- Kategori
- Güncel
Dilek Doğan'ın anısına faili belli cinayetlerin anneleri PAZAR ANNELERİ olarak her hafta toplanmalı
Gelincik bana hep genç kız mağrurluğunu anlatır.
Defne dalı ise erkeğin mağrurluğunu.
Gelincik gibi olan mağrurluğunu, güzelliğinden, temizliğinden ve toplumun ona hayranlığından alır.
Aklı ve uyuşmazlığı daha bir mağrur yapar onu.
Nazlı nazlı süzülür durur ve en güçlü melanetlere kafa tutar.
Kolay kırılır.
Defne dalı gibi olan mağrurluğunu doğruluğundan, heyecanından ve temiz aklından alır.
Deli deli ortalıkta dolanır ve her melanete kafa tutar.
Kolay kırılır.
Onların tüm güzelliği mağrur olmalarından ileri gelir.
Eğilmezler. Bükülmezler.
Fakat kolay kırılırlar.
Bu ülkede her cumartesi günü Galatasaray meydanında, 17 bin faili meçhul (güya) kayıp için anneleri bir araya gelip seslerini duyurmaya çalışır.
Tam yirmi yıldır.
Dünyada herkes duydu onlarını sesini fakat Türk devleti daha duymadı. Olsun.
Berfo Ana gibi çok ölende oldu içlerinden. Olsun.
Bu gün herkes bilir ki: O meydana barış gelmeden Türkiye'de barış olmaz.
Yirmi otuz yıl önceye göre çok şey değişmedi ülkemizde.
Değişen tek şey: Toroslarla alınıp götürülen, pusu kurulup yok edilen kayıpların yerini aleni cinayetler aldı.
Saymaya gerek var mı son üç beş yıldaki cinayetleri?
Artık cinayetler, katliamlar saklanmıyor, göz önünde işleniyor.
Ve katilleri her kes tanıyor, biliyor.
Bir gelinciğin, bir defne dalının kırılmasını kaldırabilecek ana yüreği yok bu dünyada.
Mücadeleye devam gibi aptalca sözlerde etmem ben.
Fakat diyorum ki: Yavaş yavaş sizde toplanın bir yerlerde.
Acınızı kendiniz gibi olanlarla paylaşın.
İsyanınızı kendiniz gibi olanlarla paylaşın.
Acınızı ve isyanınızı bizlerle paylaşın.
Paylaşmak acı ve isyanı çoğaltır, bakarsın ateşe verir katillerin dünyasını.