihmal ve istismarı kavramı değişik disiplinler içerisinde değerlendirilen ve üzerinde multidisipliner çalışılan bir konudur. Medikal yaklaşımlar hukuksal yaklaşımlar psikolojik yaklaşımlar ve sosyolojik yaklaşımların hepsi de aynı temel konu üzerinde faklı disiplinlerin farklı yaklaşımlarını göstermektedir.

Çocuk ihmal ve istismarı olgusu sadece bir meslek dalının ya da tek bir kurumun ilgi alanına girmemektedir. Çocuk ihmal ve İstismarı olgusunun çocuk üzerinde yarattığı tahribat nedeni ile başta psikosomatik rahatsızlıklar olmak üzere tıbbi ve psikiyatrik rahatsızlıklar da ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde çocuklarını ihmal yada istismar eden ailelerde ya da İstismarcılarda da benzer rahatsızlıklar görülebilmektedir. Nitekim psikiyatrların yaptığı bir araştırmada istismarcılarda çeşitli düzeylerde psikiyatrik bozukluklar saptanmıştır. Bu da Çocuk İhmal ve İstismarının aynı zamanda psikiyatrik ve tıbbi açılardan da ele alınmasını ve yapılacak çalışmaların multidisipliner olmasını gerektirmektedir.

Çocuk İhmal ve İstismarı olgusunun giderek önem kazanması bu konuda verilmesi gereken tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin profesyonel ve işlevsel olarak planlanmasını gerektirmektedir. Burada ön görülen temel yaklaşım çocuğu bir birey olarak aile ve sosyal çevresi ile birlikte ele alan bütüncül yaklaşımdır. Özellikle fiziksel ve cinsel istismar sonucunda örselenen, travmaya uğrayan taraf çocuk gibi görünse de ailelerin de en az çocuklar kadar travmaya maruz kaldıkları ve örselendikleri bir gerçektir. Özellikle adli süreç çocuk ve aileler için son derece yıpratıcı ve örseleyici olabilmektedir. Bunun yanı sıra böyle bir travmaya maruz kalan çocuk ve ailelerinin yeterli psikolojik ve sosyal desteğe sahip oldukları da söylenemez. Bu durum da çocukların ve ailelerin bir anlamda kendi kaderlerine terk edilmeleri sonucunu doğurmaktadır. Yeterli destek ve rehabilitasyon hizmeti alamayan çocuk ve aile yalnız bırakılma duygusu yaşamakta, bu da istismar sonrası örselenmenin devam etmesine ve giderek kronikleşmesine yol açmaktadır. Yapılan çalışmalar, yaşamlarının herhangi bir döneminde istismara uğramış kişilerin ileride kendi çocuklarına ya da çevrelerindeki diğer çocuklara karşı istismarcı bir tutuma girebildiklerini göstermektedir. Çocuk ve ailenin yeterli tedavi ve rehabilitasyon hizmetinden yararlanamaması da çocukların mağduriyetini arttırmakta, ilerideki yaşamlarını direkt olarak etkilemektedir. Bu durum ihmal ya da istismar nedeni ile travmaya maruz kalan çocuklara ve ailelerine yönelik rehabilitasyon programlarının hazırlanmasını ve uygulanmasını gerektirmektedir.

Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi’ne Yönelik Çalışmalar


Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenebilmesi için 3 farklı çalışma alanı belirlenmesi ve bu çalışma alanlarına özel eylem planları geliştirilmesi gerekmektedir.

Birincil önleme çalışmaları; çocuk ihmal ve istismarı olgusunun daha başlamadan durdurulması amacıyla, genel popülasyona yöneliktir. Birincil önlemenin amaçları psikolojik sağlığı olduğundan iyi hale getirmek ve ruh sağlığının bozulmasına karşı tedbir olarak yeterlilikleri, kaynakları ve başa çıkma becerilerini güçlendirmek ve buna bağlı olarak ruhsal bozuklukların sıklığını azaltmaktır. Birincil önleme faaliyetleri bireylere değil, topluluklara yönelik olmalıdır. Birincil önleme çalışmaları halkın bilinçlendirilmesinden ebeveyn becerileri eğitimi ve ev ziyaretleri gibi hizmetlere kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu çalışmaların genel çerçevesini de üç çalışma alanına ayırmak mümkündür. Bunlar;

Birincil Önleme Çalışmaları; Burada her hangi bir çocuk ihmali ya da istismarından söz edilemez ve önleme çalışmalarını içerir. Bu aşamada gerekli toplumsal bilincin sağlanması gereklidir. Çocuk ihmal ve istismarının önlenebilmesi için yapılacak her türlü tanıtım ve eğitim çalışmaları bu kapsamda değerlendirilmektedir.

a) Halkı bilinçlendirme çalışmaları,

b) Başta birinci ve ikinci basamak sağlık çalışanları ve öğretmenler olmak üzere profesyonellere yönelik eğitim çalışmaları,

c) Çocukların bilinçlendirilmesine yönelik eğitim çalışmaları.

İkincil önleme çalışmaları; çocuk ihmal ve istismarı açısından risk taşıyan çocukları ve aileleri hedef almaktadır. Bu çalışmalar ihmal ya da istismar riski taşıyan, madde kötüye kullanımı, erken yaşta annelik, gelişimsel yetersizlikler ve yoksulluk gibi bir çok risk faktörü kötünü içermektedir. Uygulanacak programların ve verilecek hizmetlerin bu risk faktörlerinden herhangi biri ya da hepsinin büyük oranda bulunduğu bölgelere yöneltilmesi gereklidir.

İkincil önleme çalışmalarında çocuk ihmal ve istismarı açısından risk taşıyan çocuk ve ailelerin belirlenmesi ve ihmal ve istismarın oluşmasının önüne geçilmesi önemlidir. Burada çalışma alanı daralmıştır ancak alınacak önlemlerin daha spesifik olması gerekmektedir.

Üçüncül Önleme Çalışmaları; İstismar vakalarının ortaya çıktığı andan itibaren başlar ve ihmal ya da istismarın olumsuz sonuçlarının en aza indirilmesi, tekrarının önlenmesi amacı ile istismara uğrayan çocuk ve aileye yöneliktir. Burada uygulanacak programların amacı ihmal ya da istismarın tekrarının önlenmesi ve olaya ilişkin olumsuz sonuçların (örn., çocukta sosyal-duygusal problemler, okul başarısında düşüş, ailenin işlevini yerine getirememesi vb.) en aza indirilmesidir.

Üçüncül önleme çalışmalarında birinci derecede çocuğun yüksek çıkarlarının, ikinci derecede de ailenin korunması ana kriter olmalıdır. Özellikle aile dışında oluşan cinsel istismar vakalarında çocukla beraber ailenin de travmaya uğradığı bilinen bir gerçektir. Ancak böyle durumlarda aileler genellikle içine kapanmakta, çocuklarına karşı nasıl davranacaklarını bilememekte bazen yanlış davranışlar gösterebilmektedir. Bunun yanı sıra böyle bir travmaya maruz kalan çocukların okul ve arkadaş çevresinde de örselendiği de bir gerçektir. Burada çocuğun hem birey olarak hem de içinde yaşadığı aile ve sosyal ortamın bir parçası olarak ele alınması önemlidir.

Çocuk Koruma Merkezi (Aydın Modeli - Derya KURTAY)

Burada ön görülen temel yaklaşım çocuğu bir birey olarak aile ve sosyal çevresi ile birlikte ele alan bütüncül yaklaşımdır.

Çocuk Koruma Merkezi’ndeki Fiziki Alanların Düzenlenmesi

Çocuk Koruma Merkezi’nde öncelikle kriz anında gerekli müdahaleyi yapabilecek bir “ÇOCUK KORUMA EKİBİ” nin oluşturulması gerekmektedir. Çekirdek ekip olarak nitelendirilecek olan bu ekip diğer ihtisaslaşmış ekiplerle iş birliği yapacaktır.

Hekim, Psikolog, Sosyal Hizmet Uzmanı, Çocuk Gelişimcisi ve Hemşireden oluşan ve ilk müdahaleyi yapacak olan bu ekibin ana görevi İhmal ya da istismara uğramış çocuğa ilk müdahaleyi yapmak, çocuktaki ve ailedeki travma sonrası stres tepkilerinin azaltılması ve çocuk ile ailenin örselenmesinin minimal düzeye indirilmesi için gerekli önlemleri almaktır. Çalışmaların tek merkezden yürütülmesi Emniyet, Hastane, Sosyal Hizmetler ve Cumhuriyet Savcılığı sarmalında oluşabilecek örselenmeyi en aza indireceği gibi, verilerin tek merkezde toplanmasıyla rehabilitasyon programlarının daha sağlıklı olarak planlanmasını ve uygulanmasını sağlayacaktır. Buradaki temel yaklaşım çocuk ihmal ve istismarı alanında çalışma yapacak tüm kurumların Çocuk Koruma Merkezi ile koordinasyonunun sağlanması ve ortak çalışmasıdır.

Oluşturulacak Çocuk Koruma Merkezi’nde Sosyal Hizmet Uzmanı, Psikolog, Çocuk Gelişim Uzmanı ve yeterli sayıda hizmetli personel bulundurulması yeterli görülmektedir. Aydın modelinin en önemli avantajı hekim, adli tıp uzmanı, çocuk psikiyatrı ve hemşire gibi personelin tam zamanlı olarak bulundurulmamasıdır. Bu personel hazırlanacak işbirliği protokolleri çerçevesinde ve kriz anında müdahale edebilmek için diğer kurumlardan sağlanacaktır.

Oluşturulan çalışma modeline göre travmaya maruz kalan çocuk ve aile ilk önce Çocuk Koruma Merkezi’ne getirilecek ve burada acil korunma altına alınacaktır. Burada çocuğun yüksek çıkarı göz önüne alınarak çocuğun psikolojik ve tıbbi muayenesi yanında emniyet, savcılık ya da avukatlar tarafından gerek çocuk ve gerekse aile ile yapılacak tüm görüşmelerin Çocuk Koruma Merkezi’nde yapılması sağlanabilecektir. Yapılacak iş birliği protokolleri ile bu olanak sağlanabilir.

Merkeze getirilen çocuğun ilk muayenesinde hekimin yanı sıra bir psikolog ya da sosyal hizmet uzmanının bulunması önemlidir. Tıbbi, psikolojik ve sosyal incelemelerin sonucunda elde edilen bilgiler Çocuk Koruma Ekibi tarafından değerlendirilmeli, elde edilen bilgiler ışığında çocuğa, aileye ve sosyal çevreye yönelik olarak uygulanması gereken rehabilitasyon programları belirlenecektir. Söz konusu programların hazırlanması ve uygulanması aşamasında Üniversiteler, İl Sağlık Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Emniyet Çocuk Şube Müdürlüğü, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Baro’nun ortak çalışma yürütmesi multidisipliner çalışma modeli için gerekli görülmektedir. Burada temel sorun vaka yönetiminin kim tarafından yapılacağı ve oluşturulacak Çocuk Koruma Merkezi’nin hangi kuruma bağlı olarak çalışacağıdır. Aydındaki temel yaklaşım Çocuk Koruma Merkezi’nin çocuk ve aile odaklı çalışmaların tam zamanlı olarak yürütülebileceği şekilde örgütlenmesi ve idari açıdan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü şemsiyesi altında bulunmasıdır.

 
Toplam blog
: 26
: 5569
Kayıt tarihi
: 05.04.07
 
 

1962 Balıkesir doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi ülkemizin çeşitli illerinde tamamladıktan son..