Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '09

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

Dernekler

Dernekler
 

MSN DEN


Demokrasileri sorunsuz işleyen, en azından dışardan öyle görülen ülkelerde demokratik kitle örgütleri etkindir. Demokratik mekanizmaların ve anayasanın güvencesi altındaki hakların eşit dağılımı hususunda derneklere büyük görevler düştüğü biliniyor.

Derneklerin, birliklerin, meslek odalarının, sendikaların; demokrasilerde üstlerine düşen sorumluluğun farkında oldukları kadar özdenetim var demektir.

Dernekler bir taraftan yardımlaşmak, bir taraftan dayanışarak temsil ettikleri kitlenin demokratik ve yasal haklarını korumak, geliştirmek amacıyla mücadele ederler. Ancak ne yazık ki Ülkemizde dernekler doğru anlaşılmış veya algılanmış değildir. Bu anlamıyla toplumun gözünde hak etmesi gereken saygınlık seviyesine ulaşamadığı gibi, görmesi gereken itibarı görmüyorlar.

Bu durum demokratik kitle örgütlenmelerinin işlevsiz ve demokrasilerde yüklenmeleri gereken fonksiyonları yerine getirememelerine yol açıyor. Bu nedenle milletimizin sosyal siyasal alanlarda duyarsız, giderek apolitik davranış sergilediği gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Sendikaların, Derneklerin, meslek odalarının demokratik alanda ve yasal hakların bireylere ulaşmasında ki eşitliği sağlayacak en önemli otokontrol mekanizma olması gerekir. Sivil örgütlenmelerin temelde genel olarak mantığı bu olmalıdır.

Ortadaki manzaranın tam tersi bir noktada olması, demokrasimizin mutlaka bir tarafından topallaması ve zaman zaman kesintiye uğramasıyla karşılaşıyoruz. Demokrasinin; adil bir hukuk sistemi, devredilemez seçme ve seçilme hakkının tek tek bireylerde farkındalık düzeyinin yükselmesi hedefi vardır. İnsanların kendilerinin kullandıkları hakların aynını diğerlerine de tanımaları, kendi özgürlüğünün diğerinin özgürlük sınırlarına kadar olduğunu bilmesi en öncelikli şarttır. Statünün ve maddi gücün demokratik aşamalar ve hukuk alanında üstünlük hatta ayrıcalık nedeni olamaz.

Özellikle siyaset alanında bireylerin; Dernekler veya benzer zeminlerde her statüde insanla bir masa etrafında buluşarak, ortak çözümler geliştirme alışkanlığı edinmeleri, diğeriyle aynı vatandaşlık hakkına sahip oldukları düşüncesinin olgunlaşması bakımından oldukça önemlidir.

Dernekler; insanların sadece kendileri için yaşamamaları gerçeğiyle en çok ve en belirgin yaşandığı ortamlardır bir bakıma. Kendi mücadelemizi verme yeteneğimize başkaları içinde mücadele etme niteliği ekleme şansı verir. İnsan sosyal bir yaratıksa ve diğer canlılardan ayıran en önemli niteliği buysa, kendimiz için istediğimizi başkaları içinde istemek sosyal olma niteliğinin birinci basamak şartı olsa gerektir.

Hem bir arada yaşama kültürü diyeceğiz, hem bir biriyle alakasız insanlar topluluğu olamayız.

Çağdaş insan; kendi içinde demokratikleşmiş, hukukun üstünlüğüne özümseyerek inanmış, payına düşeni diğerine çok görmeyen, ama masanın üstündekileri sadece kendi önüne çekmeyen insandır.

Toplumların duyarlılık ve ilgililik kültürünü; özdenetim niteliğine dönüştürebilecek ve hukuk dışılıklara, antidemokratik girişimlere refleks verecek toplumsal yetenek ortak mücadele alışkanlığı ile mümkündür.


 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..