Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Klinik Psikolog İpek Gökozan

http://blog.milliyet.com.tr/ipekgokozan

05 Ağustos '17

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuklarla Bağırarak Konuşmak

Çocuklarla Bağırarak Konuşmak
 

Çocukların yaşı ne olursa olsun, anne baba çocukla iletişim içindeyken sürekli bağırıyorsa çocuğun duygu durumu olumsuz yönde etkilenecektir.

Çocukların bağıran anne-babalarından etkilenme durumu:

 Çocuk hayata gözlerini açtığı andan itibaren çok savunmasızdır ve özellikle ilk 1 yılda annesine veya bakım veren kişiye adeta muhtaç haldedir. Bu muhtaç olma hali sadece fiziksel değil, duygusaldır da. Bir bebek için anne karnı gibi güvenli bir yerden dışarıya çıkmak başlı başına bir travma iken, anne babanın çocuğa bağırması ayrı bir travma unsurudur. Çocuk dünyanın güvenli bir yer olduğu kanısına ebeveynleri sayesinde varır. Eğer anne baba çocuğa sıkça bağırıyorsa, çocuk kendini güvende hissetmeyecektir ve her an “şimdi bağıracaklar mı?” düşüncesiyle tetikte olacaktır. Sürekli tetikte olmak çocuktaki stres hormonlarını arttıracak ve gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.

Yaş ilerledikçe çocuk anne babadan ayrılmaya başlar ve hareketliliğinin de artması ile “yaramazlık” olarak nitelendirilebilecek keşfetme davranışlarında bulunur. Örneğin evdeki dolapları karıştırmak ister, elindeki nesneleri yere atar, vurur. Gelişimsel basamaklara göre bu davranışların birçoğu normaldir; ancak ebeveynler çocuğa bağırarak onu engellemeye çalışırsa çocuktaki öfke duygusu tetiklenir ve o da bağırmaya başlar. Böylelikle çocuk da ilerleyen zamanlarda ilişki içinde olduğu herkesle bağırarak konuşmayı normal olarak görür.

Bunlara ek olarak; olumsuz bir davranışı bağırarak veya kızarak engellemeye çalışan ebeveynlerin çocukları sosyal olarak dışadönük bireylerden ziyade daha çekingen bireyler olarak büyüyebilirler. Her an hata yapma ve azarlanma korkusu yaşayan bir çocuk yeni şeyler denemekten ve yaratıcı olmaktan çekinir. Bu da ilerleyen hayatlarında sosyal ve romantik ilişkilerinde zorlanmalarına vesile olur.

Bağırdıktan sonraki pişmanlık duygusu, yani suçluluk duygusu sonrası çocukla konuşmak gerekir mi? Nasıl bir yaklaşımda bulunulmalı?:

Mesele ne olursa olsun, eğer ebeveynler bir konuda hata yaptığını veya çocuğuna haksız yere bağırdığını düşünüyorsa mutlaka çocuktan özür dilemelidir. Özür dileme, model alınan bir davranıştır. Bir çocuk, hata yaptıktan sonra özür dilemenin gerekli olduğunu ve insan ilişkilerinde özrün önemli bir yere sahip olduğunu yetişkinlerden öğrenir. Anne-baba çocuğa bağırdıktan sonra kısa ve net bir biçimde, yumuşak bir ses tonu ile az önce biraz fazla ileri gittiğini ve bu nedenle özür dilemek istediğini çocuğuna söyleyebilir. Herkesin hata yapabileceği, anne-babaların da bazen uygunsuz davranışlarda bulunabileceği mesajını da böylelikle çocuğa vermiş oluruz. Uzun uzun yapılan özür konuşmaları bir işe yaramaz. Kısa, yerine ulaşan mesajlar, bol fiziksel temasın ve sevgi aktarımının olduğu konuşmalar daha etkili olacaktır.

Normal tonda ara sıra bağırmak çocukların psikolojisini nasıl etkiler?:

Çocuğa sınır koymakla kızmak arasında ince bir çizgi vardır. Bu genellikle ebeveynler tarafından çok karıştırılıyor. Bağırmanın, kızmanın normal bir tonu yoktur; mümkünse bağırmak, hakaret etmek, davranışları hayatımızdan çıkarmaya çalışmalıyız. Hele ki çocuğa vurmak asla olmamalı. Çocuğa yanlış davranışı öğretirken gündelik ses tonumuzu bir miktar daha yükseltip, kısa ve net cümleler kurup, göz temasını kesmeden, mümkünse çocuğun boyuna inerek yapılan uyarılar daha etkilidir. Ailelere bunları anlattığımda “Peki çocuğu hiç mi uyarmayacağız?” gibi sorular gelebiliyor. Elbette uygunsuz bir davranış sergilediğinde uyaracağız, ama bağırmadan yapacağız uyarılarımızı. Örneğin çocuğumuz bize vurduğunda net bir biçimde “Hayır, bana vuramazsın. İnsanlara vurulmaz. Ama çok öfkeliysen bu yastığa vurabilirsin.” şeklinde bir uyarı yapabiliriz.

 

Sık bağıran anne-babaların çocukları da bağırarak mı konuşur? Ya da bağırma eğiliminde mi olur?:

Evet, sıkça bağıran ebeveynlerin çocukları da bağırarak konuşma eğiliminde olurlar. Evde çocuklar iki temel davranışı anne babalarında çok yakından izlerler. Evde sevginin nasıl gösterildiği ve sorunların nasıl çözüldüğü çocuklar tarafından model alınarak öğrenilen davranışlardır. Anne baba sevgisini hem birbirine hem çocuklarına sözel olarak gösteriyor ve fiziksel temasta bulunuyorlarsa çocuk da aynı şekilde sevgisini gösterir. Evdeki sorunlar anne baba arasında bağırarak, hakaret ederek, şiddetle çözülüyorsa; çocuk da aynı sorun çözme tekniklerini kullanır. Hiçbir çocuk durup dururken bağırmaz veya vurmaz. Muhakkak altında yatan bir neden vardır veya gözlemleyerek öğrendiği bir davranıştır. Bu nedenle çocuklarımıza iyi model olmak çok önemlidir. 

 

Yazar: Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist İpek Gökozan

www.ipekgokozan.com

instagram: @psikologipekgokozan

 
Toplam blog
: 78
: 351
Kayıt tarihi
: 02.04.15
 
 

Koç Üniversitesi İşletme ve Psikoloji Bölümleri'nden eş zamanlı olarak %100 başarı bursu ile mezu..