Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası UNESCO DÜNYA MİRASINDA

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası

UNESCO DÜNYA MİRASINDA

“Üstat, mermer bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır.”

Evliya Çelebinin böyle anlattığı bir camiden söz etmek istiyorum sizlere bu yazımda.

Bir hayli etkilendiğim doğrudur. Daha önce de bu cami ile ilgili yazı yazmıştım.

Nasıl etkilenmem!

Düşünün lütfen, İkindi güneşi camiye düştüğünde ayakta duran, yandan bir erkek silueti, önünde bir başka gölgede de Kur’an okuyan ve namaz kılan bir başka adam silueti daha beliriyor. Bu her akşam gölgesinde böyle oluyor.

Ne denilir bilemiyorum ki?

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın hem süslemesi hem planının benzeri yokmuş. Süslemeler birbirinden farklıymış.

Alâeddin Keykubad’ın çift başlı kartal arması görülmeye değer nitelikteymiş.

Kapılar ve sütunlar, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların emeğiymiş, taş işçiliğinin en güzel örneklerinden bezeliymiş.

Uzaktan simetrik, özünde asimetrik bezemelermiş.

Bunlar on binlerce motifmiş ve hiç biri kendini tekrar etmiyormuş.

Kâinattaki farklı varlıkların ahenk ve dengesini simgeliyormuş.

Sanat tarihçileri;

"Divriği mucizesi",

"Anadolu’nun Elhamrası"

Diyorlarmış.

Bunun içindir ki;

UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınan, İslam mimarisinin bu başyapıtı, aynı zamanda T.C. Cumhurbaşkanlığı makamının koruması altındaymış.

Her taş kıymetli,

Her toprak parçası kıymetli,

Benim vatanım emsalsiz güzelliklerle kaplı.

Bizler bu değerli topraklarda, yaşadığımız ve buralar bizim olduğu için Allah’a ne kadar şükretsek azdır.

Nazan Şara Şatana