Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Demokrasi mevzu!

Demokrasi mevzu!
 

Dünyanın her yerinde insanlar demokrasi adı altında kendilerine sunulandan hoşnut değildir. Bu nedenle demokrasi kavramı sürekli yeniden tartışılmaktadır.

Bu yazıda demokrasi kavramının niceliğine ilişkin bilgi aktarmaya çalışacağım.
Daha sonraki yazılarda demokrasi mekanizmasının üzerine oturtulduğu dört temel zihniyet ve kültür üzerinde duracağım.

Genel olarak demokrasi niteliksel ve niceliksel olarak iki ayrı açıdan yaklaşılarak tanımlanmaktadır. Bizde İkinci Cumhuriyet tartışmalarında yaşandığı gibi bu iki açı karşı karşıya getirilerek tanımlar da yapılmaktadır.

Demokrasi niceliksel açıdan dört ayağı olan bir mekanizma olarak tanımlana gelmiştir. Bu mekanizmanın niteliğini üzerine oturtulduğu zihniyetler belirlemektedir. Demokrasi her yerde, her dönemde farklı farklı zihniyetler temelinde kullanılmıştır.Demokrasiyi kullanan toplumların kültürlerine baktığımızda dört ana kültür dalı vardır, buna bağlı olarak karşımıza dört temel zihniyet çıkmaktadır; ataerkil, otoriter, rölativist, demokrat. Demokratik sistemlerin niteliği en azından bu dört zihniyet tarafından belirlenmiştir.

Ülkemizde demokratik sistem ataerkil ve otoriter kültürlerin temelinde işletilmektedir. Batı ülkelerinin demokratik sistemleri ise relativist zihniyet egemenliğinde yürütülmektedir.

Son yıllara kadar en azından SOVYETLER vazgeçene kadar, iki kutuplu bir dünyada yaşıyorduk, bu kutuplar arası siyasi mücadele otoriter ve rölativist zihniyetler arasında yaşanmaktaydı; demokrat zihniyetin bir alternatif oluşturması mümkün olmadı.

Demokrasi niceliksel anlamda bir teknik bir mekanizma olarak tanımlandığında dört temel unsuru içermektedir.

1- Sözleşme düzeni; demokrasiyi uyguluyorum iddiasındaki tüm ülkelerde vardır. Bir sözleşme düzeninin olması; insanların kararlarını özgürce alabilmesi, özgürce bozabilmesi bunların, karşılıklı olması hakkını içermektedir.
Ancak sözleşme düzeni tüm ülkelerde farklı farklı nitelikte düzenlenmiştir. Örneğin İngiltere'deki memurların seçme seçilme hakları ile Türkiye'deki memurların seçme seçilme hakları farklı düzenlemiştir.

2-Seçimle gelip gitme mekanizması; bu mekanizma tüm dünyada uygulanmaktadır ancak, her ülkede vatandaşın bu hakka nasıl, hangi ölçüde sahip olduğu farklı farklı düzenlenebilmektedir.

3-Çoğunluğun iradesinin egemen olma hali; bu unsurda bütün ülkelerde uygulanmakta ancak ülkeden ülkeye farklılıklar içermektedir. Bazı ülkelerde halkın tümü bu sürece katılmakta, bazılarında ise sınırlamalar getirilmiştir. Burda esas olan kimin çoğunluğu saptama yetkisi vardır?

4-Hukuk sistemi; sözleşmelere insanların uymasını sağlayacak sözleşmeler bütünüdür. Yasama, yürütme, yargı ve bunlar arasındaki ayrımın düzenlenmesini gerektirmiştir. Yargı her ülkede farklı bir konumdadır, bu ayrım kağıt üzerindedir.

Batılı ve onu esas alan düzenlerce yaratılan nötr bir mekanizmadır. Bir sözleşme düzeni, özgürlüğü vaat etmektedir ancak bunda kimin kazançlı çıkacağı belirsizdir.

Çoğunluk iktidarı söz konusudur ancak çoğunluğun fikirleri iyi mi kötü mü belirsizdir.

Seçimle gelip gitmekten bahsedilmektedir, kimin kazanacağı belirsizdir.

Bir hukuk sistem vardır fakat iç ayrımının nasıl olması gerektiği standart değildir.

İnsan hakları ve özgürlükleri öne sürer ama ne anlamda kullanıldıklarını ve bu kullanımın sonuçlarını belirlemez.

Benzeri konular tamamıyla söz konusu toplumun "kültürüne" bırakılmıştır.

Dolayısıyla tüm ülkelerde biz demokrasiyi uyguluyoruz iddialarına rağmen uygulamalar farklı farklıdır.

Sonuç olarak demokratik sistemin her ülkede farklı tarihsel bir süreç sonucu ortaya çıktığını; birbirinden farklı nitelikleri olduğu tespitini yapabiliriz.

Nitelik ise toplumun egemen kültürü tarafından şekillendirilmektedir.

Kaynak: Etyen Mahçupyan/ İdeolojiler ve Modernite

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..