Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '09

 
Kategori
Sinema
 

Devrim arabası neden yolda kaldı?

Devrim arabası neden yolda kaldı?
 

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin geçen yıl başlayan şehrin çeşitli semtlerinde açık hava sineması kurma hizmeti devam ediyor.

Küçük bir kamyonete yerleştirilmiş film gösterme makinesi, bir jeneratör , orta büyüklükte bir perde ve plastik sandelyeler.. Semtin müsait bir alanında alın size eski zamanın açık hava sineması..

Üstelik güzel filmler gösteriliyor bu yazlık sinemalarda. Bizim semtte kurulan "beyaz perde" uzaktan da olsa benim evin balkonundan gözüküyor. Resimler seçilmiyor gerçi ama ses bayağı duyuluyor.

Aşağı inip film seyretmek gibi bir niyetim yoktu. Ancak, filmin kulağıma erişen seslerinden "otomobil" kelimesinin sık sık geçtiğini duyunca, gösterilen filmin "Devrim Arabaları" olduğunu tahmin ettim.

Çok istediğim halde, bir türlü denk getirip bu filmi izleyememiştim. Aslında konu olarak işlediği "arabaların" başına gelenler, bir bakıma bu filmin de başına gelmişti. İlk vizyonunda fazla ilgi görmediği için, yeniden vizyona sokulmuş ama yine de hak ettiği ölçüde gündem tutmamıştı.

Hak ettiği biçimde gündem tutmamıştı, demem filmi izlediğim içindir. Kalkıp aşağı indim, bir plastik sandalye de ben çekip "Devrim arabalarını" izlemeye başladım.

Türkiye'nin geri kalmışlığının buruk hikayesi olmuş film. Esasen, bir kahramanın da açıkça söylediği gibi, Türkiye devrimler yapmış, ancak "zihinlerde" devrim yapamamıştır. Geri kalmışlığın temel sebebi de budur.

1960 İhtilali'nin "devşirme lideri" Cemal Aga, Türklerin de otomobil yapabileceğini isbat için 23 Mühendise ve 130 gün içerisinde otomobil yapma emri veriyor. Ekibin başında Gündüz mühendis var.

Sınırlı ve gittikçe de sınırlandırılan bütçeleri ve 130 gün gibi akla sığmaz zamanları bulunmasına rağmen bu 23 inanmış adam, projeyi gerçekleştiriyor.

Ankara'daki lobilerin, "Türkiye tarım ülkesidir, sanayi kuramaz" önyargılı kafaların engellemelerine rağmen, Cemal Aga'nın sahiplenmesiyle, Eskişehir'deki tren atelyelerinde iki prototip otomobil yapılıp yürütülüyor.

Ama, hepimizin bildiği gibi, otomobillerden siyah olanı devlet başkanı Cemal Gürsel'i meclisten 29 Ekim törenlerinin yapıldığı hipotroma götürmek için hareket ettiğinde, yeterli benzini olmadığı için duruyor. Duruş, o duruş...

Fırsat bekleyen lobiler ve "bizden adam olmaz" ilkesini her zaman korumuş "Medyamız", devrim arabasının benzini bittiği için yolda kalışını, halka bir "fiyasko" olarak yansıtmakta geç kalmıyorlar.

Anti parentez; bir zamanlar Erbakan Hoca'nın "Ağır sanayi" sözleriyle nasıl kafa bulunduğunu, aynı zihniyetin bıyık altından gülerek, "sanayi kim biz kim" mantığını sergilediğini de çok iyi hatırlarız. Yine filmin kahramanlarından birine söyletilen;" bu ülkede cezasız kalmış başarı yoktur" ifadesi, Sayın Erbakan için de aynen geçerli olmadı mı?

Adnan Menderes ve arkadaşlarının Yassıada mahkemelerinde idama mahkum edilişleri radyo haberleri ile filme fon oluştururken, belki de "devrim" yaptığı bu haksızlık ve adaletsizlik yüzünden "yolda kalıyor"..

Devrimin, devşirme lideri Cemal Gürsel, her ne kadar "Batı kafasıyla otomobil yaptık; şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk" diyerek, duruma açıklama getirmek istiyorsa da aslında "şark kafası" nın eseri olarak, devletin başında bulunduğunu unutuyor.

Öyle bir "şark kafası" ki bu; "darbe" yapıyor ama adına "devrim" diyor.

Aslında yolda kalana da "devrim arabaları" değil, belki "darbe arabaları" demek lazım.

Ne olacaktı ki, Cemal Aga'nın iyi niyetine rağmen, memleketin seçilmiş insanlarını uydurma mahkemelerde yargılayıp idama gönderen "darbeci zihniyet" otomobil yapmaktan ne anlardı?

Anlamazdı; çünkü yapılan "devrim" değil, adıyla sanıyla bir "darbe"ydi..

İnsan, gece sokağa çıkmanın bile yasak olduğu böyle bir darbe ortamında, olağanüstü bir gayret ve yüreklilikle otomobil üreten 23 kahramanın emeğine acıyor.

Acınacak ne çok şeyimiz var!

Senaryosunun yalınlığı, yönetiminin doğallığı ve oyuncularının üstün başarısıyla, Türk sinemasına "yüz akı" olacak filmlerden biri olmuş Devrim Arabaları..

İzlemediyseniz, mutlaka izleyin, derim..

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..