- Kategori
- Şiir
Dünü günü unutmak
Güneş bir mızrak boyu.
Hani her şey yolunda ,
Bulutlar toplanmış yağacak.
Suya kanacağım ,
Suya kanacak toprak derken
Hani deli bir rüzgar gelir de
Dağıtır ya bulutları
Tozu dumana katar da
Göz gözü görmez ya
İnsan önce ben’ini kurtarmaya kalkar da
Sonra yakın benler için uğraş verir ya
İşte o dem güneş doğmadan batar
Kocaman bir göz olup ta bakarsan
Gördüğünün kimine şaşar
Kimini el atıp kalbine koyar
Kimini Isıtır , sararsın .
Çöreklenir beynine kimisi
Kimisi sessizce çıkıp gider.
Yorulur kırılır yaralanırsın
Bir pişmanlık dalgası yayılır
Çalkalanır durursun
En iyisi günü unutmak der uyursun
Dünü unuttum
Güne salyangoz kabuğundan çıktım.
Güne merhaba .
Suda balığa , balıkta pula, pulda parıltıya ,merhaba.
Zamanın sırtına binip giden karanlığa,
Martının kanadından süzülen rüzgara merhaba.
Kasları donmuş, mecalsiz ayaklara.
Aç duyguların peşindeyim yine , yitik sevdaların.
Sevdası yiten kıza merhaba..
Sazlıkta güneş, ansızın gülümsedi sislerin arasından,
ilk öpüşün sıcaklığı yürüdü kanımda sanki,
Hızla fırlayıp, sonra şıpırtıyla suya dalan sazan
Yine gösteri peşinde…
Dünü ve günü unuttum.
Sebahattin Dündar
26 eylül 2004