Çuvalcı komutan

Irak Süleymaniye'de askerlerimizin başına çuval geçiren komutanı misafir ettik. Türk misafirperverliği dedikse, bu kadar da olmamalı. İçimizi acıtan bu ziyaret, yeni birtakım plan ve projelerin hayata geçeceğine işaret ediyor. M.Kemal Atatürk'ün kemikleri sızlamışmıdır acaba?. O böyle bir durumla karşılaşsa, nasıl davranırdı? Ayrıca böyle bir baskın, onun komutasındaki bir müfrezeye yapılsaydı teslimiyet yaşanırmıydı? diye düşünüyorum. Başımıza çuval geçirildiğinde, nota verilmesi hususunda ''müzik notası mı?'' diye olayın hafife alınması da ayrı bir üzüntü kaynağıdır. Ardından toplumun gazını alamaya yönelik Metal Fırtına romanı ve benzeri dizi filmler ile kendimizi avutmamız çok acı verici bir durumdur.

Milletçe onurumuzu ayaklar altına alan bu baskın hareketinin baş oyuncusunu bağrına basıp onu muhattap alarak masa başına oturan yetkililerimizi kınıyorum. Türk milleti, bir takım menfaatler uğruna haysiyet ve şerefinden ödün vermemelidir. 'Bedeli ne olursa olsun!' Hani bir devlet büyüğümüz ara sıra böyle der ya.

ABD'li çuvalcı komutan Odierno'nun yanında bir de hediyesi Rasmussen var. Hani Hz. Muhammed karikatürü olayının kahramanlarından ve zamanın Danimarka başbakanı. Şimdi ise Nato genel sekreteri olarak misafir. Afganistan için isteklerde bulunmak üzere burada olduğu basında yer alıyor. Afgan halkına kimbilir ne sürprizler hazırlamakla meşgul. Böyle bir şahsiyetin Nato genel sekreteri olmasına resmi onay vermemiz de ayrı bir ezikliktir.

Afganistanda devriye gezen askerlerimize bir saldırı olduğunda ki inşallah olmaz, bu hangi ulvi bir görev uğruna olmuş olacak? Vatan savunması mı? ABD savunma bakanı tarafından oradaki askerlerimize yapılan övgüler, son derece suni ve anlamsızdır. Oysa Kore'ye gönderilen Türk askerleri için o dönemin ABD savunma bakanı Dulles, her bir Türk askerinin 23 sent gibi ucuz sayılabilecek bir bedele mal olduğunu söylemiş ve sonrasında Nazım Hikmet, o müthiş '' 23 sentlik asker'' şiirini yazmıştır. Umarız bir daha böyle şiirler yazılmasını gerektirecek üzücü, onur kırıcı tablolarla karşılaşmayız. Peygamber ocağı olarak kabul edilen bir ordunun mensubu olan Türk askeri, istilacı ve sömürgeci güçlerin yanında yer almamalıdır.