Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Daha dün elimize doğmuştun sen...

Daha dün elimize doğmuştun sen...
 

Ne zaman büyüdün sen... Aile albümünden..


Bu sabah aldığım telefon ile dalıp gittim eskilere..

Eve ilk geldiğinde bir bayram havası yaşamıştık bundan tam otuz bir sene önce.

Kolay değil abimin bir çocuğu olmuştu.

Bu tattığımız ilk yeğen sevgisi idi. Hala olmuştum, senin doğman ile ben büyümüştüm o gün.

Seni yere göğe koyamıyor el üstünde tutuyorduk.
Biz el üstünde tuttukça, sen buna inat hastalanıp rahatsızlanıyor bizleri perişan ediyordun.

Düşünebiliyor musunuz bir bebek için en gerekli olan anne sütü, bebeğimize yaramamıştı. Her tarafı yara olmuştu. Hem de ne yara sağlam bir yeri kalmamıştı. Bebeğe mama verilecekti. Ama şimdi ki gibi markete gidip de al değildi. Paran da olsa mama yoktu ki. Bir pirinç unu onu da yeni doğmuş bebeğe veremezdiniz ki.

Az gelinip gidilmedi Yeşilköy Havalimanına (Şimdiki adı Atatürk havalimanı) mama siparişi verilip geleni de almak için. Önce tanıdık bulunacak yurt dışından, sonra onu getirecek bir hostes ayarlanacak rica minnet ile. Anca ondan sonra bebeğimiz için lazım olan mamaya ulaşabiliyorduk. Şartlar bol bulamaç değil ama ne yapacaksınız ki bebeğimiz her şeyden değerli idi bizler için…. Bu mamaya mecburduk. Anne sütünü aldığı anda tüm bedeni yaralar döküyordu. Elimize alamıyorduk, yaralardan canını yakacağız diye. Mamadan sonra bütün yaraları geçti pırıl pırıl oldu yine tüm cildi.

O günlerin deli dolu kızı olan ben, onun için örgü öğrenip, tulumlar yaptım en çılgın dönemlerimde. Onunla da yetinmeyip üzerine desenler kayan adamlar, filler yaptım. Eee kolay değil yeğenim giyecekti bunları benzersiz olmalıydı.

Dedim ya evimizin neşesi gözbebeğimizdi bizim. Hala da gözümüzde büyümeyen küçücük bebeğimizdir o.

Evlendiğinde şokta idik ne zaman büyüdü de evleniyordu?

Kabul edemiyorduk büyüdüğünü ama o. Ümit Besin’in dediği gibi “ Gelin olmuş, gidiyorsun” Gidiyordu hem de güle oynaya gidiyordu. Gidiyordu ama onu gelin de bize sorun.

Yaşamı durdurmuştu bizim için, o hala bizim küçücük bebeğimizdi. Biz onu ne kadar bebek görsek de o büyümüştü. Büyümüştü de şimdi onun bebeği olacaktı. Gel de kabul et onun büyüdüğünü.
İşte böyle gözüne soka soka büyüdüklerini bize kabul ettirmeye çalışıyor bebeklerimiz.

İşte bu gün anladım artık yaşlanmaya başladığımı kabul etmek zorunda olduğumu.
Ama şuna inanıyorum bebeğini elime aldığımda ben, annesini kollarımın arasına aldığım o günlere döneceğim yine. Boşuna bekleyeceksiniz yaşlandım dememi, ama ben her bebekle yeniden gençleşeceğim.

Güzel Neslim bana verdiğin bu güzel haber için teşekkür ederim.
Umarım bir nefeste kurtulursun. Ve bu halanı gençleştiririsin...

 
Toplam blog
: 96
: 2224
Kayıt tarihi
: 13.06.06
 
 

Hayata güleryüzle bakmaktır felsefem ama polyannacı değil. 1961 Sivas doğumluyum, evliyim 2 kızım..