Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '07

 
Kategori
Trafik
 

Demir parmaklıklar ölüme davetiye mi çıkarıyor?

Demir parmaklıklar ölüme davetiye mi çıkarıyor?
 

Son blog yazımda yer verdiğim ölümlü motor kazasının ardından kafamda oluşan sorulara yanıt bulabilmek için yeni bir blog hazırlamaya karar verdim.

Öncelikle kazanın oluş şeklini anlatayım. Ölümlü kaza on beş nisan gecesi üç sularında, motorlu sürücünün yol ortasındaki demir parmaklıklara çarpması sonucu oluşmuş ve sürücünün 4-5 dakika gibi kısa bir sürede ölümüne neden olmuştu. Bu demir parmaklıklar ise orta kaldırımdaki çiçeklerin korunması amacıyla henüz bir iki ay önce hayata geçirilmişti. Şehir içi karayolları yönetmeliği konusunda biraz internette gezinip, inceleme yaptım fakat demir korkuluklar konusunda bilgiye ulaşamadım. Bilgiler genellikle özürlü vatandaşlarımızın hakları konusuyla sınırlıydı. Bu konuda bize bilgi verebilecek kişi veya kuruluşlara ulaşmanın en kolay yolu da tabii ki internet ve MB. Şehir içi karayolları düzenlemesi bu tür alanların demir parmaklıklarla çevrilmesi konusunda ne diyor? Şehir içindeki bu demir korkuluklar yasalsa bu ölüme davetiye çıkarmak olmuyor mu? "Takdir Allah’ın" ama eğer o parmaklıklar demir olmasaydı, bu kaza ölümle sonuçlanmazdı gibi geliyor bana.

Özellikle motor kullanımının çok yoğun olduğu bölgemizde, tabii ki tüm Türkiye de bu tür korkulukların daha farklı bir malzemeden yapılması gerekir. Eğer bu tür koprkulukların yapımında daha yumuşak bir malzeme kullanılırsa, bu tür ölümlü kazaların önüne bir nebze de olsa geçebiliriz gibi geliyor bana. Örneğin araç tamponlarında kullanılan malzeme gibi. Yarış pistlerindeki yarışçılarda buna benzer şekilde korunuyor bildiğim kadarıyla. Bu konuda bilgisi olan kişi ve kuruluşların bu konuda bilgi vererek bizleri aydınlatabileceğini düşünüyorum. Bana göre ölüme davetiye çıkaran bu demir parmaklıkların hemen sökülmesi ve sonsuza değin yasaklanması gerekir. Yoksa çiçeklerimizi koruyacağız derken daha nice ölüme imza atmanın ağırlığı, kan kokusu altında eziliriz. Ve o kanlar bir gün bizi boğar. Bu tür ucuz ölümlerin ve acıların tekerrür etmemesi dileğiyle…

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..