Dikkat canavar çıkabilir!

Göz görmeyince gönül katlanır derler ya; ne de doğru sözmüş…
Evimin yolu, Mezitli’nin ara sokağı…
Hızlı gelen bir araba servis motoruna çarpıyor.
Dibimizde sağlık kuruluşları polis ambulanstan önce geliyor.
Çocuğun arkadaşları polise durumunu soruyor merak ve endişeyle.
Polis gayet güler yüzlü bir tavırla
Şu hastanede kafasında çatlak yok, gayet iyi durumu diyor.
Arabayı kullananların akrabaları yüzlerinde güller açar vaziyette.
Her şey oh! Güllük gülistanlık.
Şükür çocuk küçük sıyrıklarla atlattı.
Ya atlatmasaydı?
Ara sokakta aracın hızı niye o kadar fazlaydı?
Motosiklet kullananların kask takması gerekirken niye servisler de dâhil olmak üzere kimse kask takmıyor?
Şükür ki ucuz atlatıldı bu seferki…
Şükür…
Efendim gününüz aydın, işiniz bereketli olsun diyerekten ara nağme girişi yapalım.
Bu moral bozucu kaza haberiyle başlamak hiç istemezdim ama inanın…
Ya neyse…
Söylenecek çok söz var da anlayana…
Evet dünyada neler oluyor diye gömdüğümüz yerden başımızı çıkarıp baktığımızda(hükümet nezdinde) malum komşı Yunanistan ihlal üzerine ihlal yapıyor.
Sinirler gergin.
Bu arada sinsi bir politika izlediğinden ve ne yazık ki hükümetin başta Kıbrıs, Kerkük olmak üzere pasif politikalarından rahatlayan tavırlarıyla ukalalığın sınırını gitgide arttırması; dış politikanın iyice ısınacağının işareti görünüyor.
Komşı altıyı ikiye katlamaya çalışıyor.
Öteki komşı Kerkük konusunun kendi ülke içişleri olduğunu eğer Türkiye müdahale etmeye devam ederse sıcak temastan dahi kaçınmayacağı gözdağını veriyor.
Vay be!
Bölgenin güçlü ülkesi Türkiye ne hallerde.
Maskara olduk
Yanarım buna yanarım.
Şimdi başbakanın emekli monşer dediği dış işlerinde tecrübeli kişilere o kadar ihtiyacı var.
Ama sayın başbakan yine Kasımpaşalı tavrıyla dış siyasete one minute der.
Ege ısınıyor.
Doğu Akdeniz ısınmıştı kaynıyor.
Rumlar yasal olmadığı halde Mısır’la anlaşıyor.
Yunanistan bizi her yerden sıkıştırmak gayesiyle , petrol ve doğal gaz aranması işini başta ABD ve İngiltere şirketlerine verme uğraşında.
Muhalefet hükümete one minute diyebilecek mi?
Dış politikan yanlış diyebilecek mi?
Kırmızıçizgisiz bir Türkiye olma yolunda hızla ilerlerken millet one minute diyebilecek mi?
Gelelim kendi ilimizin ilçemizin sorunlarına.
Mezitli ilçesi belediye binası ilçe olmuş bir yer için çokta şık değildi. Belediye başkanımız seçim dönemi bir Cumhuriyet meydanı sözü vardı söylemlerde.
Ben mi yanılıyorum acaba diye de hafızamı zorladım açıkçası.
Belediyenin önünden geçerken baktım binanın ön kısmı giydiriliyor.
Şaşırdım.
Küçük bir araştırma Hocaoğlu döneminde sadece ön kısım giydirilip bırakılmış. Ama giydirmeyi yapan şirket mahkeme yoluyla alacağını tahsis etmiş ama yarım kalmış binanın restoresi.
Alacağını tam alıyor , bina yarım?
Şimdi tekrar restore?
Öncelik?
Cumhuriyet meydanı?
Bunun araştırmasını daha geniş yapıp sizlerle de paylaşacağım.
Soruların cevabını açıkçası vatandaş olarak bende çok merak ediyorum.
Şimdilik bana müsaade dostlar….