Dikkat öğrenci var !

Çocuklarımızı kimlere emanet ediyoruz !

İşyerime giderken bu hafta hangi konu ile karşınıza çıksam diye düşünüyordum ama öyle bir olay yaşandı ki, kendimi kimin tarafına koyacağımı şaşırdım.

Her yazı ve şiirimde hoşgörüye, saygıya, insan ilişkilerinde ve toplumda ahlâki değerlerle ilgili üstü kapalı mesajları sizlerle paylaşırken içine düştüğüm durumda iyi ki erkek değilmişim ve elimde silahım yokmuş dedim.

Ana caddede seyir halinde giderken bir okul servis şoförünün “pezevenk” sesini duyduğumda yüzyüze kaldığım taksinin camında, pezevenkler ile taksi şoförlerinin bağlantısını kurmaya çalıştım. Arkaya dönüp bakarken şoföre sorum şu oldu : Neden pezevenk dedi bu adam ? Bilmiyorum deyip yavaşladı ve araba yanına yanaşınca camı araladı, neden küfür ediyorsun birader dedi ki; adam ananın a.q diye bir küfür daha savurdu. Arabanın içine baktığımda 6-8 yaş arası cama doğru eğilmiş, şaşkın bakışlı çocukları gördüm, camı açıp neden küfür ediyorsun, çok yanlış bu yaptığın dediğimde şoför direksiyonu diğer sokağın içine kırmış, camdan kafasını uzatıp ikinizin de a.q deyince ben de sen nasıl konuşuyorsun o.çocuğu diye bağırdım.

hindi gibi erkeklik hemen devreye girdi !

Arabanın kapısı açıldı ve bir hışımla indi üzerimize doğru yürüdüğünde şoförden önce ben arabadan indim. Hak aramak için illa da erkek olmak gerekmiyor !

Uzun boylu, yapılı, külhanbeyi tavrıyla sanırım ondan korkacağımı sanarak küfürlü konuşmaya devam ettiğinde, şoföre doğru hamle yaparken ceketini tutup , yanlış yapıyorsun! ne diye küfür ediyorsun? vs diye konuşurken bu hala ali kıran baş kesen modlarında. Küfürlerine devam edince ben yine aynı küfrü ettiğimde bana kalkan eli bir adam tuttu ve başka bir adam hanımefendi siz taksiye binin isterseniz dedi. Niye bineyim, siz ne yaptığını bilmiyorsunuz dediğimde a çok ilginçtir ki bayanın biri bana doğru feryat figan koşmaya başladı sanırım servis içinde hostes ya da velilerden biri… “ o.çocuğu diye bağırdığım için bana: bana baakkk, ne biçim konuşuyorsun…” e kadın az önce o kadar küfür bize edilirken niye sormadın şoföre ?

Aynı dakikalardaki küfürbaz ağabeyimiz taksi şoförünü yumruklamaya başladı. Adamlar taksi şoförünü servis şoförünün elinden kurtarmaya çalışırken servis aracına gidip anahtarını almayı ve polisi aramayı düşündüm. Bulunduğum nokta aşağıda olduğu için mi bilemiyorum, kontak anahtarını göremedim. Aracın üzerinde okul adı falan yazmadığı için de siz hangi okuldansınız ? dediğimde tiz sesleriyle kulağım çınladığından birkaç kez sorumu tekrarlamak zorunda kaldım ve Atikali, Atikali, Atikali diye bağrışlarına karşı sadece tamam tamam deyip ve döndüm.

Bu arada zaten iki şoför ayrılmıştı, taksi şoförü arabama binmemi istediğinde, diğeri hala bağıra bağıra arabasına gidiyordu. Arabaya bindiğimde şoförün elmacık kemiğinde kırmızı- mor arası renge bakarken şoför taksici arkadaşlarını arayıp Kürtçe bir şeyler konuşmaya başladı. Kürtçe bilmeye ihtiyacım yoktu anlamak için. Çünkü sokak ve kavga kültürsüzlüğü, şoför kültürü ile birleşince “toplanın gelin” çağrısı kaçınılmaz bir son. Telefon görüşmesin ititiren şoföre kavga gürültüyle bunu sonuçlandırıp daha tatsız durumlar yaşayacağınıza, şu an hastaneye gidip darp raporu al ve git şikayet et, beni de şahit yazdır, kaldı ki ben de gereken işlemi yapacağım dedim. Yok abla biz hallederiz vs.. cevaplarını tekrarlarken ben 155’ i arayıp durumu anlattım. Tehlikeli araç kullanımı olsa anında müdahale edebileceklerini fakat bu durumda doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’ na başvurmamız gerektiğini belirtti, bilinçli aktarımım karşısında da ben arkadaşlara iletiyorum yine de ilgilenmeye çalışacağım deyip telefonu kapadık.

İşyerime geldim, internetten Atikali ilköğretim Okulu’ nun numarasını bulup aradım. Yetkili kişi ile görüşmeden önce de okul servislerinin AKB.... aşımacılık şirketine bağlı olduğunu öğrendim. Firmanın internetteki iletişim numarası ile görevlinin bana verdiği iletişim numarası aynı idi ama telefon yanıtlanmadı. Gecikmeli de olsa tekrar okulu aradım ve müdürlerden bir öğretmenimize konuyu olduğu gibi aktardım. Kendisi de çok üzüldü, her şeyden önce bir bayan olarak düştüğüm durum ve ötesi ikimizin de hemfikir olduğu bir konu yani ÇOCUKLARIN teslim edildiği birinin sergileyeceği tutum ile ilgili altını çizerek konuşmamızı sürdürdük. Müdür bey gerekeni yapacağını ve rica ettiğim üzere beni de bilgilendireceğini söyledi, tekrar tekrar özür diledi.

Burada özür kimden dilenmeliydi ?

34 ET 62.. plakalı araçtaki çocuklardan mı ? Müşterisi bayan olduğu için küfüre küfürle cevap vermeden, durup dururken küfür ve dayak yiyen taksi şoföründen mi ? göz göre göre küfürlere ve el kalkmasına maruz kalan benden mi ?

Ben küfüre küfürle cevap vermemin doğru olmadığını biliyorum ama sanmıyorum ki siz de ananıza, size küfür edilse eyvallah abim istediğini söyle başım gözüm üstüne, sana yol vermediğim için affet ! demezdiniz.

İstanbul gibi metropollerde her türlü insanla karşılamak çok doğal, ruh hallerimiz de etkenlere göre değişkenlik sergiler bu da çok normal. Normal olmayan bana göre “aile” kavramının etiğinde tutum sergilemek. Kimse çoluğunun çocuğunun yanında herhangi birinin ana avrat küfür etmesini istemez. Uyarır, gerekirse kavgasını da yapmalıdır bana göre.

Kendi çocukluğumu hatırlıyorum da ; mahalle delikanlıları denilen ağabeylerimiz asla bizlerin yanında küfür etmezdi “sokakta” oldukları halde. Evinize, işyerinize misafir gelenlerin yanında küfür etme ihtiyacımızı doğuran dürtü ne olabilir ? Bu şoförlerin araçları onların ticarethanesi ise nerde kaldı ticari ahlâk ?

Geçenlerde sokakta oynayan çocukların bir maç sırasında arkadaşına dönüp senin ananın a.q demesiyle irkildim. 5-6 yaşlarında bir çocuk.. sordum senin annenle baban evde böyle mi konuşuyorlar ? O arada diğer bir çocuk seslendi, abla onun annesi, küfür edenin yengesi ! Buyur buradan yak.

Nice trafik kavgalarına şahit ya da dahil oluyoruz, nice küfürler duyuyoruz, savuruyoruz !

Doğru görmediğimiz bir hareketi, hata yapan kişiyi doğruya çekmek için mi ? verilen tepkiler, yoksa içimizdeki stresi atmak için mi ?

Sahi, siz neden küfür edersiniz karşınızdakinin anasına, karısına ? Sizin evinizde bekleyen analarınız, bacılarınız, karınız, kızınız bir anlık sinir için namusu delinecek kadar basit midirler ki? Siz başkalarının bacak aralarına bu kadar kolay dalabiliyorsunuz !

Bu arada akşam eve döndüğünüzde çocuklarınızdan günün şoför incilerini sormayı unutmayın !

06.05.09/ İst