Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '07

 
Kategori
Haber
 

Demokrasi içinde uyarı veya muhtıra

Demokrasi içinde uyarı veya muhtıra
 

AKP'nin kendi kendine çalıp söylemesi Genelkurmay'ın muhtıra gibi açıklamasına neden oldu. Yapılan atamalar, ihaleler, Cumhuriyetin değerleri ile yapılan kavga... Doğal olarak artık asker direkt olarak rejime müdahaleyi benimsemiyor. Ama ülkede belli bir grubun sözcüsü, sancaktarı olanlara "Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir, laikliğin koruyucusu anayasanın verdiği sorumluluk ile ordudur!" diyor.

İşbirlikçi medya ile kol kola, cumhuriyetin değerlerini sürekli aşındıran zihniyete verilen uyarı, umarım amacına demokrasi içinde ulaşır. Devlette, makamlara getirileceklerin birinci ölçütünün eşinin türbanlı olması kriter olmaktan çıkar, liyakat belirleyici olur.

Daha önce yazdığım yazılarımda belirttiğim gibi devletin iş gören memuru kendini tarikat veya siyasetin emrinde değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin hizmetine bağlı onurlu bir yurttaş olarak görür ise, bu tür sorunlar yaşamak zorunda kalmayız.

Rejime şu ya da bu şekilde müdahaleyi isteyecek en son kurum Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Kimsenin gözünden kaçmamalıdır.

Ortaya konulan Genelkurmay açıklaması aynı zamanda Atatürk'ün mirasına talip olduğunu savunan sayın Baykal'a ve onun CHP'sinedir. Herkes dersini çıkarmalıdır.

Bundan sonra olacaklara dair biraz fikir jimnastiği yapacak olursak gelecek için fazla iyimser senaryolar yazmanın da pek mümkün olmadığını görmemiz gerekir.

Atatürk'ün ilkelerini ve devrimlerini içselleştirmiş toplum kesimlerini bir araya getirmek, örgütlemek ve iktidara taşımak sorumluluğunu göster(e)meyen Baykal gerekli dersi çıkarmalıdır.

Dünkü Milliyet'te Metin Münir "Tanrım CHP'yi baştan yarat" başlıklı yazısında gerekçeleri ayrıntıları ile işliyor.

Sayın Tayyip Erdoğan'a üç kişi ile cumhurbaşkanı seçiyor diye haklı eleştiriler yöneltiyoruz.

Sayın Baykal'ın feodal beylik yönetir gibi politbüro ile birlikte CHP'yi yönetmesi daha fazla eleştiriyi hak ediyor.

Bu gün gelinen sürecin sorumlusu iktidar ve muhalefet partisidir.

ABD ve AB'nin açıklamaları ve yönlendirmeleri beni bağlamaz. Demokrasi ve uygarlık dersi vermeye kalkışacakların listesini yapsak en sonda yer alırlar.

Türkiye azınlık iktidarını değiştirecektir ama en zorlanacağı ise her dönemin adamı olmak ve çıkar sağlamak ahlaksızlığını düstur edinenlerden kurtulması olacaktır.

Dini kullanarak iktidar elde edenlerin demokrasiyi kendilerine araç olarak gördüklerinin en son örneği cumhurbaşkanı seçiminde yaşanan süreçtir.

Tehlikeli olan, gelinen durumda bir iki davadaşlarını feda edip, medya pompalaması ile halkın belleğini ele geçirip yeniden iktidar olma olasılıklarıdır.

Atatürk ve yakın tarihimiz gerçekten gençlere ve çocuklarımıza anlatılmalı, öğretilmeli.

Kutlu Doğum Haftasını, Cumhuriyet Bayramı'na alternatif gibi sunarak, İslam Peygamberini ve dini kendi çıkarları için kullanan zihniyetin tırmanışı tehlikelidir. Din'den siyaset elini çekmelidir!

Türkiye'nin sıkıntılı günler geçirdiğini, ancak demokrasi ile bunları aşacağına olan umudumu saklı tutuyorum.

ANAP lideri'nin açıklamaları çok demokratik ve ilkeli gibi gözükebilir ancak benim özetle anladığım belli çevrelere gönderilen "AKP yapamadı ben yaparım" mesajıdır. Herkes başını elinin arasına alarak enine boyuna düşünmelidir.

14 nisan Cumhuriyet Mitingi ve pazar günü yapılacak olan 29 Nisan Çağlayan mitinginde ortaya çıkan coşkuyu iktidara taşımak, ülkenin kısa dönemde sorunlarını çözecektir. Umarım "B İ R L E Ş İ N" mesajı iyi okunur.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..