Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '14

 
Kategori
Eğitim
 

Dik durmasını öğrenen adam; Talip Apaydın hayatını kaybetti

TOZ DUMAN İÇİNDE, VATAN DEDİLER VE KÖYLÜLER ÜÇLEMESİNİN YAZARI TALİP APAYDIN HAYATINI KAYBETTİ

Tepebaşı Belediyesi'nin yayımladığı "Çifteler Köy Enstitüsü, Anılar - İzlenimler" kitabı masamda duruyor. Kitabın arka kapağında yer alan üç cümle Köy Enstitüleri'nin ülkemize ve milletimize neyi kazandırdığını ve neyi kaybettirdiğini çok güzel vurguluyor. "Köy Enstitüleri, Cumhuriyet'in kesilmiş şahdamarıdır. Binlerce özlem ve gelecek hayali bu kurumlarla birlikte tarihe gömülmüştür. Kaybedilen, sadece yerine bir başkasının konulabileceği basit bir eğitim sistemi değildir; kaybedilen, dik durmasını öğrenmiş Anadolu insanıdır." (Ekrem Işın)

Kazanılan: Dik durmasını öğrenmiş Anadolu insanıdır.

Kaybedilen: Dik durmasını öğrenmiş Anadolu insanıdır. Dik duruş kaybedilmiştir. Köy Enstitüleri'nin kapatılmasıyla edilgenlik, miskinlik, döküntü bir hal hasıl olmuştur.

*

O dik durmasını öğrenmiş adamlardan birini; Muharrem Ülkü'yü, Cumhuriyet'in o öğretmenlerinden birini en son olarak dün, Gürleyik Köyü'ne yaptığımız gezi sırasında tanıdım. Kışın İzmir'de yaşıyor, yazın ise Gürleyik Köyü'ne geliyor. Çok sayıda öğrenci evlatlarına ilaveten beş de kendi evladını yetiştirmiş. Beş evladından iş adamı olan da var, kamu da çalışan da var. On gün kadar önce sivil havacılıkta pilot olan bir oğlunu, kendi uçağı ile yaptığı kaza sonucu kaybetmiş. Altında yepyeni küçük, oldukça sevimli traktörü; ayrıca çok şirin bir evi, bağı, tarlası ve bahçesi var.

Dün Talip Apaydın'ı kaybettik. Köy Enstitüsü çıkışlı şair, yazar, edebiyatçı, müzik insanı... Kısa anlatımıyla "Dik durmasını öğrenmiş" adam!.. Dün o da ayrıldı aramızdan.

"Toz Duman İçinde", "Vatan Dediler" ve "Köylüler" üçlemesi, Anadolu köylüsünü ve Türk İstiklal Savaşı'nı o kadar güzel, gerçekçi ve akıcı olarak anlatıyor ki, kitabı okumaya başladığınızda elinizde bırakamadığınızda sizler de bu mükemmelliği anlarsınız zaten. Bu üçlemede Apaydın, Anadolu insanının büyük fedakarlığını, usançsız çabasını, aynı zamanda yalnızlığını ve her zamanki çaresizliğini anlatır. Türk Kurtuluş Savaşı'nın öncesinde ve sonrasında  Anadolu köylüsünün dramı ve devletle olan ilişkileri gözler önüne serilmektedir. Bu üçlemeleri Kültür Bakanlığı da yayımlamıştı. Bu üç ciltlik roman her yurttaşımızca mutlaka okunmalı.

Dik durmasını öğrenen Talip Apaydın öğretmenimiz, 1926 yılında Ankara Polatlı'da doğmuştur. Çifteler Köy Enstitüsü'nden ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nden mezun olmuştur. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'nü de bitirmiştir. Son yıllarında dünyanın ve ülkemizin haline üzülerek ömrünü geçirmiştir. Basına yansıyan bir konuşmasında: "Keşke bu kadar yaşamasaydım da, bugünleri görmeseydim." demiştir. 

*

Son yıllarda daha çok Ankara'da yayımlanan Öğretmen Dünyası Dergisi'nde yazılarını yayımladı. Bir yazısının başlığını hiç unutmuyorum: "Aklım sizde kaldı çocuklar..." Talip Apaydın'ı yeni açılan bir okulun açılış günü törenine davet ediyorlar. Gidiyor gitmesine ama öğretmenlerin, yöneticilerin tavırlarını hiç beğenmiyor. Kurum çalışanlarının ve görevlilerin öğrencilere ve velilere  yönelik davranışlarından üzüntü duyuyor. Öğrencilerle konuşuyor, öğrencilerin mutsuzluklarına, gözlerinin sevinçten ışıl ışıl parlamamasına üzülüyor. Oysa eğitim kurumları yaşama sevincinin, coşkunun, dik duruşun kazanıldığı-yaşandığı yerler olmalıdır. Okuldan ayrılınca da "Aklım sizde kaldı çocuklar..." başlığı altında izlenimlerini yazıp yayımlamıştı.

***

 

Talip Apaydın; Yüksek Köy Enstitüsü'nden arkadaşı Halise Sarıkaya ile evlendi. 1979 yılından sonra emekliliğine kadar Tokat'ın Turhal İlçesi'nde ve Amasya'da öğretmen olarak görev yaptı.

Edebiyata şiirle başlayan Apaydın daha sonra öykü ve romana yöneldi. İlk şiirleri ve öyküleri Köy Enstitüsü Dergisi’nde yayımlandı. Ayrıca Fikirler, Yeditepe, Beraber, Yeni Ufuklar, Varlık, İmece, Öğretmen Dünyası ve Türk Dili dergilerinde de yazıları şiirleri yayımlandı. Köy Edebiyatı akımının temsilcileri arasında yer aldı. İlk romanı Sarı Traktör ile tarımda makineleşme konusuna bir umut olarak yaklaştı. Yarbükü'nde ise köylüler arasında toprak ve su paylaşımı ile ilgili çekişmelerin olduğu zorlu yaşam koşullarını anlattı. Öykü ve romanlarında tabiat tasvirleri ve insan ilişkilerini tüm doğallığı ile yansıttı. Anı, oyun, çocuk edebiyatı türlerinde de eserler verdi.  Yazdıkları sevildi, okundu; çoğu da başucu kitabı olarak elden bırakılmadı.

*

Ruhun şadolsun dik durmasını öğrenen öğretmenim!.. Ve sizlere dik durmasını öğreten Türk İstiklal Savaşı'nın kahramanları... Sizlerin de ruhunuz şadolsun!..

 

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..