Dön baba dönelim!

29 Mart 2009’ da yapılacak yerel seçimler siyasi partilerde değişik dalgalanmalar yaratmaktadır.

İktidar Partisi’ nin Belediye Başkanları iktidarlarının yarattığı yoksulluk cangılından yararlanıyorlar! Devlet’ in olanakları nı OY’ a dönüştürme çabasında yarış içindeler.

Kömür kamyonları kent varoşlarında turlarken, yardım çekleri ile yeni yandaşlar kazanma amaçlanmaktadır.

6 yılda ekilen tohumlar yeşerdi ve “EL AÇMAKTAN“ utanmayan yeni bir kitle oluştu! TV kameralarına bakarken takındıkları tavır insanın içini karartıyor.

Kömür torbasını alırken kendisine: “oyunu kime vereceksin?“ diye soruluyor. Yanıt AKP‘ye oluyor.

Peki buna karşın muhalefet partileri ne yapıyor? Bu oyunu bozacak ne gibi söylemler üretiyor? Somut olarak görülen Ana Muhalefet CHP’nin “ÇARŞAFA DOLANMASI“ oldu!

Laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni “Ilımlı İslam Cumhuriyeti“ne dönüştürmenin gereğini yapan iktidara karşı ne yapılmalıdır?

Halkı yanına çekmenin yolu iktidarın yaptıklarını halka doğru anlatmak ve nitelikli düşünceler üretmekten geçiyor. 1946’ dan beri “DİN“ i kullananları durdurmanın yolu onları taklit etmek olmamalıdır.

Kadını 2. sınıf yurttaşlıktan eşit bir birey olma yolunda epey yol aldırmışken erkek egemenliğine yeniden boyun eğdirmenin ödüllendirilmesi anlamına gelecek açılımlara umut bağlamak ilkesizliğin daniskasıdır!

İktidar Partisinin genel seçimlerde aldığı % 46.7 oy oranı yerel seçimler içinde bir örnek olursa; yerel seçimlerin üstün çıkanı yine iktidar partisi olacaktır.

Bunun önüne geçmek için ülkenin aydınlıktan yana güçlerinin ortak hareketi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bunun ön gücüde ana muhalefet CHP‘dir.

Geçtiğimiz günlerde bu güç İzmir’in Buca ilçesinde gerçekleşti. “Cumhuriyetçi Birlik“ sağlandı. Bunun tüm yurda yayılması gerekiyor. Merkez sağ oyları alma uğruna ilkesiz çıkışlara bel bağlamak yanlışlığını bırakıp, bu birlikteliği desteklemek en doğru yol olacaktır.

22 Temmuz 2007 seçimleri öncesi gerçekleştirilen Cumhuriyet Mitingleri ‘nde “BİRLEŞİN“ derken salt CHP ve DSP birlikteliğini amaçlamadık. Sayın Baykal iletiyi doğru algılamadı. O dönem SHP ‘yi dışlayan düşünce bugün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Karayalçın’ı bağrına basıyor.

Dünya Ekonomik bunalımda. Ülkeler en az zararla atlatma çabasında. İktidarın mutsuz ettiği insanlara umut olacak reçeteler üretmekle halkı yanına çekebilirsin!

“Yolsuzlukla savaşım“ da umut olduğun gibi "işsizlikle savaşımda“ da umut olabilirsin.

İlkelerini doğru belirlersen kazanırsın. Kırıntısı bile Başbakan’a “AKP ikinci parti olursa genel başkanlığı bırakırım” dedirtti.

Yoksa yandaşlarının dediği “Bu insanları yok mu sayalım“ la bir yere varamaz; döner durursun!

Ahmet Metin Kılınçer

Emekli Öğretmen

28.11.2008 Balıkesir