Dişiniz Şevval Sam'a mı geçiyor?

Korktuğum başımıza gelmeye başladı. Nasıl mı?

On yıl öncesine kadar “başı açık” eşlerimiz, kız kardeşlerimiz toplumda(cemiyet) çoğunluğu oluşturuyorlardı. “Baş örtülü” eşlerimiz, bacılarımız ise “marjinal” kalıyordu.

Kamu yaşam alanlarında, Üniversitelerde, Ordu Subay/Astsubay Gazinolarında- Garnizonlarda, Adliye Salonlarında ve hatta tüm kamu kurumlarında T.C vatandaşı “baş örtülü” eşlerimize, bacılarımıza yer yoktu.

ERDOĞAN Hükümetlerinden önce ülkemizde “baş örtüsünü” siyasi simge olarak kullanmayan, sadece “inanç” ve/veya “örf ve adetleri” gereği “baş örtülü” olan bayanlarımız dahi toplumda hırpalanmışlardır.

Günümüzde ise, üçüncü dönem ERDOĞAN Hükümetleri sürecinde “baş örtülü” kadınlarımız yavaş, yavaş başta üniversitelerde ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde(TSK) T.C. vatandaşı olma hakkını geri almaya başlamışlardır.

Çok zor yollardan, yıllardan geçtik. Bugün geldiğimiz “ılıman sosyal iklimi” “provoke/ajite” etmek isteyen kötü niyetli ve/veya bilinçsiz çevrelerin oyununa gelmeye başladık.

Şimdi “baş örtülü” olan kadınlarımız “çoğunluğu” oluşturdular. “Başı açık” olanlar da nerede ise “marjinal” konuma düştüler.

Toplumsal risk taşıyan boyutu ise;  bazı medya kuruluşları,  politikacılar ve özellikle yerel yönetimin yöneticileri Şevval SAM’ın Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğrencilere yaptığı konuşmayı çok mıncıklamışlar, ateşe körükle gitmişlerdir.

Halbuki  Şevval  SAM Üniversitede yaptığı konuşmadaürkek tavrı ile özgürce, riyasızca kendi düşünce ve olaylara bakış açısını dile getirmiş, öğrencilerle paylaşmıştır.

Sanatçı ne demiştir ki:

“İktidarlar  kolay  yönetebilmek için kiminin “etnik kimliğini,” kiminin “başörtüsünü,” kiminin “sınıfsal boyutunu” öne çıkarır,  insanları birbirine düşürür Ben “başörtüsüne” yakın biri değilim,“başörtüsü” benim için bir tekstil ürünü ama bu benim görüşüm, yanlış anlaşılmasın, kimsenin inancını da sorgulayamam ama “başörtüsü” “provokatif” bir şekilde kullanılmaya başlandığı zaman kadınların kendi arasında bölünmesine yol açtı…”

Hatta yaptığı konuşma ile kadınları bölmedi; aksine “başörtülü kadınların” birleşmesine neden olabilir dahi.

Şevval SAM özel yaşamında destek verdiği Sivil Toplum Kuruluşlarında(STK) “Kadına Şiddete Hayır” Kampanyası’nda en ön saflarda yer almış ve diğer “Kadın Platformlarında” da etkin rol oynamıştır.

Şevval SAM insanlara siyasal görüşleri nedeniyle de “ayrımcılık” uygulamamış; “sanatseverlere” daima eşit uzaklıkta kalmıştır.

Ayrıca, yerel yönetimlerin yöneticilerine sesleniyorum: “Şevval SAM Konserlerini sanatçının hayranları veya il/ilçe halkı adına İPTAL ETMEYİNİZ!..”

Siz, Sanatçıyı halkımıza sunmak sorumluluğu taşıyorsunuz. Bırakın, SANATÇI SAHNEDE YERİNİ ALSIN…

Seçmen kitleniz ve/veya Şevval SAM hayranları “kendi özgür irade beyanıyla” karar versinler ki; ortada bir densizlik var ise, Sanatçıyı hayranları alkışlarıyla“TAKDİR” veya ıslıklarıyla “TEL’İN” ETSİNLER…