Deniz Müzesi

İstanbul'un en güzel ilçelerinden birisi olan Beşiktaş'tan geçmeyenimiz yoktur sanıyorum. Bu tarihi ve güzel ilçemiz; güzel gezinti alanları, okulları, üniversiteleri ve adını verdiği futbol takımının yanısıra büyük bir güzelliği ve tarihi bir mirası da barındırıyor: Deniz Müzesi... Beşiktaş vapur iskelesinin hemen yanıbaşında, büyük bir bahçe içinde yer alan müzeyi, gururla gezerken büyük bir zevk alacağınızdan eminim.

Sembolik bir ücretle girilen müzenin ilk katında denizlerde fırtına gibi esmiş Osmanlı donanmasına ait gemi maketleri, gerçek gemi parçaları ve o döneme ait onlarca orjinal haritaları görüyoruz. Dünyaca ünlü Türk denizcisi Piri Reis'in çizimleri ve haritaları göz kamaştırıyor.

Her odaya değişik bir Türk denizcisinin ve büyüğünün adı verilmiş. Ulu önderimiz Atatürk'ün adı verilen odayı ziyaret ettiğinizde o günlerde kullanılan nadide parçaları görebiliyorsunuz.

Üst katta yer alan Osmanlı dönemine ait kanyonlar ve savaş gemilerinin maketleri orjinalleri kadar güzel ve muhteşem.Gemi personelleri zabit ve eratın kostümleri mankenler üzerine giydirilmiş, insan izlerken keyif alıyor.

Çanakkale Savaşlarında ülkemize işgale gelen İngiliz ve Fransız donanmasına ait parçaları, gemilerinin maketlerini görmek mümkün. Hele bir de İngiliz zırhlısının bizim Mehmetçik tarafından delinmiş bir parçası varki gözlerinizi alamıyorsunuz. O zırhlıyı delerek teslim alan tüm kahramanlarımızı minnet ve şükranla anıyorum.
Binadan çıkıp sağa dönüldüğünde müze bahçesine giriliyor. Hemen solda Yavuz Sultan Selim'in Memlük seferine götürdüğü 23 tonluk devasa topu ve o dönemlerde kullanılan tüm topların orjinalleri sergileniyor. Bahçenin bir köşesinde 2.Dünya Savaşı sırasında Türkiye çephesinde görevlendirilen Alman U sınıfı Denizaltısını görmek mümkün. Bu denizaltı 1993 yılında bir kömür madeni sırasında yarısı bulunmuş, bizim tersanelerde tamir edilip müzeye verilmiş.
Ve bahçenin en önemli bölümlerinden saltanat kayıkları yeri. Zevkin ve eğlencenin, ihtişamın kol gezdiği Osmanlı'nın son dönemlerindeki saltanat kayıklarını görünce gözlerinize inanamayacaksınız. İsimleri Abdül......'le başlayan osmanlı padişahlarının altın varaklarla süslü saltanat kayıkları birer sanat eseri. Onlarca forsanın kürek çektiği kayıklardaki oturma alanlarının 3-4 kişilik olması, bazılarının tatlı hayat yaşadığını gösteriyor.Benim aklıma da genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ödediği Osmanlı borçları geldi. Üst kattaki muhteşem tahtta, o zamanki Bahriye Mektebi'nin diploma töreninde padişahın oturduğu anlatıldı.
Tarihimize sahip çıkmak çok güzel, geçmiş tarihi yeni nesillere göstermek ve anlatmak da güzel, en güzeli de tarihten ders almak diye düşünüyorum.
Yaşadığımız ve yaşayacağımız güzel günler için canlarını feda eden tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Birlik ve beraberlik içinde, dünya durdukça dalgalanacak Türk Bayrağı altında nice yıllara.