DNA faşizmi, yeni tür ayrımcılık çeşidi

DNA, Kan ve Emek Odaklı Ayrımcı Bakış

Bir okul müdürünün söylediği sözler insanın kanını dondurmakta gerçekten. Bakın ne demişti "çocuklar doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete ve bu ülkeye zararlıysa yok edilsin".

Ben Kazakistan'da 2 yıl yaşadım ve orada çalıştım. Bu ülkede asla ne bir kör ne topal ne de sağır gördüm. Ne tuhaftı, hiçbir sakatı olmayan ülke. Meğer 1991 yılına kadar Kazakistan bir Sovyet Cumhuriyetiyken topluma yük olacak, başkalarının emeğiyle yaşayacak asalak biri olmasın diye böyle doğan çocukları yok ediyorlarmış. Şu anda böyle bir şey yapılmıyor tabi.

Burada dikkat etmenizi istediğim bir konu var, sözde ayrı gibi görünen iki zihniyetin ADALET'i ve Merhameti unutunca bakın nasıl aynı noktada birleşiyor ve insan  vatan ve emek düşüncesinde aşırıya gidince nasıl da canileşiyor. 

İlki vatan, millet ve devlet odaklı ırkçı bir bakış açısı diğeri ise emek odaklı ve emeği tanrılaştıran ama insanlığı es geçen bir vizyon. Komünizmin emekçi perspektifinin abartılması da emekçi faşizmi ortaya çıkartmaktadır. Bu sebeple her ikiside asla sevgi ve adalet odaklı bakamadığı için çarpık FAYDA odaklı bir vizyona sahip olmuşlardır.

Bu konuda bir hayat kitabı olan Kuran, böyle doğan insanları asla asalak görmeyip onları Yaratıcının insanlığa emaneti olarak bırakmıştır. Zekat ve yardımlaşma o yüzden var ( her ne kadar pragmatist, ayrımcı, bencil ve kapitalist toplumumuz içinde yaygınlaşmamış olsada ).

İnsan, arabam yok diye üzülürken ayakları olmayanları görmelidir. Marka gözlüğü olmayanlar körleri görmelidir. MP4 player alamayan veya parasızlıktan Tarkan konserine gidemeyenler sağırları da düşünmelidirler. İnsan fiziksel anlamda kendinden aşağıda olanı görmelidir. Anlamalıdır.

Kendisinin fiziksel bir rahatsızlıkla doğduğunu ve bunu bir şansızlık olarak görenlerse, şarkıcı görmeyen Metin Şentürk'ü, Luis Armstrong'u düşünmelidir. Bütün felçliler Hawkings'i ve yaptıklarını düşünmelidir. Telefon'u icad eden Graham Bell'in aslında sağır olduğunu bilmek mucit ve sağır olanları harekete geçirmelidir.

Einstein çocukken ilk dört yıl konuşamadığı için öldürülseydi şimdi geçen yüzyıla damga vuran bu adam olmazdı. Belki Japonya'da bir çok insan onun atom bombasıyla öldü fakat bugün Nükleer enerji kullanan ülkeler genelde en gelişmiş ülkelerdir.

Şimdi, bu Okul Müdürü, çocukları DNA'sından ayrıma tabi tutarak doğduğu anda DNA testini geçemeyeni imhaya kalkmasının arkasında yatan neden, vatan millet ve devlet odaklı düşünmeyi insanlığın önüne koymasıdır. Bunun en büyük nedenide çocukları hergün okula alırken ayrımcılaşmasına neden olan ve artık musolini İtalya'sında kalması gereken söylemlerdir. Bu zihniyet değil mi bizi Kürt kardeşlerimizle düşman eden? Ne zaman göreceğiz?

"DNA'sına bak, etkisiz hale getirilen militanlarla benzer DNA'sı varsa öldür gitsin, ilerde nasıl olsa terörist olacak, boşuna kaynaklar kurumasın, hatta o militanın kardeşleride benzer DNA'yı taşıyor vur kellesini" anlamına gelmekten başka nedir? 

Yalnız unuttuğu şey şu, bir insanı eğitmek eğitilecek kişinin aklıyla ve düşüncesiyle yani dolayısıyla BEYNİ ile alakalıdır.

Bir insanın iyi yada kötü olmasının nedeni onun DNA'sı değil ADALET duygusudur. 

Sayın Müdür'ün ve çoğu insanın göremediği gerçek bu.