- Kategori
- Şiir
Dicle kıyılarında
Yaşadığımız yerkürenin bizlere armağanı olan renk ve madde zenginliğini içimizde duyarak......
İnerken sâhile akşamla, çamlıklardan;
Şarâbı al renge boyadı, son dem güneş.
Bir hüzün getirdi kıyıya sandallardan;
Eridi gitti bile; lâl oldu güneş.
Yeşili çalarak, öpüp te yosunlardan;
Dicle’nin suları ıslattı gözlerimi.
Yeşeren özlemler topladım kumsallardan,
Sevgimin, aşkımın o ateş böceğini.
Sahilde akşamla eklenir huzur ruha;
Sahilde akşamla duyulur taze bir şey;
Ufuğun mavisi dönerken kırmızıya;
Koşarım o sese; sâbâyı üflerken ney..
Köpükten öpüşler sunulur o kıyıdan;
Çalınan sazlara kulak ver, dur ve dinle.
Buketler gelecek, nehirden uzatılan;
Gönlünce koklayıp, toplarsın ellerinle..
Düşünme kederi, bırak; varsın üresin..
Mehtapla çoğalıp, mehtapla erisin gam.
Sorma, O senin mi? Değil mi? Ey nerdesin ?
Kandiller sönünce bitsin sahilde akşam.
Bir başka elem var bu yerlerde; gönlümün
Özlemi bitmeyen bir şamdan gibi yansın ..
Kâh orda, kâh burda savrulan ömrümüzün
Bittiği o yerde; eminim Sen de varsın..
Âteşinle tutuşur, hem Bağdat hem eski Şam;
Bu kıyıda başladı; burada bitsin akşam..
Bağdat – 1984
Yücel AKTAŞ
yucelakt@gmail .com