Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrasi nasıl çiğnenir?

Demokrasi nasıl çiğnenir?
 

wordpress.com


 Bir ülkedeki mevcut bir rejim, o ülke insanlarına Demokrasi diye yutturulabilir mi?lışmıyor; Demokrasinin şekli şartlarına uyuluyor ama özüne uyulmuyor. Bu durumda o ülkedeki yönetim rejimine Demokrasi diyebilir miyiz?a öteden beri nice sahte Cumhuriyetler, nice sahte Demokrasiler gördü… Bir kısmını okuyucularımız da hemen hatırlarlar.Bir ülkedeki mevcut bir rejim, o ülke insanlarına Demokrasi diye yutturulabilir mi?

Yani aslında şekli bir demokrasi var; adı demokrasi ama o ülkede Demokrasinin gerçek ilkeleri çalışmıyor; Demokrasinin şekli şartlarına uyuluyor ama özüne uyulmuyor. Bu durumda o ülkedeki yönetim rejimine Demokrasi diyebilir miyiz?

Biraz zor.

Bu yaşlı dünya öteden beri nice sahte Cumhuriyetler, nice sahte Demokrasiler gördü… Bir kısmını okuyucularımız da hemen hatırlarlar.

-“Libya Sosyalist Cemahiresi (Cumhuriyeti)”
-“İran İslam Cumhuriyeti”
-“Irak Cumhuriyeti”
-“Demokratik Almanya Cumhuriyeti”
-“Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti”
-“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği”
-“Suriye Arap Cemahiresi (Cumhuriyeti)”

Cumhuriyet ne demek? İçindeki insanların Demokrasiyi tanıdıkları en ileri yönetim biçimi…

Hemen aklımıza gelen bazısı geçmişte kalmış bazı Cumhuriyetleri ve Demokrasileri saydık. Cumhuriyet deyince zaten onun ayrılmaz parçası olan Demokrasi’yi de kastetmiş oluyoruz. Yani bütün bu saydığımız  yukardaki ülkelerde Seçim Sandığı vardı ve güya Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçimle geliyordu.

Bu saydığımız ülkeler gerçekten Cumhuriyet… Gerçekten Demokrat ülkeler midir?

Bazıları “Allah etmesin…” diyeceklerdir. Kendilerine Cumhuriyet, Demokrat diyen ülkelerin gerçek yüzleri daha sonra karşılaşılan olaylarla ortaya çıkmıştır. Bunlardan hangisi gerçek Cumhuriyettir; gerçek Dmokrasidir : Iran mı, Irak mı, Suriye mi;  Sosyalist Almanya mı… Yoksa , yıkılıp giden Stalin yönetimindeki Sovyet Cumhuriyetleri Birliği Mi?

Allah vermesin böyle Cumhuriyetleri ve Demokrasileri…

Bazı Devletler ve devletlerin halkları yıllar boyunca en kaba diktatörlüğün  zulmünü yaşadılar ve yöneticiler kendilerine Cumhuriyetçi, Demokrat dediler… Ve o ülkeler ne acılar çektiler… Hala da çekiyorlar…

Demek ki neymiş, bir ülke veya bir lider kendisine Cumhuriyetçi, Demokrat demekle o ülke Demokrat olmuyormuş… Zarfa değil, mazrufa bakmak gerekiyormuş.

Bir ülkenin Cumhuriyetçiliği ve Demokratlığı nasıl yok olup gider bunun bazı koşulları var:

1. Eğer ortaya konan seçim sandığına bazı hileler, hurdalar karıştırılıyorsa  ve bu konuda herkes bazı kuşkulara sahipse , o ülkede Demokrasi yara almış demektir.
2. Eğer seçilen Cumhurbaşkanı , Başbakanın emir ve komutasına girmişse; sadece şekli bir biçimde o mevkide bulunuyorsa,
3. O ülkenin yargı, yürütme ve yasama erkleri doğrudan veya dolaylı bir biçimde bir tek kişinin elinde toplanmışsa. O kişi yargıçların atanmasına etki edebiliyorsa;  Anayasa dahil, istediği bütün yasaları Meclisten geçirebiliyorsa; bütün yüksek mevkideki Bürokratların atanması Tek Güçlü Adam’ın elinden çıkıyorsa,
4.Meclisin tek hakimi tek bir parti ve onun Başkanı ise, kendi partisinin üyeleri başkanlarına itirazsız uyuyorlarsa;
5. Ülkenin basın yayın organları gerek güçle; gerek maddi ve manevi yönden iktidarın çizgisine uydurulmuşsa…
6. Halkın sesi yalnızca seçimlerden seçimlere dinleniyorsa; onun dışında hep tek lider konuşuyorsa,
7. Aydınların, üniversitelerin sesi çıkmıyorsa; çıksa bile anında eziliyorlarsa,
8. Polis gücü en ufak halk hareketinde, halkı ezmek için en zecri önlemlere başvuruyorsa,
9. İnsanlar, yönetenlerden korkuyorsa,
10. Halkın alt katmanlarında işlerin iyiye gittiğine ilişkin bir umut yoksa…

Daha sayabilirsiniz. Ama bu kadar bile yeter. Demokrasi var… Demokrasicik var. Yalan Demokrasi var. Uydurmaysan , şekli olan, adı olan fakat kendi olmayan bir Demokrasiyi size “İleri demokrasi” diye yutturmaya kalkıyorlarsa, yutmayın…

Çünkü orada gerçek Demokrasi çoktan rafa kalkmıştır… Yöneticiler de bunu bildikleri için, her an ne olacak diye, yürekleri pıt pıt ederek yaşarlar.

Neyse ki Patagonya’da henüz şimdilik Demokrasi var… İşte geçinip gidiyoruz. Demokrasi olmasaydı, birileri ayağa kalkıp söylerdi… Öyle değil mi?


 

 

-“Libya Sosyalist Cemahiresi (Cumhuriyeti)”
 -“İran İslam Cumhuriyeti”
 -“Irak Cumhuriyeti”
 -“Demokratik Almanya Cumhuriyeti”
 -“Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti”
 -“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği”
 -“Suriye Arap Cemahiresi (Cumhuriyeti)”

Cumhuriyet ne demek? İçindeki insanların Demokrasiyi tanıdıkları en ileri yönetim biçimi…

Hemen aklımıza gelen bazısı geçmişte kalmış bazı Cumhuriyetleri ve Demokrasileri saydık. Cumhuriyet deyince zaten onun ayrılmaz parçası olan Demokrasi’yi de kastetmiş oluyoruz. Yani bütün bu saydığımız yukardaki ülkelerde Seçim Sandığı vardı ve güya Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçimle geliyordu.

Bu saydığımız ülkeler gerçekten Cumhuriyet… Gerçekten Demokrat ülkeler midir?

Bazıları “Allah etmesin…” diyeceklerdir. Kendilerine Cumhuriyet, Demokrat diyen ülkelerin gerçek yüzleri daha sonra karşılaşılan olaylarla ortaya çıkmıştır. Bunlardan hangisi gerçek Cumhuriyettir; gerçek Dmokrasidir : Iran mı, Irak mı, Suriye mi; Sosyalist Almanya mı… Yoksa, yıkılıp giden Stalin yönetimindeki Sovyet Cumhuriyetleri Birliği mi?

Allah vermesin böyle Cumhuriyetleri ve Demokrasileri…

Bazı Devletler ve devletlerin halkları yıllar boyunca en kaba diktatörlüğün zulmünü yaşadılar ve yöneticiler kendilerine Cumhuriyetçi, Demokrat dediler… Ve o ülkeler ne acılar çektiler… Hala da çekiyorlar…

Demek ki neymiş, bir ülke veya bir lider kendisine Cumhuriyetçi, Demokrat demekle o ülke Demokrat olmuyormuş… Zarfa değil, mazrufa bakmak gerekiyormuş.

Bir ülkenin Cumhuriyetçiliği ve Demokratlığı nasıl yok olup gider bunun bazı koşulları var:

1. Eğer ortaya konan seçim sandığına bazı hileler, hurdalar karıştırılıyorsa ve bu konuda herkes bazı kuşkulara sahipse, o ülkede Demokrasi yara almış demektir.
 2. Eğer seçilen Cumhurbaşkanı, Başbakanın emir ve komutasına girmişse; sadece şekli bir biçimde o mevkide bulunuyorsa,
 3. O ülkenin yargı, yürütme ve yasama erkleri doğrudan veya dolaylı bir biçimde bir tek kişinin elinde toplanmışsa. O kişi yargıçların atanmasına etki edebiliyorsa; Anayasa dahil, istediği bütün yasaları Meclisten geçirebiliyorsa; bütün yüksek mevkideki Bürokratların atanması Tek Güçlü Adam’ın elinden çıkıyorsa,
 4. Meclisin tek hakimi tek bir parti ve onun Başkanı ise, kendi partisinin üyeleri başkanlarına itirazsız uyuyorlarsa;
 5. Ülkenin belli başlı basın yayın organları gerek güçle; gerek maddi ve manevi yönden iktidarın çizgisine uydurulmuşsa…
 6. Halkın sesi yalnızca seçimlerden seçimlere dinleniyorsa; onun dışında hep tek lider konuşuyorsa,
 7. Aydınların, üniversitelerin sesi çıkmıyorsa; çıksa bile anında eziliyorlarsa,
 8. Polis gücü en ufak halk hareketinde, halkı ezmek için en zecri önlemlere başvuruyorsa,
 9. İnsanlar, yönetenlerden korkuyorsa,
 10. Halkın alt katmanlarında işlerin iyiye gittiğine ilişkin bir umut yoksa…

Daha sayabilirsiniz. Ama bu kadar bile yeter. Demokrasi var… Demokrasicik var. Yalan Demokrasi var. Uydurmaysan, şekli olan, adı olan fakat kendi olmayan bir Demokrasiyi size “İleri demokrasi” diye yutturmaya kalkıyorlarsa, yutmayın…

Çünkü orada gerçek Demokrasi çoktan rafa kalkmıştır… Yöneticiler de bunu bildikleri için, her an ne olacak diye, yürekleri pıt pıt ederek yaşarlar.

Ortaya bir sandık koyacaksınız. Oradan bir adam çıkacak ve bu adam ülkeyi 50 yıl yönetecek... Demokrasi bu mudur? Sandık böyle bir sandık mıdır? Alacağımız yol çok...!

Neyse ki Patagonya’da henüz şimdilik Demokrasi var… İşte geçinip gidiyoruz. Demokrasi olmasaydı, birileri ayağa kalkıp söylerdi… Öyle değil mi?


  

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..