Destekliyorum (2)

Bir akşam, patronum Ali Bey beni bırakmadı.

"Eve gidip de ne yapacaksın Ahmet? Meze var dolapta; bir şişe de rakı alırız, demleniriz!"

"Tamam Abi!"

Gece ikiye kadar demlendik! 

Bostancı'dan Pendik'e gelirken uçuyordum sanki! Pendik köprüsünde birden yol tıkandı. Frene bastım, gözlerimi kapattım! Kamyonun altına girmeme ramak kalmıştı. 

Muğla'da on gün kaldım! Her bakkalda içki satılıyordu. Şimdi bilmem! Otelciye sordum bunu!

" Yahu burası hep alkolik! "

"Bak bir tane nara atan var mı sokaklarda? Alır içkisini gider evinde edebinle içer buranın insanı!"

Ben de görmedim!

Peki ya bizim burası nasıl?

Sahil içki içenlerden geçilmiyor. Her ağacın altında bir çilingir sofrası! (şimdi mangalcılar!) 

Korkarsın yanlarından geçmeye!  Uyaramazsın, kavga çıkar! 

Sabah çöpçüler şişe kırıkları toplamaktan usanırlar!

Evine içki götürmeye korkan insanlar bunlar!

Dışarısı özgürlük alanı olarak görülüyor. 

İçki düzenlemesini özgürlüğün kısıtlanması olarak görmek yanlıştır. 

Hele de toplumun yaşam biçimine müdahale lafları duymak beni çok rahatsız ediyor.