Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '17

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Çocuklarımıza Sahip Çıkalım, Onların Sokaklara Düşmesine Engel Olalım.

Çocuklarımıza Sahip Çıkalım,  Onların Sokaklara Düşmesine Engel Olalım.
 

sokak çocukları


Sokaklar zalimliklerle dolu.

Zalimlikler aşılanıyor onlara da.

Kendilerine acımayan ebeveynlerinden kaçmışlar ya da ailelileri olmadığı için sokaktalar.

Onlar hem kendileri hem de karşılarındakiler için tehlikeliler.

Şiddete maruz kalırlar ya da kendileri başkalarına şiddet uygularlar.

Cinsel istismarlara maruz kalırlar.

Ya da kendileri bu tür eylemlere meyil ederler.

Her iki türü de tehlikelidir.

Sokak çocuklarının biraz önce söylediğim kötü adam bile diyemediklerim tarafından da kullanılırlar ve suça teşvik ettirilirler.

 

Onlar çoğu zaman tiner üflemekten kendilerini Herkül gibi hissettiklerinden, yenilmez olarak düşündüklerinden birilerinin bir şeyler yaptırmaları çok az bir para ile mümkündür.

Ne yazık.

Sokakta kalan, sokaklardan beslenen bu çocuklar mutlaka bulaşıcı hastalıklara da yakalanacaklardır.

Ve salgın olmasına da sebep olacaklardır.

Bunları düşünmek çok zor değildir.

Onlar sizce ne zaman yıkanırlar.

Sizce nerelerde tuvalet ihtiyaçlarını giderirler.

Sizce nerelerde ve ne yiyerek karınlarını doyururlar.

 

Onlar uyuşturucuya niye yakınlık duyuyorlar?

Niye tiner üflüyorlar.

Niye devamlı kendilerini bilmeden gezmek istiyorlar biliyor musunuz?

Onlar şiddet görüyorlar, dayak yiyorlar, horlanıyorlar. Onlar acıyı hissetmek istemiyorlar ondan kendilerini uyuşturuyorlar.

Dışarılar çok soğuk, soğuğu hissetmek istemiyorlar.

Yaptıklarından utanmak istemiyorlar.

Aldıkları akıllarını yok eden maddelerden güzel rüyalar görmek istiyorlar.

Kendileri olmak istemiyorlar ki, onlar hayallerindeki,

Rüyalarındaki adamlar olmak istiyorlar onun için biraz daha fazla koklamak istiyorlar.

Tiren-Bally çokta büyük paralar gerektirmiyor.

Onun içinde onları alabiliyorlar.

Alamazlarsa çalıyorlar.

Zorla parada istiyorlar.

İnsanlar onlardan korkuyorlar.

Biliyorlar çünkü onların kaybedecek bir şeyleri yok.

Ama onlar insan. Ama onlar hüzünlü gözler.

Onlarda ana baba evlatları.

Nerede onların anaları babaları...

 

&

 

Gecenin geç saatinde evimize dönerken gözüme kuytularda, kıyılarda bir çift göz ilişir.

 

Bir lahza bakarım oysa en onlara hâlbuki çok uzun süre gitmez gözlerindeki hüzün gözlerimin önünden.

Hava soğuk, gecenin çok geç saatleri ve kış.

İnsanlar paltolarının içinde, arabaların kaloriferleri çalışıyor yine de tedirginler.

Biran önce evlerine gitmek sıcak evlerine, odalarına ve yataklarına kavuşmak istiyorlar.

Peki, o hüzünlü gözler.

Onlar dışarıdalar.

Onlar soğuktalar.

Onlar sokaklardalar.

Onlar sokak çocukları.

 

Neden sokak çocukları olmuşlar.

Bilen var mı, ilgilenen var mı?

 

Var tabi. Birileri zaman – zaman televizyonlara çıkıyorlar ve yalvarıyorlar bakın bu çocuklara bunlar evsiz barksız hatta kimsesiz ne olur sizlerde yardım edin diyorlar.

 

Onlar vicdanlı sorumluluk sahibi insanlar.

Ya bizler.

Bizler bakıyoruz.

Hüzünlü gözlere.

Sonra hüzünleniyoruz.

Hay Allah bu soğukta onlar sokakta ne yapacaklar.

 

Ne yapacaklar üşüyecekler, korkacaklar, acıkacaklar. Kötü insanlar sokaklarda, ürkecekler…

Bu çocuklar sokaklarda yaşıyorlar öyle biri iki saat değil. Hep yaşıyorlar, durmadan oradalar.

Onların gidecek yerleri yok ki.

Onlar sokaklarda bulduklarını, ya da aldıklarını yiyorlar. Birilerinden bir şeyler istiyorlar.

Durmadan istiyorlar.

Çaresizler paraları yok, işleri yok.

Hatalar yapıyorlar.

Onları doğru yolu gösterecek büyükleri yok ki.

Hatta onları sevenler bile yok.

Onlar bunu biliyorlar.

Onlar istenmediklerinin çok farkındalar.

Onun için sokaklardalar.

 

Bazen suçlara buluşuyorlar.

Bazen isteyerek bazen istemeden ama suçlu oluyorlar çoğu zaman.

Katılaşıyorlar.

O ortamlara ayak uydurmak için kendilerince katı olmak zorundalar zaten.

Çevre onları şekillendiriyor. Ama kolay değil ki…

Onlar tiner kullanmaya başlıyor nedeni gerek duyuyorlar. Unutmak istiyorlar.

Birileri vardır mutlaka genelde parçalanmış ailelerinin çocukları onlar.

Unutmak istiyorlar tiner ya da uçucu maddelere sığınıyorlar.

Unutamıyorlar, üşümemeliler hatta acıkmamalılar.

Ne yaptıklarının da çok farkında olmak istemiyorlar.

 

Onlar kendilerine acımak istemedikleri için tinerci çocuklar oluyor.

Çeşitli nedenlerle evden kaçmış oluyorlar çoğunlukla…

Aile ve toplumla olan bağları tamamen kopuyor sonunda…

Bir kısmı baskıdan, dayaktan sokaklara kaçtığı için özgür olmak istiyorlar.

 

Ah ne zalim bir dünya da yaşıyoruz.

Gencecik, arslan gibi çocuklar sokaklarda çaresiz uyuşturucunun kurbanı olarak ölmeyi bekliyorlar.

Hâlbuki onlardan bu vatana faydalı evlatlar yetişebilirdi.

Hâlbuki onlar evlerinde, aileleri ve sevdikleri ile aklı başında ruhsal problemleri olmadan yaşayabilirlerdi.

Onlar hayatlarının baharında bu zalim hayatın eline düşmemiş olabilirlerdi.

Tek yapılması gereken çocuklarımıza sevmeyi öğretmek bunun içinde onları çok sevmek.

 

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....