Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '08

 
Kategori
Güncel
 

Demokratik gelişim için bir fırsat değerlendirilmedi. (1Mayıs haberleri)

Demokratik gelişim için bir fırsat değerlendirilmedi. (1Mayıs haberleri)
 

Ülkede karma ekonomik sistem egemenken, kutlatılmayan 1 Mayıs, herşeyin karlılığının düşünüldüğü ve özelleştirildiği günümüzde kutlanacağına izin verilmesini beklemek realitenin farkında olmamaktır.

Ben sosyalist değilim ama tarafsızca değerlendirmek, doruları söylemek insan olmanın ve inancımın gereğidir. Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin hayat hikayesi ve Paygamberimizin kişilik özelliği doğrunun yanında olmaktır.

Sistem batı kapitalizminin peşine takılmış liberal kapitalizm hedefinde ilerlerken, emekçinin esamesimi okunur. Onlar Ayak takımı olarak algılanıp referans destek inançtan sosyal ilke olan mustaazaflar ayak takımı olarak katagorize edilebilmektedir.

Bu kadar değişik siyasi parti ve iktidar deneyiminden görülen o ki doğrular üzerinde yoğunlaşan politikalar üreten yok. Ya iktidar heva ve hevesinin rüzgarı iradelerden almaktadır, ya da dünya sevgisi bütün ufku kapatmaktadır.

Öyle görülüyorki kapitalistleşen sistemimiz de demokratik açılım batının bastırmasıyla sadece kürt realitesi için görülmektedir. Diğer taraftan oy potansiyeli olarak görülen inanç simgeleri şekilcilik bazında gelişmektedir.

Oysa tam da gündemdeki siyasi kaoslar varken demokratik açılımlar gerekiyor du. Liberallik sadece kapitalist müteşebbis girişimleri için değil, düşüncede ve sosyal yaşamda da birlikte ahenk içinde olmalıdır. Aksi halde tek yönlü insiyatif toplumda huzur getirmediği gibi potansiyel huzursuzlukların kaynağı olur.

İşte ilk haberler: "1 Mayıs gergin başladı günün ilk çatışması sabah saat 06:30 sıralarında Şişli'de DİSK Genel Merkezi önünde toplanan işçilerle polis arasında çıktı. İstanbul'da Taksim'e giden tüm yollar kontrol altında tutuluyor ve sabahın erken saatlerinde Taksim Meydanı günlük canlılığından çok uzak, terkedilmiş görüntü veriyor.

1 Mayıs kutlamaları için farklı şehirlerden gelen işçile rDİSK Genel Merkezi önünde sabaha karşı toplanmaya başladı.
Şişli Abide-i Hürriyet caddesi üzerindeki DİSK Genel Merkezi önünde toplananlar şarkılar söyleyerek kutlamalara geceden başladı.
Ancak polis saat 06:30 sıralarında biber gazı kullanarak göstericilere sert müdahalede bulundu. Çevik Kuvvet panzerleri topluluğa tazyikli su da sıktı.
Kalabalık "Yaşasın 1 Mayıs" sloganı atarak DİSK binasına girdi. Polis, içeride işçi olmayanların bulunduğunu öne sürerek çevreyi kuşattı." ( milliyet.com-01.05.08)

"Dünya kutluyor biz geriyoruz" "Dünyanın birçok bölgesinde 1 Mayıs İşçi Bayramı resmi tatil olarak kutlanıyor. Türkiye’de ise mitingin yeri bile gerginliğe yetti. Hükümet kanadı ve Vali, Taksim’de kutlama yaptırmama konusunda kararlı... Sendikalar da Taksim’e çıkmakta... Taksim’de alınan güvenlik önlemleri ise bugün İstanbul’u yasak şehir haline getirecek" (milliyet.com-01.05.08)

"İstanbul Valiliği’nin izin vermemesine rağmen, sendikalar 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama konusunda ısrarlı. DİSK, Türk-İş ve KESK temsilcileri, düzenledikleri ortak basın toplantısında, 500 bin emekçi ellerinde karanfillerle Taksim’e çıkacaklarını söyledi. " (milliyet.com 01.05.08)

"1 Mayıs olaylı başladı
DİSK önünde toplanan gruba polis müdahale ediyor. Polis gaz bombası attı, şimdi de işçilere panzerlerle su sıkıyor." (hürriyet.com 01.05.08)

"1 Mayıs'ta ilk dakikada provakasyon.""Şişli'de, 1 Mayıs'ı kutlamak amacıyla Taksim Meydanı'na yürüyüş başlatmayı planlayan gruba polislerce müdahale edildi." (habervaktim.com(vakit gazetesi)01.05.08)

"Hükümet 1 Mayıs için Taksim'e yasak koydu. Sendikalar 500 bin işçiyle gideceğini açıkladı. Karşılıklı restleşme yüzünden İstanbul halkı büyük eziyet yaşayacak Çevre illlerden takviyeyle 25 bin polis görev yapacak. Otobüs, tramvay, deniz otobüsü ve vapurlar sınırlı olarak çalışacak. 66 ilköğretim okulu da tatil edildi.. " sabah.com 01.05.08) <ımg height="1" alt="" src="http://img.sabah.com.tr/i2/sp.gif" width="1">

"DİSK, KESK ve Türk-İş’in bazı üyeleri binlerce işçiyle bugün Taksim’de olacak, 20 bin polis de tam teçhizatla karşılarında...

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen sendikalar, Başbakan Erdoğan’ın “Ayaklar baş olursa, kıyamet kopar” sözlerinin de etkisiyle taleplerinde sonuna kadar ısrar etti. Ancak hükümet de her türlü pazarlığa direnerek Taksim’e izin vermedi." (vatangazetesi.com 01.05.08)

Saat 10.oo "Taksim polis kuşatması altında-Taksimde son durum oldukça sakin. Taksim medyanında polis çok geniş güvenlik önlemi alarak kimseyi bariyerlerle çevirdiği alana yaklaştırmadı.

Taksim Meydanı, Cumhuriyet Caddesi ve Gümüşsuyu, İstiklal Caddesi, Sıraselviler ve Kazancı Yokuşu dairesi içinde bariylerle arındırılmış alan haline getirildi.

İstiklal Caddesi'nde de dükkanların çok büyük bölümü kepenk indirdi.

Alanda polis ve gazetecilerin dışında sadece meyadının müdavimi olan güvercinler kaldı" (milliyet.com. 01.05.08)

"İstanbul Polis Ablukası Altında: İstanbul'un önemli meydanları polis kuşatması altında. İstanbul'a dün geceden beri çevre illerden otobüslerle ve uzak kentlerden uçaklarla polis getiriliyor. Kentte binlerce polis başta Şişli olmak üzere, Taksim, Mecidiyeköy, Şişhane, Kadıköy ve Üsküdar'da büyük önlemler aldı." Milliyet com.-01.05.08)

Ankara'da "1 Mayıs kutlamaları için Ulus Opera Binası önünde toplanan sendikalar Sıhhiye Meydanı’na gelmeye başladı.
Sıhhiye Meydanı’ndaki kutlamalara CHP, DSP, SHP ve ÖDP gibi çok sayıda siyasi parti de katılıyor. Kutlamaya CHP’den milletvekilleri Cevdet Selvi, Zekeriya Akıncı, Malik Ejder Özdemir, DSP’den eski Devlet Bakanı Melda Bayar, İl Başkanı Durak Karabulut, Genel Sayman Hasan Suna ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile parti yöneticileri, Türk-İş eski Başkanı Salih Kılıç katıldı.
Sıhhiye Meydanı’nda Kürtçe, Türkçe, Lazca şarkılar ve türküler eşliğinde 1 Mayıs şölen havasında kutlanıyor.
Alanda, “Emek en yüce değerdir", “Irkçıkığa, yoksuluğa savaşa karşı omuz omuza" “Ayaklar başı ezmeye geldi", “Yolu yok, ayaklar baş olacak", “Yaşasın 1 Mayıs", “Birlik, mücadele, dayanışma, yaşasın 1 Mayıs", “78’de alanlardaydık, şimdi de alanlardayız" yazılı pankartlar açılırken, “Her yer 1 Mayıs, her yer Taksim", “Tayyip isterse kuluçkaya yatsın, biz kadınlar barış için yürüyoruz" “AKP’ye karşı omuz omuza" “Savaşa değil, barışa bütçe" şeklindeki sloganlar atılıyor.
Öte yandan, İstanbul’da 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen çok sayıda kişinin göz altına alınması protesto edilerek, serbest bırakılmaları için anonslar yapılıyor" (milliyet.com-01.05.08)

Bu manşetlerden anlaşılan o ki müstazaf (sömürülen, ezilen, emekçiler-fakir fukaranın) demokratik talepleri, terör sempatizanlarının eylemlerinden daha tehlikeli görülüyor. Bu kadar önlem ve orantısız güç bu birmayıs için alınıyor ama 1 Mayıs mahallesi ve diğer yerlerde ki usulsüz teröre destek gösterileri için akla gelmiyor. Provakasyonu mitinge katılımcılar yapmayacağına göre demekki bu dışarıdan kim bu istemlere karşı ise ona göre huzur istemeyen tarafları tahmin etmelidir.

Demek ki suikast cenazesi-Hirant Dink'e (provakasyon bahane edilmemişken) gösterilen hoşgörü bile kendi fabrikalarında ve işyerlerinde çalışan işçisine gösterilemiyor!

Aslında sendikaların girişimi iyiniyet taşıyor du! Her düşünceden sendikalar ilk defa bir masada oturup, işçi günü olan 1 Mayısı birlikte demokratik gelişim atmosferi içnde kutlayıp eski karamsarlık ve kötü hatıraları silmeyi düşünüp AB'nin de son demokratik açılımlar önermeleri ile bu konjöktürde toplumun bu keisimi de barış yolunda bir adım atmak istediler olarak algıladı kamuoyu. Ama iktidarın eski alışkanlıklara takılıp kalması, söylem dikkatsizlikleri sertleşmeye kadar uzanıp bugünü doğurdu. Bakalım bu konuda AB not verecek mi!

Diğer bir dikkat çekici sessizlik her konuda demokratik açılım bildirileri yayınlayan TÜSİAD'ın bu defa sessiz kalmasıdır. Sınıfsal gözle bakmak herkesten önce işverenlere ters düşer. Endüstrinin müteşebbis girişimi çarklardaki dişlilere benzeyen işçilerle hayat bulur. Çalışanların moral gününe destek olmak onların üretimlerine katkı sağlar. Oysa bu işveren kuruluşu demokratik açılımda kürt kültürel hakları konusunda bile liberal savlar savunmaktadır. Kendi işçilerinin demokratik talepleri daha mı tehlikelidir acaba diye düşünmemek elde değil.

Diğer taraftan devletçi sosyalizm (komünizm)düşünce ve ideolojisi, inanca dayanmadığından zaten iflas etmiştir. Siyaseten korkmak niçin. Oysa kendi dinimizi yayan ve yaşayan ermişlerin kültür ve manevi hayatında inceleyin dergahlarda sosyo-ekonomik olarak terim kavramı olarak komünal yaşam atmosferi vardır. Bakın, Hacıbektaş Dedebağ sosyo ekonomik yaşam kültürüne.

Bakın, Anadoluda ki dini önderlerin külliyelerindeki müştemilata. Eskişehir Battal Gazi dergahına, ve diğerleri. Konya Mevlana Külliyesine. Bugün bile binlerce insanların ziyaret ettiği "kanaat ve din önderleri sayılan" yerlerdeki yaşam ve mülk durumuna.

Anadolu İslam tarihinde ilk sosyal tezler dünya sosyalizmin ideolojisinden çok önce Simav'na Kadısı Şeyh Beddreddin (Galile, Nesimi, Pir Sultan Abdal ve diğer düşünce adamları gibi günün koşulları içinde suçlanmışdır.) ile literatüre girmiş. Aslında ezilen sömürülen kesim İslam'la evrensel olarak ilk kez mustaazaflar olarak anılmış ve kurtuluş müjdelenmiştir.

Kimse kimseyi kandırmasın. Dua edelim de kapitalist faşizmin ayak sesleri olmasın! Allah ülkemize dünyayı seven, heva ve hevesinin esiri olmayan yöneticiler nasip etsin. Yalnız kapital de liberalleşme ve kılık kıyafette özgürlük değil her konuda liberal-özgürlük için beyaz sayfa açmaya gayret etmek gerekirdi.

Bugünkü İstanbul'un her yönüyle hali siyaset, yönetim ve organizasyon beceriksizliğidir. Yazık oldu, 30 yıldır çalışan ve çalıştıran barışamadı, gerginliği yineledi.

Demokratik Laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini benimsemiş makam ve mevkinin bahşettiği olanaklara şükreden insanların yönetime gelmelerini dileyelim.


Ek: 02.05.08 hürriyet.com - "TÜSİAD'dan 1 Mayıs'ta yaşanan olaylara ilişkin olarak yapılan yazılı açıklamada, 1 Mayıs 2008 tarihinde yaşanan olayları ve güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmasını kaygı ve üzüntüyle izledikleri belirtilerek, "Emeğe ve işgücüne saygı açısından bir bayram havasında geçmesi gereken 1 Mayıs'ın, güç gösterisine dönüşmüş olması, 130 yıllık Türk demokrasi geleneği açısından kötü bir sınav olmuştur" ifadeleri kullanıldı."

Yapılan açıklamada: "Bireysel ve kolektif özgürlüklerin genişletilmesi için anayasa değişikliklerinin gündemde olduğu bir dönemde, demokratik hakların kullanımının karşılıklı bir güç gösterisine dönüşmüş olması talihsiz bir gelişmedir. Diyalog ve uzlaşma anlayışından uzaklaşma eğiliminin olumsuz sonuçlarına, ancak demokrasiye sarılarak ve güvenerek karşı koyabiliriz. 1 Mayıs'ta yaşanan olayların tekrarlanmaması ve toplumsal hedeflerimizin zarar görmemesi için demokrasinin güç gösterme değil, uzlaşma rejimi olduğunu unutmamamız gerekmektedir."


AB Troykası basın toplantısında bu konuda bir cülelik açıklama yapmış :

"- 1 Mayıs olaylarında orantısız güç kullanıldı. Sorumluların bulunması ve soruşturulmasını bekliyoruz." (06.05.08)







Foto galeri milliyet: İstanbul'dan 1 Mayıs manzaraları.

Foto galeri miilliyet: Yabancı ajanslar dün türkiyeden bu fotoğrafları geçti,

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..