Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Duygu Külünkoğlu Meriç

http://blog.milliyet.com.tr/cizimim

04 Eylül '12

 
Kategori
Beslenme
 

Deli anne

Deli anne
 

Biz- www.cizimim.com


Bu aralar bana bişeyler oldu. Barış’ın yediğine içtiğine fena takıldım. Evde ekmek yapma makinesi, yoğurt makinesi, katı meyve sıkacağı vardı. Şimdi bir de dondurma makinesi eklendi :) Neden? Çünkü anne kişisi paketlenmiş hiç bir şeye güvenemiyor artık. Çocuğu kazara yedi mi sanki zehir yiyormuş gibi hissediyor. Barış’ın yediği içtiği her şeyin arkasını okuyorum. Ve “okumaz olaydım” diyorum. Kıvam arttırıcılar, aromalar, koruyucu maddeler, renklendiriciler, E bilmem kaçlar. İnanılmaz heşeyin içinde bunlar var. Çocuklar için hazırlandığı idda edilen herşeyde fazla fazla bunlardan var. Dışarıda satılan, meyve suları, yoğurtlar yoğurt değil, Süt desen UHT sütler için korkunç şeyler söyleniyor ( bakınız bu link http://webtv.hurriyet.com.tr/2/25865/19500863/1/canli-yayinda-buyuk-iddia.aspx ) Sebzeler, hormon ve kimyasal gübre ile büyütülüyorlar. Et ve tavuk desen korkunç, hayvanların büyütülmesinden, yemlemesine, hormonlardan antibiotiğine felaket durumda.

Peki ben neden bunlara bu kadar taktım?

Barış doğduğu günden beri Atopik dermatit. Yani cildi aşırı hassas. Ben 3 senedir Barışın yediği içtiği şeylerle durumunun gerileyip ilerlediğine şahit oldum. Katkı maddeli yiyeceklerden yerse hemen kötüleşiyor. ( bakınız http://www.uzmantv.com/atopik-egzama-nasil-tedavi-edilir) Cildi ilk önce pul pul, sonrada kabuk kabuk yara oluyor. Sadece cildide değil 1 hafta dikkat etmeyeyim sağlığıda kötüye gidiyor. Burun akmaları, öksürük çoğalıyor. Bağışıklık sistemi zayıflıyor hemen.

Çözüm?

Ben kendimce “Barış köyde büyüseydi ne olurdu ? ” diye düşünüp hemen denedim. Çok şanslıyım ki Evrim arkadaşım sayesinde Hülya Sonugür gibi bir doktorumuz vardı. Barış 2,5 yaşına gelene kadar bizi bilinçlendirdi. Beslenme de yapılan yanlış ve doğruları bize anlattı. Katı gıdaya geçtiğimiz dönemlerde köy ürünleri ile tanıştık. Sebze, meyve, süt, yumurta, peynir, zeytin, kuruyemiş, baklagil hepsi Aydın'da bir köyden geliyor. Tarladan toplanıyor, sağılıyor hazırlanıyor ve 1 gün içinde acil kargo olarak evime geliyor.

Eğer etrafımda tavuk besleyen varsa tavuk alıyorum. Bu markettekiler gibi 20 dakikada pişmiyor. 1,5 saatte pişiyor. Ama suyu ve lezzeti çok farklı oluyor. Et ise kuzu eti alıyorum. Bulursam organik bulamazsam artık kasabın insafına sığınıyorum. Bunları hallettik süper oldu :)

Geldi pişirmesi ve yapımına. İşte yoğurdu, ekmeği, meyve suyunu ve dondurmayı da kendim yapınca Barış artık dışarıdan hiç birşey istemez oldu. Hatta çocukların bayılarak yediği çikolatalardan barış bir parça ısırıp “anne bunu al sonra yerim” diyip veriyor. Sebzelerden ıspanak hariç ( ki onu da anaokulunda yiyormuş. evde bana naz yapıyor) hepsini hiç itirazsız hüpletiyor. Meyve desen zaten onsuz gün geçmiyor çünkü Barış eve gelir gelmez “anne elma” o yoksa “armut”, o yoksa muz, oda yoksa kırmızı biber, havuç şeklinde taleplerle başımın etini yiyor. Sabahları elinde kırmızı biber ile servise binen tek çocuk. Bu hapur hupur yedikçe öğretmenleri hayretle bakıyorlar. Bitki çaylarını şekersiz içmeye alışkın. En fazla eğer acı olursa çay kaşığının ucu ile bal koyuyorum. Bayıla bayıla içiyor. Çünkü şeker tadına alışkın değil. Bana göre ne kadar şeker verirsen çocuğa o kadar ister. Şeker dozu arttıkça daha da çok istemeye başlar. Bu aralar bir de kefir yapıyorum. Bir arkadaşım sağolsun kefir tanesi verdi bana.

Barışın ne tatlısı eksik oluyor, ne tuzlusu. Tek fark hepsi evde yapılıyor. Çikolata mı istedi keçi boynuzlu kurabiye geliyor köyden ( benim yaptıklarımı beğenmedi de :) Tadı aynen çikolatalı gibi. Nutella mı istedi tahin pekmez yeniyor. Cips mi istedi incecik kesilmiş patates kızartılıyor. Patlamış mısırıda köyden alıp evde kendimiz yapıyoruz sıcak sıcak. Film izlerken yiyelim diye. Yani hiiç eksiğimiz yok, fazlamız var.

Şimdi ben deli miyim? Evet :)

Bunları yapmak zor mu? Hem evet, hem hayır. Çok zor değil. Sadece işten eve gelince biraz koşturuyorum ama en fazla 1 saat imi alıyor ekstra. Ya barış uyuyunca yapıyorum yada o oyun oynarken.

Yoruluyor muyum? Evet ama buna değer. Barış az hasta olan sağlıklı hareketli bir çocuk. Bütün uğraşlar da bunun için. Sadece bugün ki sağlığı için değil. 20-30 sene sonraki sağlığı için bu yaptıklarım. Ben çok eminim ki 10 veya 20 sene sonra bu bütün yapay maddelerin hepsi yasaklanacak. Aynen sigara gibi. Eskiden doktorlar sigara önerirmiş hastalarına. Ama şimdi sigaranın insanı öldürdüğü çok net biliniyor. İşte bu bütün E bilmem kaçlarda bir süre sonra yasaklanacak. Ama malesef çok geç olacak.

Şimdi tüm bunları anlattım. Bana despot anne gözü ile bakıyor olabilirsiniz. Bakmayın Çünkü bende haftada bir Barışa dışardan birşeyler yemesine izin veriyorum. Mesela arada çok az da olsa çikolata yiyor. Ben hiç bir zaman elinden bu yasak diye almadığım için cazip de kılmadım. Kendi iki ısırık alıp bırakıyor. Çünkü damak tatı ona alışık değil. Meyve suyu dışarda ikram edilirse içmesine izin veriyorum ama içim sızlayarak. Yasaklar onu daha cazip kılmasın diye. Pasta falanda yiyoruz. Hiç yiyip içmediği şeyler cola ve hamburger. Onları hiç ağzına bile sürdürtmedik şimdilik. İleride yediğinde de tadını beğeneceğini sanmıyorum. Çünkü biz hamburgerleri evde bol malzemeli ve güzel yapıyoruz. :) )

Deli anne bunları niye mi yazdı ?

Çünkü dayanamayıp diğer annelerle car car konuşup deli damgası yiyorum sık sık. Ama ben deli değilim. Sadece oğlumu ççoooookk seviyorum .

 
Toplam blog
: 6
: 944
Kayıt tarihi
: 10.08.12
 
 

Stajer olarak görev yaptığım meslek annelik, uzman olduğum kariyer ise grafikerlik. Stajerlik hay..