Cumur Beyin "Su içme adabı" davası!

Trabzon’da yerel seçim ateşi sürüyor.

Adayını bir türlü “atayamayan” AKP’de bozulan moraller, desteksiz atışlarla düzeltilmeye çalışılıyor.

Son bomba, Ankara’da ülkemiz için hangi politik çalışmaları yaptığını bir türlü öğrenemediğimiz ama “Trabzon Belediyesinden Sorumlu Milletvekili” sıfatını hak eden Sayın Mustafa Cumur’dan geldi.

Başbakan Erdoğan’ın bölge milletvekilleriyle görüşmesi sırasında ancak “fikrini sorabildiği” milletvekillerinden biri olan Cumur bey, Başbakanın fark edemediği değerli bilgi dağarcığını Ankara’dan Trabzon’a sık sık gelerek bizlere hissettiriyor.

Belli ki Trabzon Belediyesi’nin ve Başkan Canalioğlu’nun medyada ve halk arasında bir yıldız olarak fazlaca yer almasından rahatsız.

Partisinin yerel organları, halkın sevgilisi haline gelen Başkan Canalioğlu’na yeterli ve gerekli salvoları yapma konusunda çaresizlik yaşıyor.

Trabzon şehri pırıl pırıl, parkları bahçeleri bakımlı, personeli huzur içinde, iş çevreleri belediyenin ürettiği rant nedeniyle birbirine girmemiş, kendi iktidarlarının engellemelerine rağmen en büyük projeler de hızla bitmekte, üstelik de halk belediyesinden memnun..

İyi de Mart ayındaki yapılacak yerel seçimlerde seçimi almak için bir şeyler icat etmek, mevcut başkana bir şeyler uydurup saldırmak gerek..

Belediye meclisinde Trabzon adına, Başkan Canalioğlu’yla uyum içinde çalışan AKP grubundan da hayır yok gibi..

İsmail Kemerkaya’nın şahsi ve komik muhalefetinin dışında dikkat çekici, gözalıcı bir malzeme de elde yok.

Üstelik AKP’yi kemirecek iki güçlü aday Mahmut Çizmecioğlu SP’den, Cevdet Saral MHP’den başkan adayı.

O zaman her dönemin “klasik silahlarına” sarılmak gerek.

Cumur Bey hemen bombaları patlatıyor:

“Acaba hangi halk kendisine oy verecek; Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde Kur’an-ı Kerim okunmasını yasaklatan, çeşmelerdeki besmeleleri kaldırtan, şehrin farklı noktalarındaki hadis yazılarını söktüren, türbanlı belediye çalışanlarını sürgüne gönderen belediye başkanı nasıl olacak da tüm partilerden oy alabileceğini söylüyor.”

Bunları okuyup, Cumur Beyin dinimizin gereklerini yeterince yerine getirmedi diye Diyanet İşleri Başkanı’nı eleştirdiğini zannetmeyin.

O aslında, sadece Trabzon Belediye Başkanı Canalioğlu’nu eleştirmek için söylüyor bunları.

Anlaşılan siyasetteki düşük profil, modern ve insan merkezli sosyal belediyeciliğin Trabzon’daki uygulamasını tartışmaya müsait değil.

Bu nedenle sayın Cumur’un kitabında belediyecilik, hemşericilik, alt yapı, üst yapı, kültür merkezleri, gençlik projeleri, engelliler, sağlıklı su, sağlıklı çevre, katı atıkların değerlendirilmesi, yoksullara dönük sosyal yardımlar, imar hareketleri, kentin vizyonu, tarihsel değerler gibi kavramlar yok.

Hala medeniyetten uzak insanlarla zeka özürlülere dönük hazırlandığını sandığım Asım Aykan icadı “Su içme adabı” gibi absurd tabelaları arıyor şehrin göbeğindeki çeşmelerde.

Trabzon halkının su içmeyi beceremeyecek denli cahil olduğunu mu düşünüyor acaba?

Ya da resmi nikahların düzenlendiği devletin mekanlarını, nikah salonlarını evlerle, camilerle, hayır kurumlarıyla mı karıştırıyor?

En komiği de “türbanlı belediye çalışanlarını sürgüne gönderen belediye başkanı” nitelemesi.

Sayın Cumur, belli ki, gözü kapalı eleştiri yapmaktan Trabzon Belediyesi’ne uğramayı ihmal etmiş.

İmar Müdürlüğü, Fen İşleri Müdürlüğü başta olmak üzere, belediyenin hemen her birimde türbanlı emekçilerin de huzur ve güven içinde çalıştığını, dışlanmadıkları gibi önemli her belediye projesinde yetki sahibi olduklarını ya bilmiyor ya da çamur atmayı tercih ediyor.

Oysa benim sayın Cumur’dan beklentilerim farklı..

Ülkemizin de içinde bulunduğu ekonomik krizden nasıl kurtulacağımız, fındık üreticilerinin geleceği, işsizliğe çözüm önerileri, temel haklar ve özgürlükler konusunda neler yaptı bugüne kadar?

Bu ciddi çalışmaların sonucunda medyada ne kadar yer aldı?

Başkan Canalioğlu gibi şehrinin sorunlarıyla ne denli ilgili oldu?

İnsanlarımızın dayanışması, sevgi ve barış duygusunun güçlenmesi adına hangi ödülleri kazandı?

Başbakan Erdoğan’ın dikkatini çekecek, Trabzon’umuza katkı sağlayacak hangi projeleri hazırlayıp sundu?

Kendisine bir önerim olacak.

Trabzon’da çeşmelerden kaldırılmasını eleştirdiği “Su içme adabı” tabelalarını gidip TBMM’ndeki çeşmelere taktırsın.

Bu sayede milletvekillerimiz de eksik su içme kültürlerini tamamlasınlar.