Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Çok kişisel bir blog!

Çok kişisel bir blog!
 

Günaydın Arkadaşlar,

Yoldaşlar, yazı yazanlar, yazıyı sevenler, okurlar, yazarlar, insanlar, doğayı sevenler, hayvan ve bitki sevenler, tüm meslek grupları, işverenler, işsizler, kısaca tüm Türkiyemin ve dünyanın tüm Adem oğlulları!

Topyekün hepinize günaydın.

Tüm aileme de günaydın: eşim Gülşan, oğlum Yetkin, kızım Ecrin, kardeşim Mert, yeğenim Ata, gelinimiz Övgü, annem Işıl, babam Ünal, baldızım Gürcan, kaynanam Fatma, kayınpederim Memet. Hepinize, herkeze günaydınlar olsun.

Sayın Abdullah Avcı'ya, sayın Tayip Erdoğan'a, sayın Abdullah Gül'e de günaydınlar...

Arkadaşlarım Asabi Kedi, İnanç, Gümüş, Musti, Alpy, Hamdi, Hamdullah Bey, Kemal Karadeniz, Ayşe, Nil, Göknar, Burçin, Turgut! Sabah şerifleriniz hayırlı olsun.

Hocalarım Gülseren, Vildan, Fahriye, Seza, Sesa, Montesano, Yusuf, İngiliz Ahmet, Elmas, Yvonne, Prof. Dr. Selime Sezgin, Prof. Dr. Ümit Şenesen, Prof. Dr. Ertuğrul Tokdemir, Prof. Dr. Hamdullah Aydın, Prof. Dr. Gülay Şenesen, Prof. Dr. Yücel Candemir, Prof. Dr. Burç Ulengin, Prof. Dr. Nimet Uray, Prof. Dr. Münir Ekonomi, Prof. Dr. Ayhan Torman, Prof. Dr. Fahir Bilginoğlu ve daha niceleri...

Özel bir parantez; beni mühendis olarak hayata hazırlayan efsanevi öğretmen, mühendis, lider, THY tarihinin tüm rekorlarını elinde bulunduran, mühendis olarak girdiği THY'da genel müdürlüğe uzanan tek isim, çok iyi, dürüst, saygın, her zaman örnek aldığım ve o olmak için hiç durmadan çabaladığım, bilge ve çalışkan insan uçak mühendisi Dr. Yusuf Bolayırlı...

THY'da devrim nitelikli kararlar alıp bana burs verilmesini sağlayan, THY'na çağ atlatacak hamleleri planlayan ve hayata geçiren çok değerli, uluslarası öneme sahip lider ve yönetici, sayın Cem Kozlu...

Benim çok sevdiğim ve aynı şekilde çok sevgi gördüğüm, vefat etmiş, babannem Sabriye Yiğit'e ve eşimin dedesi gibi kayıtlı gözükmesine rağmen, aslında bana dedelik yapmış ve hayatımdaki dede boşluğunu doldurmuş, rahmetli, hocaların hocası Hasan Kütükçü'ye de günaydınlar olsun...

Herkezin sabah şerifleri hayırlı olsun...

Ya da Hintçe günaydının Türkçe meali gibi:

"Bu dünyayı benimle paylaştığınız için sizlere müteşekkirim..."

Hayatımıza o kadar çok insan girip çıkar ki, saymaya kalkarsanız milyonları bulur.

Biz, aslında, ne kadar çok ben desek de, o kadar çok, "biz"den olmayız. Evet, benim kendimle ilgili, yadsınamayacak kadar çok çabalarım yok değil, vardır. Ancak Yusuf Bolayırlı ile karşılaşmamış olsaydım ve Yük. Mak. Müh. Sadettin Ilgın beni eğitmeseydi, bu kadar sofistike bir mühendis olma şansım, bir hayli düşecekti.

Ben liseden mezun olduğumda, beyni olan, bir "hiç" bilgili, umut vadeden, İngilizce ve İtalyanca bilen, başarılı bir gençtim. İTÜ İşletme Mühendisliği, bana verdiği saygınlık ötesinde - 22 Haziran 1993 tarihinde beni mühendis ilan etti-, beni hem insan olarak, ama daha çok, hem de mühendis olarak bilgilerle donattı. O kadar güncel bilgilerle donattı ki, ben dünyadaki bir Amerikalı mühendisten, -inanın buna- daha çok şey bilerek mezun oldum. Bu benim değil, kesinlikle, kurumumun mühendislik başarısıdır. Ben her 2 yılda bir okula uğrar ve hocalarımın ellerini olmasa da, yanaklarını öperim. Onlar benim beyin hazinemdir. Onların bana öğrettikleri sayesinde ve benim ailemin bana verdiği disiplin, dürüstlük ve çalışkanlık sayesinde, ben Yusuf Bolayırlı, Sadettin Ilgın, Bedrettin Bey gibi büyüklerimin dikkati çekmiş ve onların sundukları direkt eğitime tabi olmayı hakedebilmişimdir.

Ben, dünyada çok az insana nasip olan, %100'lük bir eğitim ve öğretim gördüm. Allah'a herşey için, ama özellikle bunun için, şükrediyorum.

Cahillik mutluluk getirmez! Bilgi ve öğrenme aşkı, öyle bir aşktır ki, Allah aşkına benzer. Çünkü öğrendikçe, ona daha çok yaklaşırsın. Yarattıkça ve başardıkça, Allah sana daha çok sahip çıkar ve seni sever... İlim öyle bir aşktır ki, hiç bir dünyevi duyguyla ikame edilemez. Öyle ki, her ilişkiden sıkılırsın ama, ilimden sıkılamazsın...

Ben aşkı böyle tanımlıyorum; bilme ve öğrenme aşkı olarak!

Birgün, elbet, öldüğümde, mezar taşıma şöyle yazacaklar: "Hayatı yaşamaya cesaret etti!"

Ve o gün, yani öldüğüm gün, hayatımın en mutlu günü olacak ve Allah'a kavuştuğumda, yüreğimde yarım kalan sevgim, tamamına ermiş olacak. Ve hasretle, ve her gün, o günü bekliyorum...

Buradan ölmek isteiğim anlamı çıkmasın! Çünkü bu doğru değil! 

Bugüne kadar, hayatımın hiç bir anında, şu andaki kadar, şeffaf olmamıştım...

Hepinize ve herkese günaydınlar olsun...

Saygılarımla,

Muhammed Anıl Şakir Yiğit

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..