Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '10

 
Kategori
Mizah
 

Din görevlisi kanaat önderi olursa kadı da olur.

Din görevlisi kanaat önderi olursa kadı da olur.
 

Kulis:))


Diyanet işleri Başkanı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Kocasinan Müftülük Binası’nın temel atma törenine açıklamalarda bulundu.

Açıklamasında “Din görevlimiz sadece camide namaz kıldıran bir memur değildir. Toplumun bütün sosyal hayatına müdahale eden kanaat önderi olmalıdır. Bu projede de çok güzel örnekler yaşıyoruz.” dedi.

Bardakoğlu’nun açıklamalarını değerlendiren Diyanetten Sorumlu Devlet eski Bakanı ve AKP Ankara Milletvekili Mustafa Said Yazıcıoğlu, "Yıllardır bizim çabamız da buydu. Kanaat önderleri de olmaları lazım. Toplumda saygınlığı, birikimi olan, bu birikimleri topluma aktarabilen herkesin kanaat önderi olması gerekir. Bunlar yönetmelikle belirlenecek iş değil. Bu ancak eğitim hamlesiyle olur..Toplumda saygın olan, bilgi ve birikimlerini topluma aktarabilenler bir anlamda zaten kanaat önderleridir. Benim kanaatimde olmaları yönünde” dedi.

AKP’nin seçimlerde ortaya koyduğu performansta malum kanaat önderlerinin katkısı yadsınamaz. Okyanus ötesinden seslenip kanaatini “ölülerin bile oy kullanması” yönünde beyan eden Gülen’in Türkiye’de ki fikri/ruhani/siyasi takipçileri gereğini yaptılar.

Cuma namazında merkezi yayınları kapatarak cemaate kanaatlerini belirten din görevlileri sayısı hiçte az değil ama işin çivisi, din görevlilerinin Bardakoğlu’nun dediği gibi sosyal hayata dâhil olmaları ile çıkacak gibi gözüküyor.

Yılbaşında eğlence yerlerini dolaşarak vatandaşa içki içmenin günah olduğunu tebliğ edenlerin yerini artık namaz vakitlerinin dışında mahallede sosyal hayata karışmış imamlar/din görevlileri mi alacak?

Sosyal hayata karışacaklar ya, mutlaka caiz görmedikleri durumlara müdahalede bulunacaklar. Vatandaş mahkemeye gideceğine kanaat önderlerinin sayesinde problemlerini bir çırpıda halledecekler. Apartman toplantısından tutun düğün dernek işlerinde de kanaat önderlerine danışmak gerekecek. Her mahallede birden çok cami ve din görevlisi olduğuna göre mutlaka yetki karmaşası çıkacak ama onu da Hanefi Avcı’nın kitabında açıkladığı gibi ”İmamlar” sayesinde halletmek mümkün.

Hatta kanaat önderleri belediye meclislerine, muhtarlıklara, site toplantılarına müdahale edebilmeli. Uygulamaların caiz olup olmadığı konusunda kararların alınmasında görüş beyan etmeliler.

Başbakan bile deme di mi “türbanı ulemaya soralım.” diye?

Artık ister ulema deyin, ister kanaat önderi. Sosyal hayata, toplumsal yaşama müdahale edebilecekler. İşi İran’daki devrim muhafızları gibi sözde laik, sosyal hukuk devleti olduğumuz için ileri götüremezler ama kurbağa deneyinde olduğu gibi yavaş yavaş alıştırırlar değil mi?

Herhalde sosyal hayata müdahalede bulunacak olan din görevlileri, ölçüt olarak evrensel hukuk kurallarını almayacaklar. Görevlerinin doğası gereği dinsel normlara göre müdahale etmekten başka seçenekleri de yok.

Memleketin bir kısmında egemen olan töreyi de hesaba katarsak kanaat önderi sosyal hayata müdahalede bulunurken gazetelere yansıyan töre cinayetlerinin yöntemini de değiştirebilirler. Olur ya, bir kanaat önderi çıkıp töre cinayetlerinde kullanılan yöntemleri dinsel normlara göre değiştirebilir. Hiç değilse infaz kırbaç veya taşlayarak linç etme yoluyla gerçekleştirilebilir. Bu yolla toplum terbiye edilebilir. Mahkemeler boş yere meşgul edilmezler.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Konumuz sosyal hayata müdahale olduğu için hayatın içinden örneklere müdahale senaryolarını çoğaltabiliriz. Gündelik yaşamda karşılaşılan sorunlar zaten mahallede ikamet eden din görevlisi/kanaat önderi tarafından çözülebilir.

Dini gerekleri yerine getirmeyen kız çocukları, genç kızlar, kadınlara tophane.com’a yorum yazan yurttaşın dediği gibi, modernliğin uyuşturucu ile eşdeğer olduğu gerçeğinden hareketle uyarılır. Yetmezse mahalle meydanında kırbaç cezasına çarptırılabilir.

Yine sosyal hayatın bir parçası olan eğlence yerleri denetlenerek ahlaka mugayir sinema tiyatro afişleri sprey boya ile ahlaki normlara uygun hale getirilir. Her türden yazılı, görsel sanat ürünleri kanaat önderlerinin denetimine sunularak toplumun, sosyal hayatını düzen içinde ikame etmesine olanak yaratılır.

Apartmanlarda kadınlar ve erkeklere ayrı ayrı olmak üzere sohbet toplantıları oluşturularak kadınlar ve erkekler eğitilir. Dinsel normlara göre mutlu aile yaşantısı nasıl olur anlatılır. Bir nevi aile eğitimi verilir.

Memleketimizde farklı dinden, kültürden insanların yaşadığı gerçeğinden hareketle gerekirse haham, papaz ve din görevlisi kanaat önderleri birlikte hareket edebilir. Dinler arası, kültürler arası diyalogun gelişmesine katkı sunacak olan bu çağdaş ileri demokratik yaklaşım için, kanaat önderlerinin sosyal hayata müdahale etmesi kaçınılmazdır.

Çok hukukluluğun, her toplumsal kesimin, kültürün bir arada yaşamasına olanak sağlayacağı Osmanlı Devleti zamanında kanıtlanmıştır! Farklı kültürler bir arada barış içinde yaşıyorlardı. İthal/ikame yönetim biçimi olan demokrasi ve hukuk sisteminin sorunlarımızı çözemediği bilinmez değil.

Lafı uzatmaya gerek yok, din görevlileri kendi aralarında demokratik seçim ile sancak, pardon ilçelerden başlamak üzere şehirlerde aralarından biri asil olmak üzere iki kadı seçebilmelidir! Ancak seçime hile karışmaması için seçmenin pardon, din görevlilerinin oy almak için promasyon yapmaları engellenmelidir.

Çağdaş seçim sistemi demokratik kriterlere uygun olarak uygulanmalı ve Osmanlı’nın şanlı geçmişine yakışacak bir hukuk hayata geçirilmelidir. Ancak tüm bunların gerçekleşebilmesi için; farklı tarikatların, cemaatlerin eşit şekilde temsil edilmesine yönelik tedbirler acilen alınmalıdır.

Temsil adaletini sağlamak gerekir, baraj sıfır olmalıdır!

İktidar bildiği gibi ülkeyi yönetmeye devam etmeli, özelleştirmeler, ihaleler ile iktidarını sağlamlaştırmak için kamu ihale yasasını istediği kadar değiştirebilmelidir.

Dünyevi yargı sistemi giderek devreden çıkarılarak, baş kadılık makamı oluşturulmalıdır.

İktidarın elini rahatlatmak için referandum yetmez.

Zaten referanduma da gerek yoktur. Ecdadımız Osmanlıyı referandum ile mi yönetti yüz yıllarca.

Örnekleri ve önerileri çoğaltmak mümkündür ama kanaat önderlerinin yazıma müdahale etme olasılığı üzerine konu ile ilgili beyin cimnastiğini bitiriyorum. Bu arada blog mahallesinin kanaat önderliğine yeltenenlerin tez elden adaylıklarını yorum olarak bildirmeleri gerekmektedir. Blog hayatına müdahale edebilmek için fırsat kollayan görevlilerin ellerini çabuk tutmaları, bir şey beğenmeyen, eleştiren, iktidar-ı şahanelerine kem söz söyleyenlerin ise başka mahalleye taşınmaları önemle duyurulur.

Son söz yerine: Malum olduğu üzere bu blog mizah yazısıdır. Ve ne yazık ki, şu amerikalı astronomların bulduğu 20 bin ışık yılı uzaklıktaki bilmem ne gezegeninde geçmektedir.

Tüm kanaat önderi blogculara başarılar diler, satılık oyum olmadığını ilan ederim.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..