Çözüm bakış açısında

Gezegende olan biten her durum, iç dünyamızda da kendine bir yer bulur. Kendi dünyamızı bir gezegen gibi hayal edersek, dış gerçekliğin odaklandığımız yanı sayesinde bazen fırtınaların kasıp kavurduğu, bazen ağaçların huzurlu bir rüzgar esintisiyle sallandığı, gündüzün ve gecenin yaşandığı manzaralar kendiliğinden oluşacaktır. Güneş sistemimizi düşünelim... Bu sistemin doğası gereği varoluş biçimi şimdiki gibi olan bir dünyamız var. Peki iç dünyamızda nasıl bir sistem işliyor? Hangi merkezin etrafında dönerek kendi yaşamımızda neyi yaratıyoruz? Odaklandığımız konuyu merkez kabul eden bir zihnimiz varsa, neye odaklanıyoruz? 

Türkiye televizyonlarında odaklanabileceğimiz belli konular işleniyor. Bu konuları izledikçe kendimizi kızgın, çaresiz, umutsuz, yalnız hissediyoruz. Olması gereken "insan olmak" merkezinden ayrılıp herşeyi yutan bir karadeliğin çekim kuvvetine kapılıyoruz. Bunu pekiştirense monotonluk... 

Bugün monotonluğumuzun biraz dışına çıkalım. Farklı bakış açısı, çözümün adımlarındandır. Hiç yürümediğimiz bir yolda, daha önce okumadığımız satırlarda, gitmediğimiz yakın yerlerde, giymediğimiz farklı renklerde kendimizin dışına çıkalım. Birşeyler bu zaman değişiyor... 

Denenmiştir ve içtenlikle tavsiye ediyorum.