Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '14

     
    Kategori
    Siyaset
     

    Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun değerlendirilmesi

      Bu seçimlerde başarılı ile çıkan 2 kişi var. Biri Recep Tayyip Erdoğan bir diğeri de Selahattin Demirtaş’tır.

      Recep Tayyip Erdoğan başarılı çıktı çünkü Gezi Parkı olaylarından tutun da yolsuzluklara rağmen sarsıntıya uğramış birini sandıkta yıkamamalarının devirememelerinin nedeni tabanın sağlam olmasıydı. Muhalefet partileri özellikle CHP ve MHP çatının altında bir arada olunabileceği görünüşünü savundular.  Fakat tabanın kuvvetli değilse o yapının çökeceğini ve çatının altında kalabileceklerini düşünmediler, hesaplayamadılar. Recep Tayyip Erdoğan bu seçime aslında taa geçen yıl sonbahar ve kıştan hazırlanmaya başlamıştılar. Az buçuk Türkiye siyasetini okumasını bilen biri Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olacağını bilirdi. Çünkü Erdoğan hep ilklerle anılmak istiyordu. Ve de bu seçimde halk tarafından ilk kez seçilecek Cumhurbaşkanı’nı da başkasına bırakmayacağını bilmeliydiler. İşte CHP ve MHP daha buradan kaybetti. ‘Erdoğan aday olmaya cesaret mi gösteremiyor?’, ‘AKP’nin adayı kim?, Bize diyorlardı kim olacak adayınız, başvuruyu kaçıracaklar şimdi onların adayı yok onlar başvuruyu kaçıracaklar’ diye CHP ve MHP milletvekilleri ya basın açıklaması yaparak ya da röportajlar da bunları dile getiriyorlardı. Böyle yaparak vakitlerini kendi adaylarını tanıtmaktan çok AKP ve  Erdoğan’la uğraşmakla vakit geçirirken Erdoğan ve ekibi o sırada hala harıl harıl çalışıyodular. Erdoğan peş peşe farklı firmalara anket yaptırıp kendinin ilk turda seçilip seçilmeyeceğini ölçmeye çalışıyordu ve önüne gelen sonuçların neticesinde adaylığını ilan edip seçim yarışına başladı. Bu yarışta sanırsam her büyükşehire gidip miting yaptı. Meydanlarda ben yıkılmadım, hala dimdik ayaktayım, partimin de ülkemin de lideri benim imajını veriyordu. Bu arada geçen yıldan bu kampanyanın başladığının göstergelerinden biri de ‘Uzun Adam’ ve ‘Dombıra-Recep Tayyip Erdoğan’ seçim şarkıları ile bu seçimi başlattıklarının mesajını vermişlerdi. Çünkü AKP her seçimde seçtiği şarkılarla seçmenine iletmek istediği mesajı vermeye çalışan bir parti ve bu şarkılarla Recep Tayyip Erdoğan’a vurgu yaparak onun tek adamlığını, liderliğini daha da pekiştirdiler. AKP örgütünün de istediği adam partilerinin liderleriydi ve elbet onun kazanmaları için canla, başla çalışacaklardı, doğal olarak. Gözlemlerime göre diğer illeri bilemem fakat İzmir için ilk kez AKP bu kadar zayıf ve az çalıştığını gördüm şaşırdım. Bunu da ya İl Başkanı ve yönetiminin değişimi ile geçen zamanın kaybına, ya da İzmir’de Türkiye Genelindeki muhalefet partileri seçmenlerinin nasıl olsa gitsek de gitmesek de en güçlü adayları göstermemize rağmen hep onlar kazanıyor algısı AKP İzmir seçmeninde olabilir. Çünkü İzmir Cumhurbaşkanlığı seçim havasını hiç göremedim, neredeyse hiç seçim araçlarını görmedim, seslerini duymadım. Buna rağmen sandık AKP örgütü sandık başlarında oylarına sahip çıkarak ve katılımın düşük olmasını görüp anında katılımı artırmaya çalışarak bu seçimlerden başarıyla çıktılar. Bir de yaptıkları etkileyici reklam kampanyasını da unutmamak lazım.

     Selahattin Demirtaş başarılı çıktı çünkü ilk kez 2010’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP nin başına geçip söylediği sol söylemler den sonra sol adına umut veren yeni bir lider adayı olduğunu hissettirdi. Bunun kanıtı da seçimlerden aldığı oydur. Kendi partisinin oyundan 1 milyondan fazla oy almıştır. Demirtaş’ın başarılı olmasında ki nedenlerden en önemli ve birincisi halka doğal yani samimi geldi. Yaşamıyla olsun, geçmişten gelen hikayesiyle olsun, şimdiki yaptıkları ile olsun sıradan halktan biri geldi. Sadece bu seçimde değil daha önceki seçimlerde de saz çalıp, türkü söyleyip, halaya katılıyordu. Sırf Demirtaş değil eski BDP li, şimdiki HDP li vekillerin çoğu halkla iç içeydiler netten bakarsanız görüyorsunuz. Bu seçimde sırf Kürt hareketinin oyunu değil, adaysız kalan diğer sol kesimlerin, alevi gençlerin, AKP ye oy veren muhafazakar Kürtlerin bir kısmının oylarını da aldı. Bu bir anda olan ya da 4-6 ayda olan bir şey değildi. Şimdi ki HDP bu aşamaya gelene dek hep bir takım süreçlerden geçtiler. Kimi zaman başarılı kimi zaman başarısız olarak bu aşamaya geldiler. Ve burada hep değişime gittiler, yeni yollar aradılar. Yaptıkları hatalardan ders alarak üstüne koya koya dün akşam ki oy sayısına ulaştı Demirtaş. HDP içerisinde çıkabilecek aslında en güçlü adaylardan biri daha popüler aday Sırrı Süreyya Önder iken bunu da İstanbul seçimlerinde aday göstererek denemesini yaptılar lakin Sırrı Süreyya Önder’in yanlış politikasından dolayı başarılı olamadı o zaman. Daha sonra partinin içinden ve kamuoyundan gelen Demirtaş aday olmalı ve HDP onu göstererek İstanbul seçimlerinde yaptıkları hataları iyi analize ederek stratejilerini değiştirip, Demirtaş’ın düzgün ve içten konuşmasıyla ve de HDP örgütünün hem alanlarda hem de internet ortamlarında ki etkili başarılı çalışmasının neticesidir bu sonuç.

     Gelelim bu seçimin kaybedenlerine. Kaybedenler Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’dir.

     Kemal Kılıçdaroğlu’dur çünkü onca sivil toplum örgütleriyle olsun, MYK ve PM in de görüşmelerinde olsun Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday olacağı ismi telaffuz bile edilmezken birden bire bu ismin aday olduğunun söylenmesi partililerde aynen şu havayı estirdi. Zaten Erdoğan’ı istemiyorlarsa mecburen bizim göstereceğimiz adaya oy verecekler, elleri mecbur dediler. Parti içinde vekillerden başka bir aday gösterme konusunda sesler çıktı lakin medyada olsun toplumda işte CHP yine bölünüyor ortak bir yol yapamıyor algısı oluşmasın diye düşünüyorum bu aday gösterelim diyen vekiller aday göstermediler. Bu aday göstermeye çalışıp vazgeçen vekillerden bazıları  partilerinin gösterdikleri aday oy verilmesi için çalışmadılar. Kemal Kılıçdaroğlu yeterince meydanlara çıkılmadı. En son Akif Beki’nin programına katılan AKP’nin reklamcısının dediği gibi İhsanoğlu’nu destekleyen partiler, parti binalarına bile adayların resmini bile asmadılar. Meydanlarda doğru dürüst İhsanoğlu’nun ne posterleri asılıydı ne de el ilanları dağıtıldı. Çalışan örgütler olduysa da istemeye istemeye zoraki çalıştılar diğer adaylarınkiler gibi gönülden çalışmadılar. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin en büyük hatası Türkiye siyasetini yanlış okudular. CHP oy gelmeyen yerler; İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri. Doğu ve Güneydoğu’da iki parti AKP ve HDP, İç Anadolu’da ise MHP ve AKP. CHP nin strateji hatası işte burada çıktı bu seçimlerde eğer bir ortak aday çıkartılacaktıysa da bu MHP ile değil HDP ile olmalıydı. Çünkü MHP seçmeni genellikle milliyetçi ve muhafazakar sağ bir seçmen kitlesine sahip iken HDP sol ağırlıklı bir seçmen kitleye sahipti. Özellikle MHP ile birleşmeyi daha önce referandumda denemişlerdi ve tutmadığını görmüşlerdi. Aynen o zamanda İç Anadolu ve Karadeniz’deki MHP seçmeni AKP nin savunduğu görüşü daha doğrusu Erdoğan’ı desteklemişlerdir. Ama referandumdan ders çıkaramayan CHP li yöneticiler bir kez daha aynı hataya düştüler. Bu hataya düşmelerindeki en büyük yanlışlıkta yerel seçim sonuçları oldu. Oralardaki halkın AKP ye ortak duruşu yanlış okudular. Ve de sanırsam hem CHP hem MHP’de  yöneticiler seçimler kazanabileceklerine onlar da güvenmiyorlardı. Amaçları belki de Erdoğan cumhurbaşkanı olursa olsun da biz gücümüzü, paramızı falan Erdoğan sonrası Genel Seçimlere hazırlayalım gibiydiler. Bir de Kemal Kılıçdaroğlu’nun emir verir gibi tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz demesi olmadı. Bu da bence katılımın artmasından çok düşmesine neden oldu.

     Devlet Bahçeli kaybetti çünkü Yerel Seçimlerde AKP den aldıkları söylenilen oylar bu seçimde kaybettikleri anlaşılıyor. Yeterince çalışılmadı. Partisinin tabanı CHP ile anılmayı kabullenemiyor. Partisinden AKP oy kaybının bir nedeni de yeniden Osmanlı Devleti’nin Erdoğan’la yeniden kurulabileceğine inanların olması. Devlet Bahçeli ilk turda partilerinden olan biri mesela Meral Akşener, Engin Alan, Oktay Vural, Tuğrul Türkeş ya da parti dışından İlker Başbuğ gibi kamuoyunda daha popüler ve partilerinin anlayışına yakın milliyetçi birini göstermeyerek  bence hata yapmışlardır.

     

     
    Toplam blog
    : 1
    : 52
    Kayıt tarihi
    : 11.08.14
     
     

    Küçüklüğümden beridir siyasetle ilgileniyorum. Türkiye ile ilgili siyasi konularda iyi bir araştı..