Cumhurbaşkanı Gül yedi yıl görev yapacak,ikinci kez aday olabilecek...

Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin kamuoyunun merakla beklediği kararını verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi yedi yıl, ikinci kez aday olabilecek.

Siyasi partilerin hukukçuların açıklamalarını bir tarafa bırakıp isterseniz 2007 yılındaki seçim ve referandum süreçlerine bir göz atalım.

 Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolması üzerine cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine ülkede siyasi kriz tırmanmıştı. Anayasa Mahkemesi süreçleri yaşanmıştı. AKP iktidarı hızla ülkeyi 22 Temmuz 2007’de milletvekili seçimine götürmüştü. Yeni oluşan TBMM’de Erdoğan liderliğindeki AKP Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı olarak seçilmişti...

O günleri bir anımsayalım; Genel seçimler öncesiTBMM’de AKP’nin adayı Abdullah Gül cumhurbaşkanı olarak seçilememişti. Muhalefet, yargı, ordu hatta o dönemki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bile AKP içinden birinin Köşk'e çıkmasını kimi zaman açıktan kimi zaman da dolaylı olarak eleştirmişti. Bu süreçte cumhurbaşkanı seçimine geçilmiş fakat ilk tur oylamada 367 (toplantı yeter sayısı) oy gerektiği iddiası Sabih Kanadoğlu tarafından ortaya atılmıştı.

Gül’ün yeterli oyu alamadığı ilk turda CHP, Meclis'i boykot etmiş, MHP ise katılıp ret oyu kullanmıştı. Asıl sürpriz 27 Nisan 2007’nin gece yarısı yaşandı ve TSK, ‘e-muhtıra’ olarak adlandırılan bir bildiri yayınladı. Daha sonra o bildirinin o zamanki genelkurmay başkanı tarafından kaleme alındığı ortaya çıktı.

Bu arada CHP, Meclis’teki oturumun iptali için Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Meclis'in birinci oturumu, Anayasa Mahkemesi’nin 1 Mayıs 2007 tarihli kararı ile iptal edildi. 6 Mayıs 2007’de Meclis’te yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısının bulunamayışı yüzünden Gül, o zaman Cumhurbaşkanı seçilemedi.İktidar gelişmelerin ardından erken seçim kararı aldı. Ancak Meclis kapanmadan önce Anayasa’daki cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgili maddeleri değiştiren bir düzenleme yaptı. Düzenleme Anavatan Partisi’nin de desteğiyle Meclis’ten geçti. Cumhurbaşkanı Sezer, bu düzenlemeyi referanduma götürdü.

Genel seçimler sonrası oluşan TBMM’de MHP’nin desteği ile 28 Ağustos 2007 Salı günü yapılan 3. tur oylama sonucunda 339 oy alan Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, cumhurbaşkanı seçilmişti. Gül seçildikten sonra “Çankaya halkın olacak!” demişti...

AKP 2007 referandum sürecini devam ettirmiş, anayasal süreç işlemiş; üç ay gibi kısa bir süre sonra halk bu kez sandığa “Cumhurbaşkanını halkın seçmesi” üzerinden evet/hayır demeye gitmişti. Genel katılımın % 67. 49 olarak gerçekleştiği referandumda katılanların % 68.95’i evet, % 31.05’i de hayır demişti.  Referandumda Cumhurbaşkanlığı görev süresinin “5+5” yıl olarak kabul görmüştü. Seçmenin % 32.51’inin sandığa gitmediği referandumda AKP zafer kazanmıştı(!), tarih 21 Ekim 2007. Baykal liderliğindeki CHP vatandaşa ‘sandığa gitmeyin’ çağrısı yapmıştı...

Referandumda anayasanın 101. maddesi “Cum­hur­baş­ka­nı, kırk ya­şı­nı dol­dur­muş ve yük­sek öğ­re­nim yap­mış Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­le­ri ve­ya bu ni­te­lik­le­re ve mil­let­ve­ki­li se­çil­me ye­ter­li­ği­ne sa­hip Türk va­tan­daş­la­rı ara­sın­dan, halk ta­ra­fın­dan se­çi­lir.

Cum­hur­baş­ka­nı­nın gö­rev sü­re­si beş yıl­dır. Bir kim­se en faz­la iki de­fa Cum­hur­baş­ka­nı se­çi­le­bi­lir. Cum­hur­baş­kan­lı­ğı­na Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­le­ri için­den ve­ya Mec­lis dı­şın­dan aday gös­te­ri­le­bil­me­si yir­mi mil­let­ve­ki­li­nin ya­zı­lı tek­li­fi ile müm­kün­dür. Ay­rı­ca, en son ya­pı­lan mil­let­ve­ki­li ge­nel se­çim­le­rin­de ge­çer­li oy­lar top­la­mı bir­lik­te he­sap­lan­dı­ğın­da yüz­de onu ge­çen siyasi partiler or­tak aday gös­te­re­bi­lir.

Cum­hur­baş­ka­nı se­çi­le­nin, var­sa par­ti­si ile ili­şi­ği ke­si­lir ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­li­ği so­na erer.” diye değiştirilmişti.

***

Yıllardır cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresi ile ilgili yapılan tartışmalar neredeyse yanıtsız kalmıştı. CHP konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdı ve nihayet mahkeme kararını açıkladı. Bu karara göre Gül, yedi yıl görev yapacak, ikinci kez cumhurbaşkanı adayı olabilecek. Anayasa Mahkemesinin açıkladığı karar neredeyse kimseyi memnun etmedi. İktidar ve muhalefet cephesinden farklı değerlendirmeler yapılıyor. Muhalefet “mahkeme kendini yasa koyucu” yerine koydu diye eleştirirken, iktidarda mahkemenin gerekçeli kararını görünceye kadar keskin değerlendirmeler yapmaktan kaçınıyor. Kim ne derse desin Türkiye önümüzdeki yıllarda milletvekili, belediye ve cumhurbaşkanı seçimiyle meşgul olacak. Görülen o ki Türkiye’de siyaset iyice ısınacak.

Ekonomik, siyasi hukuksal alanda krizlerin asla tükenmediği uzlaşma/demokrasi kültürünün olmadığı Türkiye’de;  politikalar yengi üzerine kurularak egemen olmak/ele geçirmek vasatlığıyla sürecek.

Yazıyı noktalarken gerçekten demokrasi kültürünün oluştuğu bir ülkede asla yaşanmayacak süreçleri kısaca tekrar etme, hafıza tazeleme olanağı bulduk. AKP kendi vesayetini/iktidarını kurarken bir taraftan da sermayenin ihtiyaçlarını gözeten neoliberal politikaları uygulamaktan asla geri adım atmadı.

Sonunda “ileri demokrasi” ile ekonomik gerekçelerle grev yasaklamaktan tutun, “parasız eğitim” isteyen gençleri acımasızca cezalandırmak, dinsel normları diyanet destekli fetvalar ile yasalaştırmaya çalışmak, eğitim alanını ‘dindar nesil yetiştirme’ olarak dizayn etmek, yayımlanmamış kitapları toplatmak, ‘her kürtaj Uludere’dir’ derinliği(!), bitmeyen davalar uzun tutukluluk süreleri, torba yasalar, torba davalar... derken cumhurbaşkanının görev süresinin yedi yıl olduğunu idrak ettik. Yarın gündemin ne olacağını kestirmek zor ama yarı başkanlık, başkanlık sistemi, yeni anayasa tartışmalarını hele bir tüketelim, sabah ola hayrola...