Doymak, giyinmek, barınmak... sevgi

Bunlar insanoğlunun, Âdem ile Havva’dan süregelen üç temel gereksinimidir. Ve her insan bu üç gereksinimini bir türlü karşılamak zorundadır. Bu üç gereksinimin karşılanış şekli ise insanların arasındaki o adaletsiz uçurumu gözler önüne serer.

Çünkü bu üç gereksinim; somut nesnelerle karşılanır ve somut nesneler ise “para” ile alınabilir…

--------------------------------

Çöplüklerden bir takım yiyecekler ayıklamak zorunda olan zavallı…

Çok az maaşı ile evine ekmeği zor götürebilen emekçi…

Her gün lüks restoranlarda pahalı yiyeceklerle beslenen zengin…

Yukarıdaki boşluklara o kadar uzun misaller konulabilir ki!

Ama bunların hepsinin bir tek adı var;

DOYMAK…

--------------------------------

Âdem’in tek yaprağı…

İlkel insanın bezi, mütevazi giysiler…

Ya da bir pahalı bir kürk!

Bedelleri çok farklı olsa da hepsi sadece giyinmenin ya da örtünmenin karşılığıdır…

GİYİNMEK…

--------------------------------

Bunun için ise şu iki benzetme yeter de artar bile:

Bir metrekarelik bir kulübe ya da bir saray…

Bunların arasını siz doldurun. Ama amaç tek!

BARINMAK…

--------------------------------

İnsanoğlunun hayattan beklentileri, kazancı ile kavuşmayı hayal ettiği birçok şey; bu üç temel gereksinimin sadece boşluklarını doldurur.

Bunlar somuttur ve bunların yanına başka kavramlar da eklemek mümkündür.

Peki, bunların yanına sadece bir soyut kavramı eklesek…

SEVGİ...

--------------------------------

Saat ilerledi, hatta uykum da geldi...

Karnım tok, üzerimde giysiler var ve uyuyabileceğim bir evdeyim…

Haydi dostlar, uyumadan önce “sevginiz” de “sevdiğiniz” de yanınızdaysa daha bir sıkı sarılın ona, uzaktaysa onu özlemle anın…

Ya kalbiniz boşsa?

O zaman umutlanın olacaktır…

Şimdi uyku zamanı…

Herkese iyi uykular… Sevgiyle…

Bojidar Çipof

12 Mart 2009 Saat 02.00 Yeşilköy