Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '13

 
Kategori
Futbol
 

Cristian ve Webo’yla gelen çay keyfi...

Cristian ve Webo’yla gelen çay keyfi...
 

Caner, 64. dakikada soyunma odasının yolunu mu tutmalıydı?

Daha önce sarı kartı olan Caner, topu koluyla kesmiş, Yunus Yıldırım, düdüğünü çalmıştı. Sonrası, faul atışı oldu. Bu düdük, kırmızı kart getirseydi, “kırılma noktası” olur muydu?

İlk 15-20 dakika, Fenerbahçe’ye göre daha etkili olan, derli toplu gözüken Rizespor, 3 puan alacak bir oyun koyamadı ortaya. Kweuke dikkatli olsaydı, Rizespor’un 14. dakikada, 2-0 öne geçmesi işten bile değildi.

Fenerbahçe, ilk yarıda, göze çarpan ne yaptı?

Kyut’ın kafayla vurduğu topun üst direğe takılması, Sow’un yakaladığı fırsatı harcaması...

Ya gol?

Son uzatmalarda gol atma alışkanlığı olan Fenerbahçe, bu kez, ilk yarıdaki uzatmada Crsitian’ın ayağından, frikikten beraberlik golünü buldu.

Hepsi o kadar!..

İkinci yarıda Rizespor’un, o başlardaki havası hiç olmadı; ama Fenerbahçe, o kadar pas hatalarına karşın, daha diriydi. Kazanma hırsı, çabası, üst düzeyde olmasa da, vardı.

Rizespor da, Fenerbahçe de, top kayıplarında birbirleriyle yarıştılar sanki. Oyunun sonlarında bile, öne geçmenin etkisiyle orta alanı/ savunmayı güçlendirme düşüncesiyle oyuna alınan Selçuk Şahin, yanlış paslarla işe başladı. Rizespor’un tükenmişliği, bundan yararlanmayı sağlamaktan uzaktı.

*****

Maçların, “kulvar”lara göre havası, amacı başkadır.

Fenerbahçe’nin Ziraat Türkiye Kupası’ndan bir beklentisi olmadığını, geçen sezonun sonunda Aziz Yıldırım’ın ağzından dünya alem duymuştu:

"A 2 takımı ile çıkacağız ve yenileceğiz."

Oysa Spor Toto Süper Lig’in havası; buradaki “amaç” ve “hedef” bambaşkaydı:

Şampiyonluk!..

Rizespor karşısında ilk yarıdaki oyun, çarşamba günkü o “hedef”siz oyundan pek farklı değildi. Tek fark, Rizespor’un, Fethiyespor kadar “dirençli”, “mücadeleci” olmamasıydı.

Fenerbahçe’nin, Ziraat Türkiye Kupası’nda olmayan, dinlenen savunması, hiç bu kadar bocalamamıştı. Rakip, Rizespor değil de, daha “dişli”, “dirençli” bir takım olsaydı, acaba böyle mi oynarlardı?

Soruyu yanıtlamak zor; çünkü maçların/ futbolcuların havası takımlara göre çok değişiyor.

Her deplasman zor dendiğine göre, Fenerbahçe, zorlu bir deplasmanı da “firesiz” geride bıraktı. İlk yarıyı lider bitireceği belli de, kaç puan farkla bitireceği önemli.

Fenerbahçe, her ne kadar, beklenen oyunu gösterememesine karşın, ikinci yarıların takımı olduğunu, kazanmak için son ana kadar mücadele ettiğini yine gösterdi.

Son söz:

70. dakikada oyuna giren Webo’nun, 83. dakikada 3 puan getiren golü atması, sonradan oyuna girenlerin  “kurtarıcı rolü”nü üstlenerek skoru değiştirmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..