Deterjanla yıkamak

Siyasi gündemimize son günlerde yeni bir polemik girdi. Polemiğin adı, deterjanla yıkanmak

Hani, çok eskilerde bir deterjan reklâmımız vardı.

-Mintaksla canım, mintaksla!

Halkımız bu reklâmı çok sevmişti. Bol keseden atanlara, havada uçanlara bu deyim kullanılırdı.

-Mintaksla canım mintaksla!

Bu reklâmı ayrıca çocuklarımızda çok sevmişti. Dalga geçecekleri, oyunda alt ettikleri arkadaşlarına yine bu deyimi kullanıyorlardı;

-Mintaksla canım, mintaksla!

Deterjan dilimizde ise “kirden arınma, paklanma, kısacası ak pak olma” anlamında kullanılmaktadır.

Türkçemizde, aklığı, paklığı ve kirlilikten arınmayı ifade eden “deterjanımız” şimdilerde ise siyasi literatürümüze liderler sayesinde girerek, polemik konusu olmuştur.

Bu polemiğin siyasi literatüre girmesine ise, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli olmuştur.

Meclisin tatile girmesiyle birlikte siyasi liderler ve milletvekilleri Anadolu’ya dağılmış, kongreler, toplantılar derken, siyasette tansiyon yine yükselmeye başlamıştır.

Siyasi partilerimiz içersinde gündemi en yoğun olan parti ise MHP. Partisinin il ve ilçe kongrelerine katılan Bahçeli, yaptığı konuşmalarda “yapılacak ilk genel seçimlerde AKP’nin alternatifi” olduklarını iddia ederek, hedefine AKP ve Recep Tayip Erdoğan’ı koymayı da ihmal etmemektedir.

Bahçeli partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada yine AKP’yi hedefine koyarak;

—Türkiye’de üretilen tüm deterjanları kazana atarak AKP’yi üç defa yıkamadıktan sonra sana Ak Parti denemez, sözleriyle “deterjan polemiği” siyasi arenada yerini almıştır.

Bahçelinin bu “çok sert” çıkışına fena halde kızan Erdoğan’da partisinin Antalya İl Kongresinde yaptığı konuşmada;

—Bahçeli’yi tutarlı siyaset yapmaya davet ediyorum, kan üzerinden, istismar üzerinden siyaset yapmamaya davet ediyorum. Deterjan bulmakta sıkıntı çekiyorsa kendilerine gönderelim. AKP için deterjan arıyormuş, önce sen kendini bir temizle. Gerçek manada milli ol, milliyetçi ol.

Erdoğan da bu sözleriyle Bahçelinin başlattığı “deterjanlı siyasete” katılmış gözükmektedir.

Geçmiş siyasi tarihimizde de birçok ilginç terimler, sözler siyasi literatürümüze girmişti. Örnegin; Erbakan hocanın “kadayıfın altı henüz kızarmadı” sözleri.

Yine Demirel döneminde siyasi literatürümüze giren, “Krizi şimdilik buzdolabına koyduk, donmaya bıraktık” sözleri. Bu tür siyasete girmiş birçok söz bulunmaktadır.

Sanırım en ilginç benzetme ise Sayın Bahçeli tarafından yapılmış ve AKP’nin bugün içine düştüğü durumu anlatması bakımından “deterjanlı polemik” önem kazanmaktadır.

Erdoğan’ın , “aklanması için deterjan bulamadıysan göndereyim” dediği Bahçeli “deterjanlı siyasetini bir adım daha ileri götürerek AKP’nin neden üç defa deterjanlı suda yıkanması” gerektiğinin gerekçelerini de şöyle açıklıyor:

—Zimmet, evrakta sahtecilik, görevi ihmal suçlarından yargılanmasına ilişkin dosyaları TBMM. de beklemektedir. İktidarı döneminde soygun, talan ve kurumsal soygunlar yapılmaktadır.

Bahçeli bu sözleriyle Erdoğan’ın “dokunulmazlığının arkasına sığındığını ve lekeli sicilinin ortada olduğunu, bu nedenlede ancak; Deterjanla üç defa yıkanması gerektiğini” söylemektedir.

Anlaşılacağı gibi iki liderimiz arasındaki “deterjan polemiği” devam edeceğe, birbirlerine “bu polemikle” yüklenmeye devam edecek gibi görünmektedir. Ana muhalefet lideri Sayın Baykal bu konuda “şimdilik” sessiz kalmayı tercih ediyor.

Bakalım “deterjanlı polemik siyasetine” daha kimler katılacak?

Bekleyip göreceğiz.

Sonsuzluk (Osman Özeker.)