Darbe alan finans batıyor

Yıl 2000, ta o zamanlar çevremdeki arkadaşlarıma şunları söylüyordum. Bir şey neyin üzerinde yükselirse yine onun üzerinden yerle yeksan olur. Batı medeniyeti sanayileşmeyle başladı ve finansla zirveye ulaştı. Adı üstünde zirve bu, ötesi uçmak ve yere çakılmak. Tarih daha çift zirveyi hiçbir medeniyete göstermedi. Sanayi ve finans ürettiği değerler ve hızla bu çağın sonunu 200 yılda getirdi. Bir de batının genetik kodları kendilerine 200 yıldan fazla bir medeniyet yaşamasına müsaade edecek bir durumda değilmiş. Olmadı ne yapalım? Nasip olursa bir dahaki sefere.

Neden bahsediyoruz? Dünya üzerinde hüküm süren kapitalizmin topyekûn bir çöküş dönemi yaşamasından bahsediyoruz. Gitti gidiyor, battı batıyor.  Batıp gidiyor ama dalgaları tüm dünyayı sarsıyor. İşler mafyavari, orman kanunu gibi işlemektedir. Finans sistemi, kaçak kumar oynatan kahvehane sahibi gibi çalışmaya başladı. Para, her tur atıp finans zengini ailelere geldikçe katlanarak büyüyordu. Amerika başkanları bile bunu anlamadı. Bu oyunun sadece figüranı olduklarını Amerika derin devleti fark etti. Amerika derin devleti fark ettiğinde ise; iş işten geçmiş, su da köprüyü bölmüştü. Geri çevirebilmek için yırtınıyorlar. Lakin şu zamana kadar etkin bir ilerleme kaydettikleri söylenemez. Gerginler, yaralı aslan gibi her yere saldırmaktalar. Finans ayakları koparılan devletler krize girdi. Dönem dönem sakinleşen ama bitmeyen bir kriz dünyayı dolaşa dolaşa yakıp yıkıyor.

Merkez bankaları algısal operasyonlar yaparak sanal bir gerçeklik pompalamaktan öteye gidemiyorlar. Para basıp savursalar olmuyor, parayı toplasalar olmuyor. Kriz sarmal bir hal almış içten içten sistemi yiyip bitiriyor. Oyunu kurgulayanlar ise ivmesi giderek artan bir şekilde Çin’e doğru sermaye akışı sağlıyorlar.  Gelir adaletsizliği, işsizlik, göçler ve örtülü vekalet savaşları hız kazanmıştır.

Hatırlarsanız kriz öncesi, 2000’li yılların başında şirket satın almaları ve şirket birleşmeleri furyası vardı. Demek ki, yukarılardakiler gelen büyük tusunami dalgalarını görüyorlarmış. Kriz öncesi dönemde kapitalizmin büyük krizini görenler birtakım önlemler almaya çalışmışlar.  Krizin bu kadar uzun, köklü ve devasa olacağını sanırım tahmin edememişler. Ben yine o krizin başladığı ve arada iyi haberlerin pompalandığı dönemde dahi bu krizin bu kadar kısa sürede biteceğine inanmıyordum. Şunu söylüyordum “Bu umulandan çok daha büyük bir kriz. Bu kriz 2025 yıllarına ve belki de daha uzun bir zamana kadar devam edecektir. Bu kriz sonucunda finans ayağı üzerine kurgulanan Batı Medeniyeti sona erecektir”. Şunu söylemek fazla iddiaları olmaz kriz göstere göstere gelmiştir.  Görmek isteyen algıları ve gözleri açık olanlar bu krizi görebilmiştir.

Büyük finans aileler olmayan değerleri daha da şişirip maniple ederek ve bu virüsü yayarak finans sistemini alaşağı etmiştir. Parayı pul haline getirmiş ve değersizleştirmiştir. Kendileri de, ucuz ucuz hissettirmeden altın almamıştır, halen de maniple ederek düşük fiyattan altın toplamaktadır.

Çözümü imkânsıza yakın olan finansal kriz yaşadığımız uluslararası güvenlik krizlerine de neden teşkil etmiştir. Finans ve uluslararası güvenlik açısından da sarmal bir hal alan bu kriz Batıdan- Doğuya, Kuzeyden-Güneye çok ülkeyi götürür. Batının kurguladığı muasır medeniyetin insanlığı getirdiği mahal işte burasıdır.

Türkiye ise genetik kodlarına dönmeye çalışmaktadır. Kendisini bulacak Türkiye’nin Batıdan- Doğuya, Kuzeyden-Güneye söyleyecek çok şeyleri vardır. Tüm dünyayı kucaklayacak olan bir medeniyeti vadetmektedir. Yeni politikalar, yeni bir vizyon, yeni bir misyon, yeni hedefler ve bu hedeflere bağlı alt hedefler planlanıp, programlanacaktır. Tüm dünyayı sarsacak bir perspektifle geliyoruz. Biraz daha sabredip bekleyin. Allah ömür verirse kısa denilebilecek bir süre içerisinde her şeyi göreceğiz. Tek dişi kalmışlardan ve kan emen ailelerden kurtulacağız inşallah.

Lütfen Paylaşınız, saygılarımla.