Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '11

 
Kategori
Eğitim
 

Değer'siz Bir Millet Olduk

Günümüzde teknolojinin her türlü imkânından yararlanmak için hemen herkes kolları sıvamış ve imkânı, yeteneği ölçüsünde teknolojiyi her alanda kullanmaya başlamıştır. Teknolojiyi kullanmanın ayıplanacak herhangi bir tarafı yoktur. Lakin biz millet olarak diğer milletlerin yaptığı gibi her şeye matematiksel olarak bakamayız. Bizim kendimize özgü değerlerimiz, olmazsa olmazlarımız vardır. İlim yaymak için kitle iletişim araçlarından tabii ki yararlanacağız, ‘gâvur icadı’ deyip geçmeden tabii ki kendimizin reklamını yapacağız ve yapıp ettiklerimizi halkımızın beğenisine sunacağız. Televizyon, basın ve internet aracılığıyla… 

Okullarımızda eğitim verirken her türlü imkânından yararlanacağız teknolojinin. Görselliğe önem verip çocuklarımızı bu yolla eğiteceğiz, onlara dünyanın gerçeklerini öğreteceğiz. Belli bir kalıba sokmadan, klişelerden uzak tutarak bilgi aktarımını gerçekleştireceğiz. Tüm bunları yaparken de Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’nun son günlerde dile getirdiği, “Değerler Eğitimi”ni göz ardı etmeyeceğiz. “Hikmet bizim yitik malımız, onu nerde görürsek sahip çıkacağız.” Eğitimde hikmetten uzaklaşırsak, değerlerimizi unutursak, bizi biz yapan örf ve adetlerimizden uzaklaşırsak, liselerden ilköğretime kadar gelen uyuşturucu kullanımının önüne geçemeyiz. Evlerde asileşen evlatlar, okullarda başkaldıran öğrenciler, tamamen batı özentisi, zengin şımarıklığı ile yetişen çocukların önüne geçmeli ve onlara adalet duygusunu, ana-baba sevgisini, büyüklere saygıyı, şefkati, yaşlılara ve çocuklara hürmeti öğretmeli, tamamen ‘makina kafalı’ birey yetiştirmeden uzak durmalıyız. Alevilik, Sünnilik, sağcılık, solculuk, Türkçülük, Kürtçülük gibi yaftalar yapıştırarak insanları ayırmadan, bu tür kategorilerin faşizme ve yobazlığa geçit vermesini engelleyerek, değerler eğitimi çerçevesinde bu tür farklılıkların bir değerler birikimi olduğunu çocuklarımıza göstermeli, toplum mühendislerinin toplumu ayrıştırmalarına izin vermemeliyiz. 

Öyle bir eğitim vermeliyiz ki çocuklarımıza, büyüdüklerinde; Alevi olan bir genç başörtüsü yasağına karşı direnmeli, Sünni bir genç Alevilerin gasp edilen hakları ile ilgili eylemlerde bulunmalı. Kürt kardeşlerimiz Türklerle birlikte yaşamaktan gocunmamalı ve Türkler de Kürtlere yapılan haksızlıklara baş kaldırmalı. Zalim olan kardeşin bile olsa mazlumun tarafında yer alacak bireylerle toplumu süslemeli, değerlerimize değer katmalıyız. Bu tür birleştirici öğretileri ta ilköğretim birinci sınıftan başlayarak çocuklarımızın zihnine kazımalıyız. Bizi ayrıştıran her ne varsa müfredatlarımızdan çıkartmalı, insana insan olduğu için değer vermeyi öğretmeli, bu uğurda öğretmeninden tutun da bakanlık nezdinde herkes üzerine düşeni yapmalı. Samimi insan yetiştirme yolunda herkes rol almalı, kendi rolünü örnek göstermeli çocuklara. Bugün başka yarın başka konuşanlardan değil, el altından iş yürütenler değil, “-mış” gibi yapanlar değil, olduğu gibi görünen, nesiller yetiştirmeliyiz. Çok farklı düşünceler üreten, fikirler beyan eden, kendisini anlatma yeteneği ile donatılmış, özgüven sahibi nesiller yetiştirmek için teknolojinin yanında değerlerimizi ve görkemli geçmişimi geleceğe taşımak zorundayız. Ocakta yemeği pişerse başka hiçbir şeyi dert etmeyen batılılar gibi değil, ocakta yemek pişerken aç olanı düşünen ve onlara da yardım elini uzatabilen insanların bu dünyaya armağanı olduğumuzu unutmadan… 

mustafasus@hotmail.com 

 
Toplam blog
: 394
: 178
Kayıt tarihi
: 17.09.09
 
 

Bir kurumda yönetici olarak çalışmaktayım, 1974 Kayseri doğumluyum. Son demine varmadan hayatın h..