Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çok etkilendim doğrusu

GELİNCİK VE KADIN 

Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu dogmadan ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye baslar.

Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Bir kaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.

Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvanı. Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur.

Anne odaya yönelir... Ve odada beslediği beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür. SON.

İnanın o kadar çok etkilendim ki kelimeler yetmez. Biz insanlar ne kadar ön yargılıyız değil mi? Oysa bilmeliyiz ki hayvanlar bizden daha vefakar. Bunu evcil hayvanı olan yada bahçesin de hayvan beslemiş kişiler çok daha iyi bilir. Çocukken müstakil evimiz vardı ve bir kedim birde köpeğim vardı. Köpeğimin adı lassi idi, kedimin adı yumaktı. Bebekken almıştım onları. Köpeğim beni okula kadar götürür ben okulun kapısın dan içeri girip ona camdan el sallamadan ayrılmazdı okulun bahçesin den. Babamı durağa kadar götürür dü, ablamı tren istasyonuna kadar ve okuldan geldiğim de beni görünce inanılmaz sevinir ve boynuma atlar patileri ile yüzümü severdi. Kedim de çok şirindi. Bazen oda beni patiler ile severdi. Şimdi ise bir kedi aldım hayvan severler derneğinden. Şirin mi şirin nasıl seviyorum anlatamam. Hayvanlar da şunu farkettim; kedilere nankör derler ya aslın da çok yalnış. Onlar bile sizi asla unutmuyor, ben onu oğlum diye seviyorum, okşuyorum, arada ona masaj yapıyorum ve mutlu olup size nasıl sevgi gösterisin de bulunacağını şaşırıyor. Einstein’ in bir sözü vardır; “ İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zor.” 

Maalesef türk toplumun da çoğu kez karşılaşılan şeylerden en vurucu olanı ön yargıdır. Ya insanları anlamadan dinlemeden dış görünüşüne göre yargılarız, yada karşı taraf bir şuç işlediğin de acaba onu buna iten neydi diye kaynağını araştırmadan saldırıya geçeriz. Çoğumuzun eksiklerinden en büyüğü olan ön yargının da bir ana nedeni (kaynağı) vardır ve oda bencillik, duygu yoksunluğu, empati eksikliği dir. 

Sizlere yine güzel bir bitkisel terapi verek konuyu değiştiriyorum;20 ml buğday yağı ve 10 damla nane yağını cam şişede, ışık geçirmeyen bir yerde muhafaza edin bir hafta kadar. Daha sonra stres li ve gergin olduğunuz zamanlar da ılık bir duş aldıktan sonra; alın, şakak ve ensenize bu karışımla masaj yaparak uygulayın. Ne kadar rahatladığınızı farkedeceksiniz. 

Hani geçenler de bir yazım da (Olmuyor hanımlar olmuyor beyler) belirtmiştim ya, eşlerin birbirlerine jest yapmaları gerektiğini. Örneğin eşiniz bütün gün işin stresi mali konular vs derken gergin ortamlarda oldukça yıpranıyor ve eve geldiğin de biraz şevkat, biraz ilgi bekliyor doğal olarak. Ona bir jest yapıp kapıyı açar açmaz sevinç le bir merhaba deyip yemekten ve biraz dinlendikten sonra koltuk ta otururken bu masajı yapıp onu biraz şımartıp hemde, yoğun iş stresinden uzaklaştırmak ilişkinizi çok daha güçlendirecektir diye düşünüyorum. Hatta kaç bayan eşini arayıp; hayatım bu gün sana ne pişireyim, canın ne istiyor diye soruyor? Biz bayanlar ilgiden hoşlandığımız gibi erkeklerin de çoğu ilgiden inanılmaz derecede hoşlanır. 

Sevgi ve selamlar, iyi geceler.  

 
Toplam blog
: 28
: 3650
Kayıt tarihi
: 12.10.10
 
 

İzmir'in Buca ilçesinde doğdum. Onbir yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Yıllardır edebiyata olan mera..